HDP’den Malatya Katliamı açıklaması: 42 yıldır yüzleşilmeyen acı

  • 12:27 18 Nisan 2020
  • Güncel
ANKARA- HDP,  Malatya Katliamı’nın 42’nci yılında yaşamını yitirenleri anarken katliamla yüzleşilmediği için yeni nefret suçlarının işlenmeye devam edildiğini belirtti.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları Malatya Katliamının 42’nci yıldönümünde yazılı açıklama yaptı.
 
20 bin faşist konutları ateşe vererek yağmada bulundu’
 
Katliamda çok sayıda yurttaşın yaralandığı 8 kişinin de katledildiği hatırlatılan açıklamada, “ Malatya Katliamı hala acısını koruyor. 17 Nisan 1978 akşamında başlayan saldırının ardındaki karanlık eller ve asıl failler 42 yıldır aydınlatılmadı. 11 Aralık 1977’deki yerel seçimlerde Malatya Belediye Başkanlığını ilk kez sağ güçlerin desteklediği bağımsız aday Hamit Fendoğlu kazandı. Fendoğlu, kargo yoluyla gönderilen bomba düzeneğinin patlaması sonucu 17 Nisan 1978’de vefat etti. Benzer bir bomba düzeneği de CHP Maraş Pazarcık Belediye Başkanı Memiş Özdal’a da gönderildi, ancak şüphe üzerine geri gönderilen paketi açan bir memur hayatını kaybetti. Fendoğlu’nun ölümü; çevre il, ilçe ve köylerden binlerce insanın Malatya’ya gelmesine neden oldu ve hazırlıklı olan bu kitle, saldırının fitilini ateşledi. Sayısı 20 bine yaklaşan faşist göstericiler, işaretlenmiş işyerlerini ve konutları tahrip ve yağma ederek ateşe verdi” denildi.
 
‘Katliam Kürtlere ve Alevilere yönelik asimilasyondan ayrı değil’
 
Dönemin Malatya Belediyesinin hoparlörlerinden cihat çağrıları yapıldığı ve tahrik edici bir rol oynandığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Güvenlik güçleri günlerce saldırılara ve katliama seyirci kaldı. Bu katliamdan sonra Alevilerin önemli bir kısmı Malatya’yı terk etmek zorunda kaldı. Malatya Katliamı, aynı yılın Aralık ayında gerçekleşen ve yüzlerce yurttaşın katledildiği Maraş Katliamının da provası oldu. Malatya’da yaşananlar farklı halkların, inançların, kültürlerin beşiği olan Anadolu ve Mezopotamya topraklarında görülen ve dinmeyen acılardan sadece biridir. Koçgiri, Dersim, Ortaca, Malatya, Sivas, Maraş, Çorum, Madımak ve Gazi katliamları da aynı zihniyetin sonuçlarıdır. Bu katliamlar, devletin Kürt halkına ve Alevi toplumuna geleneksel bakışından, inkar ve asimilasyon politikalarından ayrı düşünülemez.
 
Yüzleşilmediği içi nefret suçları işlenmeye devam ediyor 
 
Bütün bu katliamlar için hiçbir zaman Alevi toplumundan özür dilenmedi, devletin katliamdaki rolü ve tutumu mahkum edilmedi. Biliyoruz ki; bu katliamlarla yüzleşme gerçekleşmedikçe, yüzyıllar geçse de açılmış olan yaralar kapanmayacaktır. Geçmişlerindeki acı olaylarla yüzleşemeyen toplumların, demokratik ve ortak bir geleceği inşa edemeyeceklerini düşünüyor ve bu nedenle de nefret suçlarının ülkemizde devam ettiğini biliyoruz. 42 yıl önce katledilen canları saygıyla anıyor, Malatya Katliamı’nı bir kez daha lanetliyoruz.”