Hasta tutsak yakınlarından çağrı: Sesimizi duyun

  • 09:02 30 Kasım 2024
  • Güncel
Arjin Yüksekbağ 
 
ANKARA - Ağır hasta tutsakların durumlarının aciliyetine vurgu yapan aileler, “Bu hukuksuz ve insanlık dışı uygulama ve muamelelerden derhal vazgeçip, yakınlarımızın tahliye edilmelerini istiyoruz” diyerek seslendi.
 
Cezaevlerinde son süreçlerde artan hak ihlalleri, işkence, kötü muameleye maruz kalan, ‘intihar’ adı altında ölüme terk edilen yüzlerce, binlerce tutsak var. Neredeyse her gün tahliye olması gereken ağır hasta tutsakların ölüm haberleriyle karşılaşıyoruz. Konuya ilişkin yetkililer tek bir adım dahi atmazken, hasta tutsak aileleri seslerini duyurmaya, cezaevlerinde bulunan yakınlarının insan onuruna aykırı infaz uygulamalarına maruz bırakıldıklarını ve her geçen gün ağır hak ve yaşam ihlalleri ile karşı karşıya kaldıklarını söylemeye devam ediyor. 
 
Ankara-Sincan ve Kayseri-Bünyan Kadın Kapalı Cezaevlerinde bulunan hasta tutsak aileleri, “Cezaevinde kalamaz olmalarına rağmen yakınlarımız insanlık dışı koşullarda, hasta halleriyle tutulmaya devam ediliyor, alenen ölüme terk ediliyorlar” diyerek, seslerini duyurmak adına ajansımıza konuştular.
 
Jiyan Ay: Sağlık durumu giderek ağırlaşıyor
 
Kayseri-Bünyan Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Jiyan Ay’ın durumuna ilişkin kardeşi Dilan Ay, şunları belirtti: “Mardin’in Nusaybin ilçesinde, 14 Mayıs 2016 yılında sokağa çıkma yasakları sırasında 25 Mayıs’ta 25 kişiyle gözaltına alındı. Dört günlük gözaltı sürecinde Nusaybin’de bir spor salonunda bekletilerek polis ve askerlerin ağır işkencelerine maruz kaldı. Ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Şu an Bünyan Cezaevi’nde hücrede kalmakta. Ama sağlık problemlerinden kaynaklı hücre koşullarında kalacak durumda değil. Astım, bel fıtığı hastalıkları var ve zaman zaman bacakları tutmuyor. Hücre koşulları çok kötü. 
 
Yıllardır tek başına bir hücrede tutuluyor
 
Her anlamda tek başına kalan bir insan için zorlayıcı. Jiyan da, diğer hasta tutsaklar gibi cezaevi koşullarında kalamaz aslında. Ama Jiyan’ın aldığı ceza nedeniyle ömür boyu hücrede kalacak. Hiçbir insan evladı ömür boyu hücrede kalamaz. İnsanlık dışı, bu çok ağır. Biz aile olarak Jiyan’ın, gerek fiziksel gerekse de psikolojik sorunlara gebe olan cezaevi koşullarında daha fazla kalmasını istemediğimizi buradan yetkililere seslenerek iletmek istiyoruz. Genel anlamda cezaevi koşulları bu denli zorlayıcı iken, Jiyan yıllardır tek başına ufacık bir hücrede, günde bir saat havalandırmaya çıkarılarak geçirmek zorunda bırakılıyor. Bu hiç adil değil. Koşulların düzeltilmesini bekliyoruz.” 
 
Dicle Bozan: Bünyan Cezaevi’nde tutuluyor
 
Dicle Bozan’ın 2017 yılında ağır yaralı olarak yakalandıktan sonra tutuklandığı ve hastanede bir bacağının diz altından ampute edildiği, kolostomi yapıldığı ve diğer bacağındaki şarapnel parçalarının çıkarılmadan ve tedavisi tamamlanmadan Elazığ T Tipi Cezaevi’ne götürüldüğünü, akabinde yolculuk yapacak durumda olmamasına rağmen birçok cezaevine tedavi adı altında götürüldüğünü ve şu anda Kayseri-Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde olduğunu aktaran avukatı Gülizar Tuncer, ağır hasta tutsak Dicle Bozan’ın durumuna ilişkin aktarımlarda bulundu.
 
