Kayyım protestosunda kamuoyuna çağrı

  • 18:43 1 Aralık 2024
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Birçok kentte yapılan protestolarda, "Yoksulluğu, açlığı sefaleti, kayyımlarınızla kapatamazsınız. Kayyım hırsızlıktır" denildi. 
 
Esenyurt, Mêrdîn, Êlih, Xelfetî ve Dêrsim'in ardından Miks Belediyesi'ne kayyım atanması birçok kentte protesto edildi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Denizli İl Örgütü Colemêrg, Mêrdîn,  Xelfetî, Dêrsim ve Pulur belediyelerine kayyım atanmasına karşı DEM Parti Merkezefendi İlçe binası önünde basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirdi. “Belediyeler bizimdir kayyım gaspını kabul etmiyoruz” yazılı pankartın taşındığı açıklamada sık sık, “Direne direne kazanacağız”, “Jin jiyan azadi”, “Yaşasın halkların eşitliği”, “Üreten biziz yöneten de biz olacağız” sloganları atıldı. Basın açıklamasını DEM Parti Pamukkale İlçe Eş Başkanı Esma Aslan okudu.
 
‘İktidar tekçi otoriter sistemi güçlendirmeye çalışıyor’
 
İktidarın demokratik teamüllerden, siyasi etik ve hukuktan her gün biraz daha uzaklaştığını dile getiren Esma Aslan iktidarın sadece halkın iradesini gasp etmekle kalmadığını, aynı zamanda baskıcı-tekçi - otoriter sistemi daha da güçlendirmeye çalıştığını kaydetti. Esma Alan, “Hukuku bir sopa gibi kullanarak başta Kürt siyasi hareketi olmak üzere muhalefeti yok etmeye, başaramadığı durumda da kendi çizdiği sınırların içine çekmeye; kendileri için dikensiz bir gül bahçesi, ezilen ve mazlumlar için de bir cehennem yaratmaya çalışıyor. Halkların iradesine saygı göstermek yerine halkın iradesini gasp etmeyi esas alan iktidar, kayyum uygulamalarına devam edecek gibi görünüyor” dedi.
 
‘Kayyımın halk nezdinde meşru değildir’
 
Kayyım atamalarının yasal çerçevelerle atanma çabası gösterilse de halkların nezdinde hiçbir meşruiyeti olmadığı gibi hukuki de olmadığını ifade eden Esma Aslan, “Darbe bakiyesi Anayasanın bile kabul etmediği bu yasalara dayanmak hukuk dışılığı itiraf etmekten başka hiçbir anlam taşımıyor. Kendi elleriyle yarattıkları ırkçı-şoven cenah dışında hiçbir yerde alıcı bulamayan terör vb suçlamaların herhangi bir maddi dayanağı olmadığı açıkken tamamen siyasi nedenlerle alınan kayyum kararları Türkiye halkları nezdinde hukuksuzdur ve elbette hükümsüzdür” diye belirtti.
 
‘Kayyımdan vazgeçin, barış için adım atın’
 
Ülkenin en önemli sorunu olarak Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözmek yerine baskı ve inkar politikalarında, kayyım anlayışında ısrar etmenin çıkmaz sokak olduğunu söyleyen Esma Aslan, “Meseleye dair bir takım gelişmelerin olacağı beklentisinin oluştuğu bir süreçte kayyum politikasında ısrar etmek ise güven algısını zedelemekten başka bir şeye yaramaz. Buradan siyasi iktidara çağrımızdır. Ülke halklarının eşitliği, kardeşliği, refahı ve özgür gelecek inancı sizin iktidar bekanızdan çok daha önemlidir Kayyum uygulamalarından vazgeçin. Siyasi soykırım operasyonlarından, tehdit politikalarından vazgeçin. Ülkeyi dipsiz bir karanlığa çekme ısrarından vazgeçin. Barış için adım atın” ifadelerini kullandı.
 
