Safiye Alağaş

 

İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, Covid-19 salgını nedeniyle her hafta gerçekleştirdikleri eylemlerini sosyal medya üzerinden sürdürüyor. Cumartesi günlerinin buruk geçtiğini belirten Zübeyde Tepe, her koşulda açıklamayı takip ettiklerini söyledi.  

 

Gözaltında kaybetmenin sistematik bir devlet politikası haline gelmesi nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) 1992 yılında “Kayıplar son bulsun” diyerek bir kampanya düzenledi. Cumartesi Anneleri ve Cumartesi insanları o günden bugüne sokakları terk etmedi. “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” talebiyle 27 yıldır sokaklarda olan Cumartesi Anneleri, bu günlerde gözleri saatte, yüreği buruk birbirlerinden uzakta kayıplarının akıbetini soruyor.  

 

Ömürlerini kayıp olan yakınlarını aramakla geçiren Cumartesi Anneleri, cesaret kuşanıp meydanlara çıktı, adalet istedi. Galatasaray Meydanı ise onlar için ayrı bir öneme sahip. Öyle ki Cumartesi Annesi Hatice Toraman, “Annelerle bir araya gelmek. Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldiğimizde sanki Hüseyin’ime kavuşmuş gibi hissediyorum. Mücadele etmek beni ayakta tuttu” diyor. 

 

Polis tarafından dönem dönem eylemleri engellenmeye çalışılan anneler, gözaltına alındı, yerlerde sürüklendi, darp edildi. Eylemlerinin 700’üncü haftasında polis müdahale ederek Galatasaray Meydanı’nı ablukaya aldı. Burada eylem yapılmasını engelledi. 85 haftadır eylemleri engellenen Cumartesi Anneleri, İHD önünde kayıpların akıbetini sormaya başladı. Bir araya gelmenin, buluşmanın güçlü kıldığı Cumartesi Anneleri, koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 4 haftadır sosyal medya üzerinden kayıplarının akıbetini soruyor.

 

‘Sokaklardan çekilme kararı almak bizim için üzücüydü’

 

Toplum sağlığı için eylemlerini evden yapmaya karar veren Cumartesi Anneleri, bu kararı almanın zor olduğunu söyledi. 1993 yılında kaçırılarak katledilen Özgür Gündem Gazetesi Muhabiri Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe de, toplum sağlığı açısından olumlu bir karar aldıklarını söyledi. Salgın bittikten sonra eylemlerine kaldıkları yerden devam edeceklerini dile getiren Zübeyde, “Biz sosyal medyadan eylemi takip ediyoruz. Bu mücadeleye devam edeceğiz. Çocuklarımızın akıbetini ve katillerini sormaya devam edeceğiz. Şimdi sosyal medyadan yapıyoruz. Salgından sonra sokaklarda sesimizi yükselteceğiz. Sokaklardan çekilme kararı almak bizim için üzücüydü. Ben üzüldüm. Ne olursa olsun devam etmek istedik. Ama olmadı. Yaşlılar vardı, hastalar vardı aramızda. Bu nedenle ara vermek zorunda kaldık. Biz yine bir araya gelip mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

 

‘Bu işin peşini bırakmıyorum’

 

Cumartesi günü saat 12.00’de eylemi takip ettiğini belirten Zübeyde, “Ben internetten az anlıyorum. Herhalde internet üzerinden duyuru yapıyorlar. Kimin akıbeti sorulacaksa onun yakını açıklama yapıyor. Cumartesi günü uyandığım zaman, ‘bugün eylemimiz var gideceğim’ diyorum sonra salgın olduğunu hatırlıyorum ve evde oturuyorum. Eylem saatinin gelmesini bekliyorum. Benim Twitterım yok oradan takip edemiyorum. Cumartesi Annelerini facebook hesabı var bazen oraya düşüyor oradan takip ediyorum. Bazen de youtube yüklüyorlar oradan takip ediyorum. Eylemden sonra Artı TV’den eylemi veriyor. Onu izliyorum. Bir şekilde takip ediyorum. Bu işin peşini bırakmıyorum” diye konuştu.

 

Evde yalnız olduğunu vurgulayan Zübeyde, ihtiyaçlarını ise çocuklarının karşıladığını belirtti. Salgın sürecini yakından takip ettiğini ifade eden Zübeyde şöyle devam etti: “Annelere sesleniyorum. Kendilerine iyi baksınlar. Üzülmesinler. Bu hastalık bitecek biz görüşmeye devam edeceğiz. Çocuklarımızın katillerinin bulunmasını ve adalet önünde yargılanmasını istiyoruz.”

 

‘Cumartesi günlerimiz hüzünlü geçiyor’

 

12 Eylül 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in ağabeyi İrfan Bilgin, Galatasaray Meydanı’nda eylem yaptıkları süreçlerde çok zorluklar yaşadıklarını ifade ederek, her şeye rağmen meydanı terk etmediklerini ifade etti. Son bir yıldır Galatasaray Meydanı’nın kendilerine kapatıldığını hatırlatan İrfan, “Sokakta abluka altında eylemimizi yapmaya çalışıyoruz. Her şartta haklarımızı kullanarak insanlarımızı unutturmamaya çalıştık. Son olarak dünyayı saran virüs ülkemizi de sardı. Biz yaşamı savunuyoruz. Yaşamı savunduğumuz için bu güne kadar sokakları terk etmedik. Bu virüs de insanın sağlığını tehlikeye atıyor. Bu salgında biz insanları oraya toplayamazdık. İnsanların sağlığı bizim için çok önemli. Netice olarak ikinci bir duruma kadar sosyal medya üzerinden açıklama yapmaya karar verdik. Bu bizim için zor oldu. Cumartesi günleri sanki gidecekmişiz gibi uyanıyoruz ama ne yazık ki gidemiyoruz. Bizim için buruk geçiyor. Oraya gidememe hüznünü taşıyoruz. Yıllardır her hafta buluşuyorduk. Birkaç haftadır cumartesi günleri kendimizde eksiklik hissediyoruz. Boşta hissediyoruz. Umarım ki en kısa zamanda Cumartesi aileleri olarak tekrar bir araya geliriz” diye ifade etti.

 

Salgının ardından tekrar bir araya gelmeyi umduklarını vurgulayan İrfan, eylemi her Cumartesi günü sosyal medyadan takip ettiğinin altını çizdi. Cumartesi Anneleriyle telefon üzerinden zaman zaman görüştüklerini dile getiren İrfan, “Merak etmesinler. Sağlık çok önemli. Sağlığımızı korumaya çalışacağız. En kısa zamanda yine bir arada olacağız. Bizi polisin copu, yağmur, kar kış engellemedi. Bunu da en kısa zamanda atlatacağımıza inanıyorum” şeklinde vurguladı.