İhlallere sessiz kalmayan sağlıkçı görevinden alındı
- 09:17 30 Kasım 2024
- Emek/Ekonomi
Elfazi Toral
İSTANBUL - İstanbul Okmeydanı Ağız ve Diş Hastanesi’nde çalışan Fatma Akaltun’un yargılandığı ve aklandığı davadan 4 sene sonra Danıştay’ın kararı bozmasıyla sağlık memurluğu görevine son verildi.
İstanbul Okmeydanı Ağız ve Diş Hastanesi’nde çalışan Sağlık Anestezi Teknisyeni olan Fatma Akaltun'un çalıştığı hastanede memuriyet görevine son verildi. 2018 yılında Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile demokratik kitle örgütleri tarafından Kadıköy Boğa Heykeli önünde “Savaşa hayır, sağlığa bütçe”ye dair planlanan basın açıklamasına katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve daha sonra da tutuklanan Fatma Akaltun, 4 buçuk ay cezaevinde kaldıktan sonra yargılandığı davada beraatine karar verilmişti.
Fatma Akaltun’un bütün yasal hakları geri verilmesine rağmen, tekrar Danıştay tarafından karar bozularak görevine son verildi. Kendisine gelen tebliğde, dava dairesinin 2020 tarihli kararının bozulmasının ardından Danıştay 5. Dairesi’nin 25 Haziran 2024 tarihli kararına istinaden memuriyet görevine son verildiği söylendi. Daha önce beraat aldığı davadan Sağlık Bakanlığı bu kararı Danıştay’a taşıdı. Fatma Akaltun'un aklandığı davadan 4 sene sonra Danıştay’ın kararı bozmasıyla sağlık memurluğu görevine son verildi.
Danıştay’ın kararına tepki gösteren Fatma Akaltun, bu kararın “hukuksuz” olduğunu söyledi ve hukuki süreç için harekete geçeceğini belirtti.
‘Görevden uzaklaştırıldım’
JINNEWS’e konuşan Fatma Akaltun, dün sabah işe gittikten sonra kendisine bir tebligat geldiğini ve tebligatta memuriyet görevine son verildiğinin yazılı olduğunu belirtti. Fatma Akaltun, şunları aktardı: “Hastaneye gittim, sonra işim olduğu için izin aldım, otobüse bindim ve Alibeyköy’e kadar gittim. Hastaneden aradılar, ‘Fatma hanım acil gelmeniz gerekir’ diye söylediler bana. Ben de acil hastaneye geldim ve ‘görevden alındınız’ dediler. Bana bir tebligat gelmişti. O tebligat, 2018 yılında sendikamızın aldığı karar doğrultusunda Kadıköy Boğa Heykeli önünde ‘Savaşa hayır, sağlığa bütçe’ye dair planlanan basın açıklamasına katıldığım için gelmişti. Basın açıklaması yapacaktık. Basın açıklaması başlamadan 1 saat önce zaten bizi gözaltına aldılar. Gözaltına alındıktan sonra da direkt işkencelere maruz kaldım ve iki gün gözaltında kaldım. Ardından ise 4 buçuk ay Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde kaldım. Daha sonra tahliye oldum ve tahliye olduktan sonra da görevime başladım. Hemen ertesi gün beni görevden aldılar. Bunun üzerine yaklaşık üç yıl görevden uzaklaştırıldım. Üç yıl sonra bütün davalarım beraatla sonuçlandı ve görevime geri döndüm. 2021 yılından beri Diş Hastanesi’nde yine anestezi teknisyeni olarak çalışmaktayım.”
‘Hak hukuk adalet yok!’
Çalıştığı hastanede çok sayıda hak ihlalinin yaşandığına işaret eden Fatma Akaltun, bu ihlallere karşı dilekçe ve tutanak tutarak başvurularda bulunduğunu anımsattı. Fatma Akaltun, şunları ifade etti: “Yaşanan ihlallere sessiz kalmadım ve hastane idaresinin bana yaklaşımı çok ciddi anlamda problemli ve sorunluydu. Yani bu anlamda bugün bana tebliğ edilen yazı, direkt 2018 yılında görevden alındığıma dair yazının Yargıtay tarafından bozulması ile ilgilidir. Sebep neyse, terörle iltisaklı olduğum söylenmiş. Oysa ben 36 yıllık devlet memuruyum, anestezi teknisyeniyim. 36 yıldır ben bu kurumda çalışıyorum. Ve terörle iltisaklı olduğum göz önünde bulundurularak görevden alınıyorum. Bu insafsızlık! Bu ülkede hak, hukuk, adaletin olmadığını çok iyi biliyorum. Ben yıllardır burada çalışıyorum. Somut bir şey ortaya koysalar da onun üzerinde görevden alınsam. 657 Devlet Memurları Kanunu’na aykırı bir davranışım, bir durumum, bir duruşum söz konusu olduysa açık ve net söylesinler. Sendikal faaliyetleri yasa dışı ilan ederek terörle iltisaklı olduğumu söylemeleri, ülkede hukukun battığını, hukukun işlemediğini çok açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor.”
‘Mücadele edeceğim’
Fatma Akaltun, son olarak şunlara dikkat çekti: “Devlet kurumlarında, özellikle kendi çalıştığım hastane üzerinden söylemek istiyorum, tarihi geçmiş ilaçlar ve malzemeler kullanılmakta. Bunlarla mücadele etmeleri gerekirken, halkın sağlığını tehlikeye atacak problemlere karşı çıkan, bunlara karşı mücadele eden kişileri görevden almaya yeltenmişler. Oysa sağlık her şeyin üzerindedir. Mahkeme kararına itiraz edecek ve itirazımızı da Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız. Anayasa Mahkemesi’nden sonra zaten ben işime geri döneceğim, bundan eminim. Anayasa Mahkemesi’nden ret kararı gelirse AİHM’e taşıyacağım. Ben bunun peşini bırakmayacağım. Kendimle onur ve gurur duyuyorum. Ben hırsızlık yapmadım, yasa dışı bir şey yapmadım. Haksız, hukuksuz bir davranışım söz konusu değil. Bundan dolayı yasal olarak mücadele edeceğim.”