‘Demokratik kamuoyuna çağrı’
 
Demokratik kamuoyuna da çağrıda bulunan Esma Aslan, “Kayyum ve baskı politikalarının hedefi sadece Kürt halkı değil, hepimiziz. Gelin hukuksuzluğa, haksızlığa, adaletsizliğe hep birlikte karşı çıkalım. Gelin kayyumlara karşı kitlesel demokratik tepkimizi örgütleyelim. Gelin kardeşçe bir arada yaşanılacak özgür ve demokratik bir ülkeyi hep birlikte yaratalım” diye konuştu.
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.
 
Adana
 
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, İnönü Parkı'nda açıklama yaptı. "Kayyum demokrasiye darbedir. Kayyum darbesine hayır" ve "İrade gaspına karşı direnerek kazanacağız" pankartının taşındığı açıklamada sık sık "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Faşizme karşı omuz omuza", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "Halka değil, kayyıma barikat", “Hak, hukuk, adalet”, "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "Birsen Orhan onurumuzdur" sloganları atıldı.
 
Açıklamada konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şube Başkanı avukat Yakup Ataş, kayyım uygulamasına tepki gösterdi. Ardından ortak açıklamayı Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Adana Şube Başkanı Mehmet Çelik okudu. 2016'da devreye sokulan kayyım politikasının hukuksuzluk ve kötülük üzerine kurulu olduğunu belirten Mehmet Çelik, "AKP-MHP iktidarı son olarak Bahçesaray'a kayyım atayarak hukuksuzlukta ve kötülükte ısrar etmeye devam ediyor. Kayyım politikalarının demokrasiye, insan haklarına ve halk iradesine büyük bir darbe olduğunu vurguluyoruz"  dedi. Halkın iradesine saygı gösterilmesi çağrısında bulunan Mehmet Çelik, şöyle devam etti: "Kayyım darbe, demokrasiyi askıya almaktır. Kayyım zulüm ve hırsızlıktır. Kayyım acizlik, kendi halkına düşmanlıktır. Yasaların, Anayasanın ve taraf olunan uluslararası sözleşmelerin ihlalidir. Kürt meselesinin çözümsüzlüğünde ısrardır. Barış ortamını sabote etmedir. Seçme ve seçilme hakkının ihlali, yoksulluk sebebidir. Erkek egemen sistemin kadın iradesini tanımamasıdır. Farklı kimlik ve inançları yok saymaktır" diye belirtti.
 
Açıklama, oturma eyleminin ardından halaylarla son buldu.
 
Ankara
 
Mamak Emek ve Demokrasi Güçleri, kayyım atamalarını, Tuzluçayır'da düzenlendiği açıklama ile protesto etti. DEM Parti Ankara İl Eş Başkanı Fatin Kanat'ın yanı sıra siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de katıldığı açıklamada, "İrademizi tanımayanı biz de tanımıyoruz" pankartının açılırken sık sık, "Jin jiyan azadî" sloganları atıldı.
 
'Kayyım ırsızlıktır'
 
Açıklamada konuşan DEM Parti Mamak İlçe yöneticisi Salih Gönültaş, "Sizi uyarıyoruz, faşizmden vazgeçin" dedi. Kayyım politikalarının irade gaspı olduğuna dikkat çeken Salih Gönültaş, "Söz konusu Kürtler kürdün iradesi olunca gerisi teferruat mı diyorsunuz? Yazıktır, günahtır, ayıptır. Yoksulluğu, açlığı sefaleti, kayyumlarınızla kapatamazsınız. Kayyım hırsızlıktır, yolsuzluk, adaletsizliktir, kadın düşmanlığı, doğa düşmanlığı, eko kırım uygulamalarıdır" ifadelerini kullandı.
 
İktidarın, iç barış söylemlerinin manipülatif olduğunu ifade eden Salih Gönültaş, "Kürtler hariç bir iç barış m?" diye sordu.