AMED - Kuzey ve Doğu Suriye ile Heleb'e dönük saldırılara karşı demokratik tutum alma çağrısında bulunan DBP, “Çeteler eliyle Suriye ve Rojava halklarını hedef alan bu saldırıların hedefi demokratik ve kadın özgürlükçü yeni yaşam paradigmasıdır” dedi. 

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Kuzey ve Doğu Suriye ile Halep'e dönük 27 Kasım’da başlatılan saldırılara dair yazılı açıklama yaptı. 

 

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “3’üncü Dünya Savaşı ile Orta Doğu’yu yeniden dizayn etmek isteyen egemen-sömürgeci güçlerin bu kez Halep, İdlib ve Tel Rifat üzerinden hazırladığı savaş senaryosu, bölge halklarının yaşam hakkını tanımadığı gibi bölgesel istikrarsızlığı daha da derinleştirmeye kapı aralıyor. Başta Erdoğan-Bahçeli iktidarı olmak üzere bölge üzerinden siyasi çıkar arayışında olan güçler, yeni bir savaş konsepti ile Orta Doğu’yu krizler sarmalında tutmayı amaçlıyor. 

 

 ‘İŞİD ve ÖSO’dan devşirilen paramiliter çete grupları’

 

Savaş konseptinin merkezinde Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kazanımları yer alıyor. ‘Kobanê’yi düşüremeyen’ zihniyet bugün Halep üzerinden başlayan süreci bir fırsata çevirerek, bir kez daha Kürt halkının kazanımlarını ve statüsünü hedef alma arayışı içindedir. Her ne kadar ‘muhalif gruplar’ olarak gösterilip, saldırı ve katliamları meşru gösterilmek istense de bizler HTŞ, SMO ve onunla birlikte hareket eden grupların IŞİD ve ÖSO’dan devşirilen paramiliter çete grupları olduğunu biliyoruz. Bu çete gruplarının daha önce başta Kobanê ve Şengal olmak üzere Orta Doğu coğrafyasında gerçekleştirdikleri katliamalar ve insanlık onurunu ayaklar altına alan pratikleri bugün hala hafızlardaki yerini koruyor.

 

Uluslararası kurumlara çağrı

 

Şimdi bir kez daha çeteler eliyle Suriye ve Rojava halklarını hedef alan bu saldırıların merkezinde bölgede inşa edilmek istenen demokratik ve kadın özgürlükçü yeni yaşam paradigması yer alıyor. Bu nedenle Rojava ve Suriye topraklarını hedef alan saldırılara karşı tüm siyasi çevreleri, demokrasi güçlerini, uluslararası toplumu ve halkımızı sessiz kalmamaya ve demokratik bir tutum sergilemeye çağırıyoruz.”