Uluslararası heyet: Abdullah Öcalan ile diyalog süreç için elzemdir

  • 10:34 3 Aralık 2024
  • Güncel
 
ANKARA - İmralı ile görüşmek için başvuru yapan uluslararası heyet, Adalet Bakanlığı önünde yaptığı açıklamada, böylesi bir süreçte Abdullah Öcalan’ın sesinin önemini vurgulayarak, diyalog stratejisi geliştirme potansiyelini keşfetme adına görüşmelerin olması gerektiği ifade edildi.
 
İmralı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuru yapan aralarında siyasetçi, gazeteci ve aktivistlerin de olduğu uluslararası heyet, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekillieriyle birlikte bakanlık binası önünde basın açıklaması düzenledi. 
 
Açıklama öncesinde DEM Parti Milletvekili Saliha Aydeniz, Türkiye’de Kürt sorununun gittikçe derinleştiğini belirtti. Saliha Aydeniz, “Kürt sorununun demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi için başta partimiz ve birçok kurum bu konuda girişimlerde bulunuyor. Türkiye’de eğer onurlu bir barış sağlanacaksa, bu demokratik yol ve yöntemlerle olması gerektiğini her zaman söyledik. Bundan sonra da söylemeye devam edeceğiz. Bugün aramızda uluslararası bir heyet var. Bu heyetin burada bulunmasının amacı İmralı’ya görüş başvurusunda bulunmalarıdır. Bu çerçevede Sayın Öcalan’ın Kürt sorunundaki rolü, misyonu, muhataplığı üzerinden birçok kurum görüşmeler yapacak. Bugün de Adalet Bakanlığı’na bu mutlak tecridin Türkiye’ye yaşattığı sebeplere dikkat çekmek için başvuruda bulundular. Aynı zamanda Adalet Bakanlığı ile de bir görüşme taleplerini ilettiler. Biz bugün buradan tekrardan kendilerine hoş geldiniz diyoruz. Kürt sorununun demokratik çözümü için Sayın Öcalan'ın rolü, muhataplığı, barışa olan iradesini hükümetin de devletin de artık ulak vermesi gerekiyor. Sadece sözle ya da el uzatmayla değil, somut adımların atılması gerektiğini ve bu somut adımlarla ancak bu kanayan yaranın durdurulabileceğini bir kez daha söylüyoruz” dedi.
 
‘Saldırılar kabul edilemez’
 
Gazeteci Benedetta Rossi tarafından okunan ortak açıklamada, Kürt halkıyla dayanışma içinde olunacağı mesajı verildi. Benedetta Rossi, asıl amaçlarının böylesi bir süreçte Abdullah Öcalan’ın sesini duymak ve duyurmak olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Tel Rıfat’ın işgal edilmesi ve Halep’teki Kürt bölgelerine yapılan saldırının ardından Kürt nüfusu yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Nitekim 26 Kasım’dan bu yana Halep bölgesi, binlerce sivilin, özellikle Kürt nüfusun yaşamını tehlikeye atan eşi benzeri görülmemiş bir askeri tırmanışın merkezinde yer almaktadır. Durum son derece gergin ve giderek daha savunmasız hale gelen siviller, benzeri görülmemiş bir kuşatma ve insani krizle karşı karşıya kalmaktadır. Rojava Devrimi, kendi kaderini tayin hakkı, insan hakları ve baskıya karşı direniş açısından benzersiz bir deneyim olmuştur.
 
Rojava tüm dünyaya umut ışığı oldu
 
Suriye'nin kuzeyindeki Kürt topraklarından doğan bu devrim, toplumsal cinsiyet eşitliğini, doğrudan demokrasiyi ve farklı etnik gruplar ve dinler arasında barışçıl bir arada yaşamayı teşvik eden bir sistem inşa etmiştir. Çatışma ve istikrarsızlık bağlamında, Rojava, en zor koşullarda bile kapsayıcı ve adil bir toplum inşa etmenin mümkün olduğunu dünyaya gösteren bir umut ışığı olmuştur.
 
