İHD Barış Nöbeti: Hasta tutsaklara özgürlük

  • 19:28 6 Ekim 2023
  • Güncel
 
İZMİR - İHD İzmir Şubesi her ayın ilk Cuma günü gerçekleştirdiği Barış Nöbeti eyleminde, hasta tutsakların yaşadıkları sorunları vurgulayarak hasta tutsakların tahliye edilmesi çağrısında bulundu. 
 
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) İzmir Şubesi her ayın ilk Cuma günü gerçekleştirdiği Barış Nöbeti eylemi bu ayda da İzmir Şube binasında devam etti. Bu ay gerçekleşen nöbet eyleminde hasta tutukluların durumuna dikkat çekildi. Eyleme, siyasi parti, sivil Toplum örgütleri, kadın örgütleri ve çok sayıda yurttaş ziyaret etti. Nöbet eyleminin ardından Eski Sümer Bank önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamayı İHD İzmir Şubesi Eş Başkanı Ali Aydın Okudu. 
 
‘Ring araçlarıyla sevke zorlamak hak ihlalidir’
 
Hasta tutsaklar cezaevine girince herhangi hastalığı olmayıp hastane koşullarında hastalanan tutsaklar olduğunu olduğunu hatırlatan Ali, “Hastaneye ve hapishaneler arası sevklerde kullanılan tek kişilik ve insanlık onuruna yakışmayan nakil araçları da sağlık hakkı bakımından ciddi sıkıntılara neden olmaktadır. Bu nakiller sırasında mahpusların temel ihtiyaçlarının dahi karşılanmıyor ve bu tek kişilik nakil araçlarıyla hasta mahpuslar da naklediliyor. Özellikle epilepsi ve astım başta olmak üzere akciğer hastalıklarını kötü etkileyen tek hücreli ring araçlarıyla sevke zorlama önemli hak ihlallerinden biri olarak öne çıkmaktadır” dedi.
 
Cezaevinde nitelikli sağlık hizmeti yok
 
Hasta tutsaklar ihtiyaçları olduğunda ve rahatsızlandıklarında zamanında revire çıkarılmadıklarını söyleyen Ali, “Revirlerden polikliniklere ve polikliniklerden 3. basamak sağlık hizmetlerine sevk işlemlerinde ise aylarca sırada bekletiliyorlar. Üstelik hapishanelerde yoğunluğu kaldıracak nitelik ve kapasitede sağlık hizmeti koşulları oluşturulmuş değil. Bu koşullar hapishanelerin normal kapasiteleri için bile yeterli değilken hapishane mevcutları kapasitenin çok üstünde olduğu için daha fazla ihlalin ortaya çıkmasına neden olmaktadır” diye belirtti.
 
Cezaevlerinde tutkuluların yaşadıkları sorunlara ilişkin talepler şu şekilde dile getirildi: 
 
“Halen hapishanelerde bulunan ağır hasta mahpusların tümü tam teşekkülü herhangi bir hastane raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalıdır; 
 
*ATK sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalı ve tam teşekküllü hastaneler ve Üniversite hastanelerinin raporları da kabul edilmelidir. 
 
*Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmeli, hasta mahpusların infaz ertelemesi önündeki ‘Toplum güvenliği bakımından tehlike’ kriteri kanundan çıkarılmalıdır; 
 
*AİHM’in Gurban/Türkiye grup kararları uyarınca mahpusların müddetnamelerinde yaşları ve sağlık durumları dikkate alınarak tahliye olabilecekleri uygun bir tarih yer almalıdır;
 
*AİHM’in Gülay Çetin - Türkiye kararında belirttiği hususlara uyulmalı, hasta mahpusların tahliye edilmemesinin AİHS’in 3’üncü maddesinin ihlali olduğu hatırda tutulmalıdır;
 
*Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, hasta mahpusları durumunu yakından ilgilendiren Gülay Çetin/ Türkiye kararında, mahpusların hastalıklarının ilerlemesine yol açan uygulamalar içinde olan devletin AİHS’de işkence yasağını düzenleyen 3. ve ayrımcılık yasağını düzenleyen ve 14. maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle Türkiye’yi mahkûm ettiği unutulmamalıdır. 
 
*Cumhurbaşkanının sağlık sebebi ile mahpusları af yetkisini düzenleyen genelgesi değiştirilmeli, Cumhurbaşkanı ağır hasta
mahpuslar ile ilgili yetkisini ayrım gözetmeksizin kullanmalıdır.
 
*Türkiye’nin mevcut infaz rejimi BM Mandela Kurallarına uyumlu hale getirilecek şekilde değiştirilmeli, TMK bakımından infazda ayrımcılığa son verilmelidir.