
Katleden infaz yasasına tepki: Acil koordinasyon birimleri oluşturulmalı
- 09:08 20 Nisan 2020
- Güncel
İZMİR - Kadına ve çocuğa yönelik suç işleyen faillerin dışarıya çıkaran infaz yasası nedeniyle şiddetin misliyle artacağını belirten kadınlar, devletin önlem almadığına dikkat çekti. Demokratik Alevi Dernekleri İzmir Şube Eşbaşkanı Nebahat Çelik ise tüm kurumların acil koordinasyon birimleri oluşturması ve dayanışma içinde planlama yapılması gerektiğini söyledi.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin yasalaşmasının ardından adli tutuklu ve hükümlülerin salıverilmeleri devam ediyor. Yasayla birlikte kadına yönelik şiddet, kadın cinayeti failleri ve çocuk istismarı failleri de serbest kalıyor. Meclis görüşmeleri sırasında cinsel istismara evlilik yoluyla af getiren bir önerge AKP ve MHP ortaklığı ile getirildi ancak yasaya girmedi. Kadınlar ise iktidarın cinsel istismara af tasarısını yeniden gündeme getireceği konusunda uyarıyor.
‘Kadınlar dayanışmaya devam etmeli’
İnsan Hakları Deneği (İHD) İzmir Şubesi Kadın Komisyonu’ndan Cemile Karakaya, kadınların en çok yakınları tarafından ev içinde şiddet gördüğünü ve şiddet uygulayanların serbest bırakıldığına dikkat çekti. Faillerin evlerine döneceğini ve şiddetin misliyle artacağını vurgulayan Cemile, “Erkek şiddetine karşı duran hep kadınlar ve kadın dayanışması olmuştur. Yine kadınlar dayanışmalı ve erkek şiddetine ve erkek yargıya karşı dayanışmalı” dedi.
‘HSK kararı nedeniyle kadınlar için tedbir alınmayacak’
İnfaz paketinde yaralama, tehdit, şantaj, hürriyetinden yoksun kılma gibi kadına yönelen pek çok suçu işleyenlerin cezaevlerinden salıvermelerine başlandığını söyleyen Kadın Savunma Ağı’ndan Gizem Coşkun ise kadın örgütlerinin uyarılarının dikkate alınmadığını hatırlattı. Tüm bunların üzerine Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararıyla da kadınları şiddetten koruyan 6284 sayılı yasanın sınırlandırıldığına dikkat çeken Gizem, “Bu da evden uzaklaştırma tedbiri talebinin alınmaması ya da uygulanmaması sonucunu doğuracak. Karar kadınların elindeki mücadele araçlarını da almak anlamına geliyor” diye kaydetti.
‘Kadınlar endişe duyuyor’
Kadınların kendilerine şiddet uygulayan kişilerin çıkıp çıkmayacağı konusunda kaygı içinde olduğunu vurgulayan Gizem, “Devletin ilgili şiddet faillerine yönelik ki bunun belirlenmesi sanıldığı kadar zor değil, belli denetim ve tedbirleri getirmesi gerekirdi. Eğer şiddet uyguladıkları kişiler aynı evi paylaştıkları kişiler ise izinli sayılan bu faillerin bu evlere gitmesini engelleyecek önlemler almalıydı. Kadınlara İstanbul Sözleşmesi’nin ilgili maddesine göre failin tahliyesi öncesinde bildirimde bulunmalıydı. Bunları yapmıyorsa da olası şiddet tehdidi ve şiddet durumunda kadınların tedbir kararları alabileceği 6284 sayılı kanunu etkin uygulamalıydı” diye belirtti.
‘Yasa faillere cesaret veriyor’
İnfaz paketinin gazeteci, sendikacı, insan hakları savunucularını dışarda bırakmasının Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ifade eden Eğitim Sen 2 No’lu Şube Sekreteri Zeliha Danyeli de kadına ve çocuğa yönelik suç işleyenlerin dışarıya çıkması ile hak ihlallerinin artacağını savundu. Çocukların kendilerini istismar edenlerle evlendirilmesinin ağır bir hak ihlali olduğunun altını çizen Zeliha, “Evlilik şartı ile istismarcının affedilmesi çocuğu istismar etmektir, zorbalıktır. 1999 yılında ‘Rahşan affı’ ile cezaevinden çıkanların önemli bölümü suç işleyip cezaevine döndüler. Bu durum kadınların ve çocukların tehlike altında olduğunu gösteren somut bir örnektir. Bu düzenleme eril adaletten dolayı yeterince ceza almayan taciz, tecavüz, şiddet uygulayan faillere daha çok cesaret verecektir. Kadına yönelik şiddette faillerin tamamına yakınının erkek olduğunu düşünürsek tablonun ne kadar iç karartıcı olduğunu göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Eğitimciler olarak çocukları zihinsel ve ruhsal olarak iyileştirmeye çalışırken yapılan bu düzenlemelerle çocukların hayatlarının daha da karartıldığını söyleyen Zeliha, buna karşı mücadeleye devam edeceklerini de vurguladı.
‘Tüm kuruluşlarda koordinasyon birimi oluşturulmalı’
Cinsel istismar yasasının onaylanmasının çocukların istismarının önünün açılması anlamına geldiğini, suçun üzerine gidecek ailelerin davalarının düşeceğini söyleyen Demokratik Alevi Dernekleri İzmir Şube Eşbaşkanı Nebahat Çelik, “Kadına şiddet ile ilgili belediyeler dahil tüm kamu kurum ve kuruluşları acil koordinasyon birimi oluşturmalı artan erkek şiddetine karşı kadın örgütlerinin de katılımı ile plan hazırlanmalı. Koronavirüsle mücadeleyi ayrımcılıkla değil barış içinde mücadele ile kazanabiliriz. Kadın haktır, varoluştur. Ama maalesef özümüzden, inancımızdan uzaklaştığımız için özümüze yabancılaşmışız. Kadının emeğinin yok sayıldığı sürece girmişiz. Tekrar inancımızda olduğu gibi yaşamak istiyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Bütün kadınlarla birlikte olmalı ve dayanışmalı. Bu süreçte birbirimizin Hızır’ı olmalıyız” şeklinde konuştu.