‘Kayyımlara karşı panzehir direniştir’

  • 09:02 2 Aralık 2024
  • Güncel
Gülistan Gülmüş
 
DÊRSİM - Dêrsim Belediyesi’ne atanan kayyıma karşı değerlendirmelerde bulunan Demokratik İslam Kongresi aktivisti Hatice Şeker, kayyımlara karşı sessiz kalmanın, yaşamın birçok alanında müdahalelerin artmasına yol açacağına dikkat çekerek, “İnsanların korku ikliminden sıyrılması gerekiyor. Bu noktada direnişe devam etmek büyük önem taşıyor. Panzehir direniştir” dedi.
 
21 Kasım akşamı Dêrsim Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından kentte eylemler ve açıklamalar düzenlenmeye devam ediyor. Kayyım karşıtı eylemler sürerken, Kürdistan’ın farklı kentlerinden de dayanışma ziyaretleri gerçekleştiriliyor.
 
Bu ziyaretlerden birini gerçekleştiren Demokratik İslam Kongresi aktivisti ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Haklar ve İnançlar Komisyonu üyesi Hatice Şeker, dayanışma amaçlı bulunduğu Dêrsim’de kayyımlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Neden seçimlere gidiyoruz’
 
Hatice Şeker ilk olarak, AKP iktidarının “Milenyum çağında” olduklarını  söylediğini ancak demokratik anlamda “dip” te olduğunu belirterek kayyıma tepki gösterdi. Hatice Şeker devamında, “Her anlamda kendini yücelten büyük gören ama demokrasi alanında ise diplerde olan bir hükümet gerçekliği ile yüz yüzeyiz. Bu yönüyle sürekli baskı zulüm politikaları üzerinden halkı sindirmeye, kendisine entegre etmeye ve korku iklimi yaratmaya çalışıyor. Halkı kimliksizleştirme, iradesizleştirme ve makul Kürt, Türk insan yaratma tahayyülü üzerinden çalışma yürütüyor. Kayyım politikaları Kürdistan coğrafyasının ne yazık ki bir kaderi haline getirilmeye çalışılsa da biz her zaman kayyım politikalarına karşı direneceğimizi söylüyoruz. Kayyım uygulaması hak gaspıdır, hırsızlık, talandır. Madem ki kayyım politikaları üzerinden bir seçime gidilecekse neden seçim yapıyoruz, neden kendimizi kandırıyoruz, niye bir meclisimiz var?  Neden seçim üzerinde o kadar gündemi tüketiyoruz, o kadar Türkiye’nin mali anlamda krizi varken niye seçimlere dünyaca para döküyoruz?” ifadelerine yer verdi.
 
‘Panzehir direniştir’
 
Atanan kayyımlara karşı halkın iradesinin kalıcı olduğuna vurgu yapmak için, “Kayyımlar geçicidir, biz kalıcıyız” diye sözlerine devam eden Hatice Şeker, direnmeye devam edeceklerine dair, “Kayyım, Türkiye’deki AKP-MHP iktidar bloğunun kazanamadığı yerleri hak gaspıyla çalarak, yasak kılıfı uydurarak almak için başvurduğu uygulamadır. Kayyımlar geçicidir, biz kalıcıyız, halkın iradesi kalıcıdır. Bizler bugün Seyit Rıza’nın topraklarındayız. Dêrsim kadim bir kültüre sahip olan, Kürdistan’ın bir parçasıdır. Seyit Rıza, ‘Ben sizin hilelerinizle baş edemedim ama baş da eğmedim’ dedi. Dêrsim halkı direndi, direnecek. Bugün Dêrsim’dir, yarın Amed’dir, sonraki gün Ağrı’dır. Bu toplum direniş geleneğinden gelen bir toplumdur, panzehiri direniştir. Direnişle de zulme karşı cevabını vermiştir. Yeri geldi Şex Seid oldu, yeri geldi Seyit Rıza oldu, yeri geldi Muş’ta Murat köprüsünün altında katledilip atılan Şex Mıhemed Emin Bingöl oldu. Biz bu tarihsel gelenekten geliyoruz. Kayyımlar geçicidir. Her seferinde küllerimizden daha da büyüyerek geliyor, seçimlerimizi kazanıyoruz. Seçimse seçim, sonrası kayyımsa kayyım direneceğiz” sözlerini kullandı.
 
'Direnişe devam etmek gerekiyor’
 
Hatice Şeker son olarak AKP- MHP iktidarının baskı politikalarına karşı ses çıkarılmaması durumunda her alana müdahale olacağını kaydederek mücadele edilmesi gerektiğine ilişkin şu çağrıyı yaptı: “Biraz inanç boyutuyla yaklaşmak lazım. Zulme karşı sessiz kalan dilsiz şeytandır. İnsanlarımızın bu yönüyle zihinlerini bilemesi lazım. Din alimi Ebu Seccad, ‘ Hiçbir şey yapamasanız bile bilincinizi zulme karşı bileyin ki zulmün ne olduğunu bilip karşısında durabilesiniz’ der. Susmasınlar. Bugün sıra Dêrsim’deyse yarın Ağrı’da, Diyarbakır’dadır. Yarın soframıza gelen ekmekte, kültürümüzde, doğamızda, havamızdadır. Bunun önünü almak için insanların korku ikliminden sıyrılması gerekiyor. Bu yönüyle direnişe devam etmek gerekiyor.”