Çözüm için hızlı ve kararlı adımlara ihtiyaç var
 
Kürt güçlerinin direnci, DAİŞ terörizmine karşı mücadelede ve bölgenin istikrara kavuşmasında belirleyici bir etki yaratmıştır. Ancak, DAİŞ’in yayılmasını durduran 2014’teki tarihi Kobanê direnişinin üzerinden on yıl geçmiş olmasına rağmen, bu toplumsal model şu anda yalnızca Kürt halkının değil, aynı zamanda Rojava’nın temsil ettiği özgürlük ve demokrasi değerlerinin de yok edilme tehdidi altındadır. Bu nedenle güçlü bir çağrıda bulunmak istiyoruz: Şiddeti durdurmak ve yeni bir insani felaketi önlemek için hızlı ve kararlı bir eyleme ihtiyaç vardır. Suriye'nin ve özellikle orada yaşayan toplulukların geleceği belirsizdir. Ancak uluslararası dayanışma ve tüm bölge halklarının güvenliğini ve onurunu garanti edebilecek somut bir siyasi ve insani yanıt, aynı zamanda Suriye iç savaşına siyasi bir çözümün kapısını açabilir.
 
Öcalan ile diyalog süreç için elzemdir
 
Bugün burada bir kez daha vurgulamak isteriz ki, Kürt halkının durumu hem Türkiye hem de uluslararası toplum için önemli sonuçlar doğurmaktadır. Sayın Abdullah Öcalan’ın katkısının, Türk hükümeti ve Kürt toplulukları arasında diyalog ve anlayışın kolaylaştırılmasında çok önemli olduğuna inanıyoruz. Özellikle 2013-2015 yılları arasında Sayın Öcalan’ın barışçıl bir çözüm için dikkatlice hazırlanmış bir yol haritasıyla ortaya koyduğu çabalar, barış sürecine aktif olarak katılmaya istekli olanlar tarafından olumlu bir şekilde karşılanmıştır. Sayın Öcalan’ın İmralı adasında 25 yıldır tutulduğu tecrit koşullarındaki vazgeçilemez haklarının ihlali, ulusal ve uluslararası hukuk düzenlemelerine aykırıdır.
 
AİHM kararlarına uyulması çağrısı yapıldı
 
18 Mart 2014 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Sayın Öcalan’a verilen, şartlı tahliye imkanı olmaksızın müebbet hapis cezasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3. Maddesi’nin ihlali olduğuna hükmetmiştir. Sözleşmenin bu maddesi, hiç kimsenin işkenceye, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye ya da cezaya maruz bırakılamayacağını belirtmektedir. Mahkeme ayrıca, Sayın Öcalan’a verilen müebbet hapis cezasının, umut hakkını ihlal ettiğine ve fiilen uzatılmış bir ölüm cezasına eşdeğer olduğuna karar vermiştir. 19 Eylül 2014 tarihli kararında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Türkiye’ye AİHM kararlarına uymasını çağrısında bulunmuştur. Tüm bu eleştirilere ve kararlara rağmen, Sayın Abdullah Öcalan’ın yasa dışı tecridi 2021 yılından beri devam etmektedir.
 
‘İvedilikle Abdullah Öcalan’ın tahliyesini talep ediyoruz’
 
Türkiye hükümetine uluslararası hukukun bu önemli kararını hatırlatmak ve adalet duygusu ile demokrasi ve insan haklarının temel ilkelerine bağlılık çağrısında bulunmak için buradayız. Bu nedenle, Sayın Öcalan’ın derhal serbest bırakılmasını ve somut barış görüşmelerinin başlamasını güçlü bir şekilde talep ediyoruz. Kürt halkı için adil bir barış anlaşması sağlanana ve Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşana kadar bu yöndeki çabalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”
  
 Uluslararası heyette yer alan isimler şunlar: Sol Parti Başkanı Walter Baier, İtalya Yeşil Sol İttifakı Milletvekili Francesca Ghirra, Matteo Massa, Portekiz Cumhuriyet Meclisi Üyesi Eduardo Jorge Costa Pinto, Katalonya Milletvekili Eulàlia Reguant Cura, Katalonya CUP Yönetim Kurulu üyesi Blai Tabarner, Norveç Kızıl Parti Kürt Dayanışma Grubu Yöneticisi Anne Kulseng Berg, İtalya Genel İşçi Konfederasyonu Yöneticisi Caterina Posterino, İtalya İşçi Konfederasyonu Yöneticisi Francesca Baruffaldi, Gazeteciler Benedetta Rossi, Daniela Galie, Paris Büyükşehir Belediye Meclisi Komünist Grup Başkanı Raphaëlle Primet, Almanya Sol Parti Hesen Eyalet Yöneticisi Jakob Migenda ve Almanya Sol Parti Yöneticisi Yusuf Karacelik.