‘Dicle’ye uygulanan muamele tam anlamıyla işkencedir’
 
Gülizar Tuncer, şunları dile getirdi:  "Dicle Bozan, epilepsi atakları nedeniyle sık sık baygınlık yaşamaktadır. Elazığ’daki tedavi imkanlarının yetersizliği nedeniyle 2018 yılında İzmir Menemen R Tipi Hapishanesi’ne gönderilmiştir. Burada da tek başına kalamayacak durumda olmasına rağmen tek kişilik hücrede tutuldu ve gereken tıbbi bakım sağlanmadı. Her ne kadar durumu ciddiyetini korusa da ameliyatı 9 ay ertelenerek yapıldı. Dicle’ye uygulanan muamele tam anlamıyla işkencedir. Dicle, hapishanede ölüme terk ediliyor. Dicle uzun uğraşlarımız sonucunda bir operasyon geçirdi ve şimdi eskiye oranla daha iyi ama hâlâ ciddi sağlık sorunları var ve hasta tutsaklarla ilgili genel yaklaşım onu da etkiliyor. Bu şartlarda cezaevinde kalmaması gerektiği halde tedavisi engellenerek cezaevinde tutulmaya devam ediyor.”
 
Gulazer Akın: Tedavisinde ilerleme yok
 
Kayseri-Bünyan Cezaevi’nde tutulan Gulazer Akın’ın böbreklerinde 8-10 mm’lik kireçli kist var. Üç yıldır yutkunma problemleri yaşıyor. Parmakları ve elleri şişiyor, ağrıdan bükemiyor, bir şey tutamıyor. Bel fıtığı rahatsızlığı var. 1996 yılından bu yana cezaevinde kalan Gulazer Akın’ın sağlık durumuna ilişkin konuşan ablası Refika Akın ise yetkililere seslenerek şunları anlattı: “Gulazer’in ciddi hastalıkları var. Öyle ki görüşte yanına gittiğimizde içtiği suyu bile yutkunmakta güçlük çektiğine kaç kez şahit olduk. Zaten mama ile besleniyor ve mama ile yıllarca beslenen biri ne kadar süre ayakta kalabilir? Ayakta kalmakta bile zorlanıyor. Tedavi amaçlı hastaneye götürülüyor fakat hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Kendileri yapmıyor; bıraksınlar bizler tedavilerini yapalım. 
 
‘Sağlık durumundan ötürü endişeliyiz’
 
Ailesi olarak Gulazer’in sağlık durumundan ötürü ciddi anlamda endişeliyiz. Bunun için gerek Adalet Bakanlığı’na gerekse de yetkililere sesimizi duyurmak amacıyla defalarca mektup gönderdik. Ama olumlu bir dönüş yapılmadığı gibi, bu denli ciddi hastalıkları bulunan birine cezaevinde kalabilir denildi. Bu şekliyle sadece onlar değil, aileleri olarak bizler de cezalandırılmak isteniyoruz. Ama ne olursa olsun biz evlatlarımızın, bütün tutukluların arkasındayız. Olmadığını bilsek de adalet demeye devam edeceğiz.”
 
Gülgeş Tatlı: Epilepsi hastası 
 
Ağır hasta tutsaklar arasında olan Gülgeş Tatlı, Epilepsi hastası, 5-6 ayda bir atak geçiriyor ve bayılıyor. Sol kolunda pıhtılaşma var. Kolunda, sırtında, ayağında, karnında mermi ve şarapnel parçaları var. Doktorlar tarafından, “ameliyat olması gerektiği ancak bünyesinin kaldıramayacağı” söylenmiş. Konuya ilişkin aktarımlarda bulunan kardeşi Berivan Tatlı şunları aktardı: Ağır hasta tutsaklar arasında olan Gülgeş Tatlı, epilepsi hastası ve 5-6 ayda bir atak geçiriyor, bayılıyor. Sol kolunda pıhtılaşma var. Kolunda, sırtında, ayağında ve karnında mermi ile şarapnel parçaları mevcut. Doktorlar tarafından, ‘ameliyat olması gerektiği ancak bünyesinin kaldıramayacağı’ söylenmiş. Konuya ilişkin aktarımlarda bulunan kardeşi Berivan Tatlı, yetkililere seslenerek şunları söyledi: “Ablam 2021 yılında Hakkâri’de tutuklandı. Tutuklandığında yaralıydı ve o süreçte olması gerektiği gibi bir tedavi uygulanmadı. Ablamın ciddi hastalıkları var ve bu konu hakkında birçok yere başvurduk. Ablamın durumunu vekillerle de paylaştık ve Meclis’e de taşıdık. 
 
