İSTANBUL - Kadınlar Birlikte Güçlü Oluşumu eylemlerinin 3’üncü haftasında "Evde ŞiddetVar" hashtagi ile bir hafta boyunca eylemde olacak.

 

Kadınlar Birlikte Güçlü Oluşumunun,  “Her hafta başka bir sözle başka bir konuyla”  Facebook, Twitter, Instagram üzerinden gerçekleştirdikleri eylemin üçüncüsü bu gün gerçekleşecek. Kadınlar bu hafta “Evde ŞiddetVar” hashtagi ile bir hafta boyunca sosyal medyada eylemde olacak.

 

Eyleme ilişkin yazılı açıklama yapan Kadınlar Birlikte Oluşumu “Erkek şiddetinden ölmemek için sesleniyoruz” diyen kadınların koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle kapandıkları evlerde şiddete uğramamak için seslerini çıkardıklarına vurgu yaptı.

 

‘Erkek şiddetinden ölmemek için sesleniyoruz’

 

Kadınlar Birlikte Güçlü Oluşumu ,“Ücretli izinle ve güvenceli şekilde evde kalabilmeyi, evin tüm iş yükünü çekmemeyi, bu süreçte dikkate alınmayı ve çok daha fazlasını hak ediyoruz. Yaşamak için evde kalmak, evde kaldığımız için yoksulluktan ve erkek şiddetinden ölmemek için sesleniyoruz” dedi.

 

‘Hayat sığar dedikleri evlerde şiddet var’

 

160 kadın ve lgbti+ örgütünün imzalı Korona Günlerinde Kadınlar Birlikte Güçlü metnindeki taleplerden bir tanesinin de karantina koşullarında erkek şiddetine karşı etkili önlem alınması olduğuna dikkat çekilen açıklamada şunlar belirtildi: “İnfaz paketinin yasalaşmasıyla kadına yönelik şiddet failleri salıverilirken kadınları ve çocukları korumak için hiçbir şey yapılmadığı, hatta zar zor işleyen mevcut mekanizmaların bile çöktüğü! Bu yüzden kampanyamızın bu haftaki konusu erkek şiddeti, etiketimiz ‘Evde ŞiddetVar’ etiketi olacak. Hayat sığar dedikleri evlerde şiddet var.”

 

‘Erkek şiddeti artarken yetkililer ne yapıyor?’

 

Dünyanın farklı yerlerinde çeşitli örnek uygulamalar görüldüğünü ifade eden Kadınlar Birlikte Güçlü oluşumu, Fransa İçişleri Bakanlığı süpermarketlerde kadınlar için başvuru, danışma standları açtığını,  Avustralya hükümeti korona virüsü krizi nedeniyle artan şiddeti önlemek ve mağdur kadınları desteklemek üzere 92 milyon dolarlık bir destek paketi hazırladığı örneklerini hatırlattı.

 

“Erkek şiddeti geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 38,2 artmışken, Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ne yapıyor?” diye soran kadınlar, “Alo 183 hattının acil şiddet hattına dönüştürülmesi veya kadına yönelik şiddetle ilgili acil hat oluşturulması gerekiyor. Aynı şekilde ALO 155’in gerekli hemen ihbarları alması ve vaktinde müdahale etmesi şart. Çünkü şiddet failleriyle aynı evlerde kalmak zorunda bırakılan kadınların aramak için ikinci bir şansı olmayabilir” diye vurguladı.

 

‘Dayanışma ile kazanabiliriz’

 

 Sığınaklarda hem kadınların hem çalışanların sağlıklarının nasıl güvence altına alındığı konusunda şeffaf bir sürecin işletilerek, test yapılması gerektiğini dile getiren kadınlar, “Korona krizinin, şiddet gören kadınların sığınaklara kabulünün önüne geçmemesi, bir yandan da salgın riskinin en aza indirilmesi için neler yapılıyor? Kalabalıkların bir arada kalmadığı, düşük kapasiteli daha fazla alternatif sığınma alanı sağlanmalı. Ama bunun yerine, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyumun sığınak başvurularını durdurması veya belediye hesaplarının bloke edilmesi örneklerinde olduğu gibi, yerel yönetimlerin girişimleri ve mevcut mekanizmaları dahi engelleniyor. Halbuki kadına şiddet ile ilgili belediyeler dahil sorumlu tüm kamu kurum ve kuruluşları acil koordinasyon birimi oluşturmalı. Artan erkek şiddetine karşı alanda çalışan kadın örgütlerinin de katılımıyla acil önlem planı hazırlanmalı, çünkü koronavirüse karşı mücadeleyi ayrımcılıkla, ötekileştirmeyle değil barış içinde, dayanışmayla kazanabiliriz!” şeklinde ifade edildi.