
'Salgın nedeniyle artan aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla alınan tedbirler neler?’
- 12:00 23 Mart 2020
- Güncel
ANKARA- HDP’li Züleyha Gülüm, koronavirüsün kadınlara yönelik olumsuz etkilerine karşı alınacak tedbirlerle ilgili Meclis’e verdiği önergede, “Koronavirüs (kovid-19) tehdidi nedeniyle izolasyon süreçlerinde ev ve aile içi şiddetinin önlenmesi amacıyla alınan tedbirler nelerdir?” diye sordu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Koronavirüsün kadınlara yönelik olumsuz etkilerine karşı alınacak tedbirlerle ilgili Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi.
‘Salgın kriz gibi süreçler ev içi şiddeti artırıyor’
Kadınların bu süreçte doğrudan sağlığı tehdit eden virüs riski dışında, kadın olmaktan kaynaklı tehditlerle de karşı karşıya kaldığına dikkat çekilen önergede, Birey ve toplum sağlığı ve sorumluluğu gereği virüsü başka insanlara taşımamak için evlerde kalmak ve sosyal mesafeyi korumak yaşamsal öneme sahiptir. Fakat mevcut koşullarda bile kadınlar için ev, erkek şiddeti nedeniyle dışarısı kadar tehlikeli olabilmektedir. Kadın cinayetlerinin büyük çoğunluğunun koca ve sevgili gibi en yakınları tarafından evde gerçekleştiği bilinmektedir. Yine, cinayetle sonuçlanmayan erkek şiddetinin en fazla görüldüğü yerler evler olmaktadır. Dahası, araştırmalar savaş, salgın gibi kriz süreçlerinde ev içi şiddetin arttığını göstermektedir” denildi.
‘Çin’de karantinada yapılan şikayetler yüzde 90 arttı’
Çin’in Hubei eyaletinde; polis raporlarına göre karantinanın ve sokağa çıkma yasağının sürdüğü dönem içinde ev içi şiddet vakalarının üç katına çıktığı, ev içi şiddeti önlemek için çalışma yürüten kuruluşlara yapılan şikayetlerin oranının yüzde 90 arttığına yer verilen önergede, “ Yine, UK Aid Direct kuruluşu, koronavirüsün (kovid-19) pandemi ilan edilmesinin ardından ev içi şiddetin ve sağlık personeline karşı şiddetin arttığını gösteren bir rapor yayımlamış, kadınların ve çocukların bu süreçte daha fazla şiddete maruz kaldığının kanıtlarını sunmuştur. Araştırmalar benzer durumların dünyanın birçok ülkesinde yaşandığını göstermektedir” ifadelerine yer verildi.
'Yeni özel tedbirlerin alınması elzemdir'
Türkiye’de de izolasyon nedeniyle ev içi şiddetin artacağı veya artmış olduğu yönünde endişelerin olduğuna dikkat çekilen önergede, “Bu doğrultuda CEDAW, İstanbul Sözleşmesi gibi taraf olunan uluslararası sözleşmelerin daha etkin işletilmesi ve kadınları erkek şiddetinden koruyucu yeni özel tedbirlerin alınması elzemdir. Salgın nedeniyle evde kalan kadınlar, erkek şiddetinin yanı sıra cinsiyet eşitsizliği üzerine kurulu görev ve sorumluluk dağılımı nedeniyle de bu süreçten en olumsuz etkilenen kesimler arasındadır. Patriyarkal yapı, evdeki sorumlulukları kadınların omuzlarına yüklemektedir. Halihazırda evin tüm işlerini yapmak zorunda kalan kadınlar, salgın süresince evin daha sık temizlenmesi, tüm gün yaşlı ve çocuk bakımı ve sağlığını da üstlenmektedir” denildi.
‘Kadınları şiddet ortamına sıkıştırabilir’
Korona salgınının yarattığı ağır ve riskli çalışma koşullarında kadın işçiler için özel önlemler alınmasının gerekli olduğuna dikkat çekilen önergede, “Kadınların çoğu esnek, güvencesiz ve düşük ücretle çalıştığı gerçeği göz önüne alındığında, virüs nedeniyle işten çıkarmalarda da çoğunluğu oluşturdukları öngörülebilir. Bu da kadınların şiddet uygulayan partnerlerini terk etmelerini daha da zorlaştıracaktır. Virüsün ekonomik etkileri, kadınları bütünüyle şiddet ortamına sıkıştırabilir” diye belirtildi.
Züleyha, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a şu soruları yöneltti:
“*‘Evde kal’ çağrılarının kadınlara etkisinin araştırılmasına ve yeni stratejilere ihtiyaç olduğu açıktır. Hükümet olarak bu yönde attığınız somut adımlar var mıdır? Nelerdir?
* Koronavirüs (kovid-19) tehdidi nedeniyle izolasyon süreçlerinde ev ve aile içi şiddetinin önlenmesi amacıyla alınan tedbirler nelerdir?
* CEDAW, İstanbul Sözleşmesi gibi taraf olunan uluslararası sözleşmelerin etkin ve adil işletilmediği yönündeki eleştiriler göz önüne alındığında, evden uzaklaştırma gibi tedbir kararlarının salgın koşulları gerekçe gösterilerek uygulanmayacağı/uyulmayacağı yönündeki endişeleri bertaraf edecek ve kadınların her koşulda korunacağı, haklarının güvence altında olduğunu temin edecek bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?
* Emniyet görevlilerinin salgın gerekçesiyle ev içi şiddet vakalarına müdahale etmekten kaçınmasını önlemek için ne tür tedbirler alınmıştır?
* Alınan tedbirler ve üretilen politikalarda kadın örgütleri, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının öneri ve görüşleri dikkate alınmakta mıdır? Bu kurum ve kuruluşlar hangileridir? Şimdiye kadar yapılan çalışmalar nelerdir?
* Kadınların cinsiyet kimliklerinden kaynaklı özgün gereksinimlerini göz önüne alarak ne tür politikalar üretilmiştir?
* Bu süreçte işten çıkarılma başta olmak üzere hak gasplarının önlenmesi için bakanlığınızca alınan tedbirler nelerdir? İş sağlığı ve güvenliği için acil eylem planınız var mıdır?
* Dünya örneklerinde olduğu gibi Türkiye’de de korona nedeniyle aile içi şiddetin ve bu bağlı olarak sığınaklara olan talebin artacağı açıktır. Sığınakların kapasitesinin (alanının) ve personel sayısının artırılması için neden harekete geçilmemektedir?”