
İşkenceyi belgeleyen avukatların görüntüleri sildirildi
- 14:57 7 Ekim 2023
- Güncel
COLEMÊRG - Gever’de işkence ile gözaltına alınan müvekkilleri ile görüşmeye giden ve işkenceyi belgelemek isteyen ÖHD’li avukatlar polislerin telefonlarındaki görüntüleri zorla sildirerek, kötü muamelede bulunduklarını paylaştı.
Colemêrg'in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesinde dün sabah saatlerinde birçok eve eş zamanlı baskın düzenlendi. Gözaltına alınan 10 kişi, özel harekat polislerinden dakikalarca şiddet gördü. 2 gündür Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan gençlerden Vedat Özeken'in polisler tarafından çırılçıplak soyularak darp edildiği, Barış Özçük'ün de yine tüm kıyafetleri çıkarılarak üzerine soğuk su dökmek suretiyle işkenceye maruz kaldığı öğrenildi. Gözaltına alınan gençlerin maruz kaldıkları darp, cebir ve kötü muamele alınan sağlık raporlarında yer aldı. Barış Özçük'ün darp raporunda göğüs, sırt, sol omzunda, Vedat Özeken'in raporunda ise sırtında çok sayıda darp izi olduğu tespit edildi. Dosya da uygulanan avukat görüş yasağı sona ermesinin ardından gözaltındaki müvekkillerinin yaşadığı darp, cebir ve kötü muameleyi belgelemek isteyen Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Colemêrg şubesi avukat üyeleri, polisler tarafından engellenerek, telefondaki deliler zorla sildirildi.
İşkence raporlandı
ÖHD Colemêrg şubesi dijital medya hesabından yapılan paylaşımda, 6 Ekim günü sabah saatlerinde birçok ikamete Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma neticesinde baskın düzenlendiği belirtilerek, ev baskınları sonucu gözaltına alınan şahıslara ve ailelerine sistematik şekilde gayri ahlaki ve işkenceye varan kötü muamele yapıldığı vurgulandı. Şahıs aileleri tarafından ÖHD'ye yapılan başvuru sonucu, işkenceyi uygulayan kolluk güçleri hakkında gerekli suç duyuruları yapılacağı vurgulanan açıklama metninin devamında şu ifadelere yer verildi: "Soruşturmayı yürüten savcılık tarafından dosyaya 24 saat Avukat Görüş Yasağı ve Kısıtlılık kararı konulmuş, bu süre zarfında müvekkillerle görüşme hakkımız hukuka aykırı olarak engellenmiştir. Şahıslar gözaltı sırasında ve emniyette bulundukları anda ağır işkencelere maruz bırakılmış, bu durum Yüksekova Devlet Hastanesinden alınan darp raporu ve tarafımızca yapılan gözlemlerle tespit edilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
'Kötü Muamelenin sonlandırılması yönündeki taleplerimiz de reddedilmiştir'
Açıklamada, “Müvekkillere gözaltı sırasında yapılan kötü muamelenin yanında, müvekkillerin su, yemek ve lavabo ihtiyaçları yeterince karşılanmamaktadır. Kötü Muamelenin sonlandırılması yönündeki taleplerimiz de reddedilmiştir. İşkence ve kötü muamele durumunu belgelemek isteyen şahıs müdafilerine hukuka aykırı olarak engel olunmuş ve avukatların telefonlarının avukat görüş odasına alınmasına izin verilmemiştir. Bu kapsamda işkenceyi belgelemek isteyen B.Ö. adlı şahıs müdafiine gözaltı yapılmaya çalışılmıştır. Hukuka aykırı olarak şahıs müdafinin telefonuna el konularak darp işkence izlerini gösteren görüntüler silinmiştir. Avukat görüş yasağının üzerinden 24 saat geçmiş olmasına rağmen henüz müvekkillerimizin bir kısmı ile görüş sağlanamamış, avukatlar usulsüz bir şekilde emniyet girişinde uzun saatler bekletilmektedir. Gerek gözaltındaki şahısların aileleri gerekse de müdafileri olarak müvekkillerimizin can güvenliğinden endişe ediyoruz" denildi.
'Yargılama sürecinin etkin bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir'
"Türk Ceza Kanunun 94. Maddesinin" hatırlatıldığı açıklamada, yapılan işkence suçu resen soruşturulan bir suç olmasına rağmen, ilgili yargı makamlarının bu olaya dair hiçbir şekilde harekete geçmediğine dikkat çekildi. Yargı makamlarının delillerin toplanması konusunda azami bir hassasiyet göstermesi gerektiğinin hatırlatılmasının yapıldığı açıklamada devamla, "Gerek Anayasa Mahkemesi gerekse AİHM’nin sayısız içtihadında, kötü muamele yasağının demokratik toplumların en temel değeri olduğunu vurgulamış; en zor şartlarda dahi mağdurların davranışlarından bağımsız olarak işkence, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlerin sözleşmeyle yasaklandığını belirtmiştir. Bu sebeple insanlığa karşı suç olarak kabul edilen işkence suçunun etkili soruşturulması hukuk devletinin en temel gerçeklerinden biridir. Kolluk görevlileri tarafından keyfi biçimde, kötü muamele teşkil edecek nitelikte, fiziki saldırı, hakaret ve tehdit içerir söylemlerde bulunan resmi görevliler ve önleme görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında etkin bir soruşturma yürütülerek, mağdurların maddi manevi zararına sebebiyet veren şüphelilerin tespiti ile yargılanarak cezalandırılması, olayın aydınlatılması, faillerin tespiti ve fiilleriyle cezalandırılmalarının sağlanması yönünden yargılama sürecinin etkin bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir" sözlerine yer verildi.
Yayınlanan açıklamanın son kısmında şu ifadelere yer verildi: "Kolluk görevlilerinin insan hakları ihlali ile suçlandığı olaylarda, uygulanan ayrıcalıklı yargılanma usulleri ve sağlanan güvencelerle fail/failler cezasız kılınmakta ve ağır insan hak ihlallerine sebep olmaktadır. Yargı mercilerince işkence, insanlık dışı ve kötü muamele ile şiddet içeren eylemlere karşı etkin ve ivedi bir şekilde soruşturmanın yürütülerek faillerin cezalandırılmasını talep ediyor, hukuki sürecin başından beri takipçisi olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz."