Berfin Özek davası kadınlar için devam ediyor

  • 09:06 20 Nisan 2020
  • Güncel
Filiz Zeyrek
 
HATAY - Berfin Özek davasının takipçisi olacaklarını söyleyen kadınlar, “Bizim de kadın dayanışması olarak mücadelemiz eril iktidar ve erkek egemen yargıyladır. Her koşulda Berfin ve Berfin gibi kadınların yanında olacağız” dedi. 
 
Hatay’ın İskenderun ilçesinde 2 yıl önce asit saldırısı sonucu yüzü ve gözünden ağır yaralan Berfin Özek, 13 yıl 6 ay caza verilen ve cezaevinde bulunan fail Casim Ozan Çeltik hakkındaki şikayetini geri çekti. Verilen karara rağmen kadınlar, şiddete karşı her zaman mücadele içinde olacaklarını vurguladı. Berfin’in davasının başında bu yana yanında olan kadın örgütlerinden biri olan Antakya Kadın Dayanışması üyeleri, yaşananlara dair değerlendirmelerini paylaştı. 
 
‘İstinaf Mahkemesi’nde karar hala verilmedi’ 
 
İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan kamu davasında iddianamenin “öldürmeye teşebbüs” olarak hazırlanmış olmasına rağmen yargılama sonucu savcının mütalaasında “öldürme kastının olmadığına” dair hukuki değerlendirme yaptığını hatırlatan avukat Hatice Can, Berfin’in avukatları, Hatay Barosu, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün cezanın  “kasten öldürmeye teşebbüs”  suçundan olması gerektiği yönünde sanık aleyhine İstinaf başvurusunda bulunduğunu aktardı. 
 
Dosyanın hala Adana Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi’nde olduğunu ve kararın kesinleşmediğini belirten Hatice, şöyle konuştu: “Berfin Özek davası bize ve tüm kamuoyuna en başından beri kadın dayanışmasının ne denli etkili ve yaygın örülebildiğini göstermesi anlamında çok önemli bir davadır. Berfin kişisel olarak şikayetini çekmiş olsa da bu dava hem hukuki niteliği hem de kadına yönelik şiddet niteliği ile devam etmektedir. Dolayısıyla biz kadın örgütleri olarak bu davanın takipçisi olmaya, Berfin’in de ne olursa olsun yanında olmaya devam edeceğiz” diye belirtti. 
 
‘Konuşulması gereken ana konu şiddet ve yargılamadır’ 
 
Berfin’in, saldırganı affetmesi ve bunun sebeplerinin sorgulanması değil hala ana konu olan şiddetin ve yargılama sürecinin konuşulması gerektiğini vurgulayan Mor Dayanışma üyesi Çiğdem Altunok ise şunları söyledi: “Unutmayalım ki şikâyetin geri çekilmesi suçun niteliğini değiştirmez. Kadın ve çocuklara yönelik cinsel suçlarda cezai indirim öngören ceza infaz yasasının yürürlüğe girdiği gündemde konu Berfin’in kararı değil hala ve ısrarla kadına yönelik şiddettir. Biz Antakya Kadın Dayanışması olarak kadın dayanışmasının gücüne ve gerekliliğine inanıyoruz. Bu dayanışma ruhunu büyütmek için şiddete maruz bırakılan, şiddet riski altında olan, bu şiddeti şikayet eden, etmeyen ya da edemeyen, hukuki mücadelesi devam eden ya da bunu sürdürmeyen bütün kadınların yanında koşulsuz, şartsız şekilde yer alacağız. Tüm kadınların arkasında değil yanlarında, onlarla birlikte omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.” 
 
‘Kadınlar birçok sebeple hak arama mücadelesine giremiyor’ 
 
Şiddete maruz bırakılan kadınların öncelikle uğradıkları şiddetin farkına varmaları, sonrasında da bu konuda harekete geçip haklarını savunması gerektiğini belirten Eğitim Sen Hukuk Sekreteri Mutlu Aymaz , “Pek çok kadın ekonomik, psikolojik, toplumsal, ailesel ve kişisel sebeplerden hak arama mücadelesine giremiyor ya da bunu sürdüremiyor. 2019 yılında erkek şiddeti sonucu öldürülen 474 kadının 114’ü boşanmak istemesi, barışma isteğini reddetmesi, arkadaşlık isteğini reddetmesi gibi kendi hayatına dair karar almak istediği için öldürüldü. Bu bize şunu gösteriyor ki kadınlar şiddetten kurtulsalar bile şiddet uygulayandan kurtulamıyorlar. Dava aşamasına gelebilen kadınlar suçla orantılı bir cezanın belirlenmemesi, hapis cezalarının ertelenmesi ya da para cezasına çevrilmesi, failin ‘iyi hali’ esas alınarak cezaların indirilmesi gibi hukuki zorluklarla karşılaşmaktadır. Unutmamalıyız ki kadına yönelik şiddetle mücadelenin önündeki en önemli engellerden birisi sistematik cezasızlık politikasıdır. Bizim de kadın dayanışması olarak mücadelemiz eril iktidar ve erkek egemen yargıyladır” dedi.