Hayati riski var 
 
Ablam ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı ve hücre koşullarında kalacak durumda değil. Açıkçası can güvenliğinden de endişeliyiz. Sık sık verilen disiplin cezalarından kaynaklı görüşlerine de gidemiyoruz. Şu an kaldığı cezaevinde de tedavisi yapılmamaktadır, sürekli aksaklıklar yaşanıyor. Ablam epilepsi hastası, nöbet geçiriyor ve hücrede kaldığı takdirde geçireceği bir atakta hayati riski var. Bizler ailesi olarak yetkililerden bu durumları göz önünde bulundurarak, acilen tahliye edilmesini istiyoruz.”
 
Özge Özbek: Beyninde tümör var
 
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ağır hasta tutsak Özge Özbek’in beyninde ölümcül tümör var ve bu süre zarfında tümörler ilerleyerek epilepsi, vertigo gibi dengesizlik belirtileri olan hastalıkların nüksetmesine sebep oldu. Beyin tümörleri organlara baskı yapmakta ve tümörlerden kaynaklı sağ kulağında işitme kaybı mevcut. Bu durum ileride görme, hafıza ve hareket kaybına neden olabilecek düzeydedir. Kızının durumuna dair konuşan anne Hüsniye Tarhan Düzel şunları anlattı: “Kızım Özge Özbek, 2020 Ağustosundan beridir tutuklu bulunmakta. Bulunduğu Gebze Cezaevi’nden tedavi amaçlı Ankara Sincan’a getirildi, fakat yaklaşık 4 yıldır hâlâ bir tedavi uygulanmış değil. 
 
Özge ve hasta tutsaklar tahliye edilmeli
 
Hastane sevklerinde muayene eden beyin cerrahisi doktoru, cezaevi koşullarında kesinlikle kalamaz diyor ama kurul kalabilir diyor. Buradan yetkililere sesleniyorum; Özge’nin durumu kritik ve bunu destekleyen raporları var. Sağ kulağında yüzde yüz aşamaya gelmiş bir işitme kaybı var ve tümör orada çıkmış. Kızımın durumundan endişe duyuyorum. Bir an önce Özge’nin ve hasta tutsakların acilen tahliye edilmesini istiyorum.”
 
Gülşan Adet: Beyninde damar tıkanıklığı var
 
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde 30 yıldan fazladır tutulan Gülşan Adet’in kronik ankilozan spondilit (eklem iltihaplanması) ve ülser rahatsızlıkları bulunmakla beraber, 2021 Haziran ayında çekilen MR sonucunda beyninde damar tıkanıklığı tespit edildi. Aynı zamanda boyun fıtığı, boyun düzleşmesi ve bel fıtığı hastalıkları da mevcut. Berat Adet, hasta tutsaklar arasında yer alan ablası Gülşan Adet’in şartlı tahliyesinin de engellendiğine dikkat çekerek, sağlık durumu ve koşullarına dair şunları anlattı: “Ablam Gülşan Adet, 1994 yılında tutuklandı. Bu bahar ayında biten cezaları ile şartlı tahliye ile bırakılması gerekiyordu fakat cezaevi gözlem kurulu bırakmadı ve uzatmaları oynadı. Birçok hasta tutsağın gündeme getirilen sağlık problemleri gibi, Gülşan’ın da eklem iltihabı ve mide ülseri var. 
 
Tedavi edilmedikleri için yaşamını yitiriyorlar
 
30 yıllık cezaevi dönemi boyunca maalesef tedaviler gerektiği gibi yapılmadı, teşhisler olması gerektiği gibi konulmuyor. Zaten birçok arkadaşın durumu basına yansıdığı gibi gerek cezaevinin gerekse de hastanelerin tutumlarından ötürü tedaviler istenildiği şekilde yapılmıyor. Bizler de aile olarak, bütün hasta tutsak arkadaşların var olan hastalıkları göz önünde bulundurularak, tedavilerinin daha rahat ve uygun koşullarda yapılabilmesi için hiçbir sebep ve şart gözetmeksizin tahliye olmalarını talep ediyoruz. Bu özellikle durumu çok ağır olan arkadaşlar için daha elzem bir noktada ve bu temelde ele alınmalıdır. Çünkü biliyoruz ki tedavileri yapılmadığı için ağır hasta tutsaklar cezaevlerinde yaşamlarını yitirdi. Bu yaşananlar göz önünde bulundurularak Gülşan’ın ve hasta tutsakların tahliye olmasını istiyoruz.”