
Tutsaklardan CPT’ye acil çağrı
- 09:40 29 Eylül 2023
- Güncel
ANKARA - Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutsaklar, Türkiye cezaevlerinde bulunan ağır hasta tutsaklara ilişkin CPT’ye mektup göndererek, inceleme başvurusunda bulundu.
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutsaklar, Türkiye cezaevlerinde ağır hasta tutsakların yaşamlarını yitirmesine dair, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) mektup göndererek, Türkiye cezaevlerinin incelenmesi için başvuruda bulundu.
Tutsak kadınların CPT’ye gönderdiği metin şöyle;
“CPT yetkililerine;
Türk cezaevlerindeki ölümler 30 Ağustos’ta Erzincan L Tipi Cezaevi’nde tutulan arkadaşımız Şakir Turan’ın hayatını kaybetmesiyle devam ediyor. 70 yaşındaki Şakir Turan, ağır hasta tutukluydu, kanser teşhisi konulmasına rağmen serbest bırakılmadı. Kürt ve politikacı olarak hasta olduğunun kanıtlanması için ölmesi gerekiyordu. Çünkü hükümetin Adli Tıp Kurumu (ATK) kanser teşhisi konulmasına rağmen cezaevinde kalacak koşulları olduğuna dair rapor yayınladı. ATK’nin Şakir Turan hakkında verdiği bu karar siyasi tutsakların, siyasi kararla cezaevinde tutulduğunu apaçık bir işaretidir. İHD’nin 2022’deki raporuna göre Türk cezaevlerinde en az 81 tutuklu hayatını kaybetmiştir. Bu ölümler hiçbir zaman soruşturulmadı ve şaibeli bırakıldı. Sonuç olarak; hükümetin kontrolünde yaşanılan her ölüm birer cinayettir. Ölenlerin çoğu hasta tutsaklardır. Bu tutsaklar, düşüncelerinden ve siyasi faaliyetlerinden dolayı ve özellikle Kürt oldukları için hedef haline getirilmişlerdir.
CPT hasta tutsakların ölmesini mi bekliyor?
Kürt halkına karşı ayrımcı ve ırkçı uygulamalar cezaevlerinde faşizan boyutta yürütülmektedir. Tutukluların küçük demokratik talepleri bile akıl dışı bir şekilde cezaevi yönetimince soruşturma ve ceza konusu olmaktadır. CPT’nin kendisi bile Türkiye cezaevlerinde bile sınırlı bir inceleme ile bu verilere ulaşabilir, Kürt siyasi tutsakların cezaevlerinde ölüm sayısı artarken özel yasa aracılığıyla çok sayıda hüküm giymiş, Ergenekon ve Hizbullah üyesi, mafya üyesi, hırsız, tecavüzcü, uyuşturucu satıcısı serbest bırakılması somut bir örnektedir. Son geçen infaz yasası birçok adli suçlunun serbest bırakılmasına olanak sağlarken, Kürtlerin cezaevleri koşullarını daha ağır hale getirmektedir. Son geçen yasanın 313 siyasi tutsağın infaz ertelemesine neden olması buna somut bir örnektir. Benim tutulduğum cezaevinde (Sincan Kadın Kapalı Cezaevi) 14 arkadaşımın iki yıldır serbest bırakılması gerekirken, bu yasaya göre cezaevinde tutulmaktadır. En nihayetinde 88 hasta tutsakta bu yasadan doğrudan etkilenebilir. CPT, harekete geçmeden önce hasta tutsakların günden güne ölmesini mi bekliyor? Bu meseledeki hakikat şu ki; cezaevinde infazını tamamlayan ve disiplin cezası olmayan çok sayıda tutuklu Kürt olduklarından pişman olmadıkları için serbest bırakılmamaktadır.
Harekete geçin çağrısı
Türk cezaevlerinde işkence vardır, açık bir şekilde ihlal olarak değerlendirebilecek infaz uygulamaları vardır. Türk cezaevlerinde faşizan ve ırkçı pratikleri maruz kalan on binlerce insan vardır. Sistematik ölüm ve cinayetler bu uygulamaların sonucu olarak devam etmektedir. Bu yeni yasayla tutukluların umut hakkı ortadan kaldırıldı. Ağır hasta tutsaklar, ölüme terk edilirken aileleri görüşme hakkı sınırlandırıldı. CPT, işkence yapan ve yaşam hakkını ihlal eden Türk cezaevlerine yönelik bir inceleme ve soruşturma başlatmalıdır. Rapor sonucu kamuoyu ile paylaşılmalı ve bütün bu ihlalden sorumlu olan Türkiye uyarılmalı ve mahkum edilmelidir. Bizim sizden talep ve beklentimiz ivedilikle harekete geçmenizdir.”