MED-TUHAD FED VE ÖHD cezaevi raporunu açıkladı

  • 10:17 23 Mart 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR -  MED–TUHAD FED ve ÖHD, Bölge’de bulunan 12 cezaevine ilişkin hazırladığı raporda tutsaklara maske ve dezenfektan verilmediği kaydedilerek, yeni infaz yasasının ayrımsız tüm tutuklu ve hükümlülere uygulanmasını istedi.
 
Koronavirüsün hızla yayılması üzerine Bölge kentlerinde bulunan 12 cezaevini ziyaret eden Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu’ndan (MED-TUHAD FED) avukatları, gözlemlerini raporlaştırdı. Başta Diyarbakır olmak üzere Antep, Elazığ, Van, Ağrı ve Erzurum’da bulunan 12 ayrı cezaevinde tutuklu ve hükümlüleri ziyaret eden avukatlarca hazırlanan raporda, eksiklikler tek tek kaydedildi. 
 
Elazığ Kadın Kapalı, Elazığ 1 No’lu, Elazığ 2 No’lu, Diyarbakır Kadın Kapalı, Diyarbakır D Tipi, Van T Tipi, Van Yüksek Güvenlikli, Van F Tipi, Antep H ve L Tipi, Oltu T Tipi ve Patnos L Tipi Cezaevlerini ziyaret eden MED – TUHAD FED ve ÖHD’nin hazırladığı rapor şu şekilde: 
 
Eldiven ve maske yok 
 
Elazığ Kadın Kapalı, 1 ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli cezaevlerinde yapılan görüşmelere yer verilen raporda, sağlık çalışanlarının tüm uyarılarının aksine gardiyan ve askerlerin gruplar halinde hareket ettiğine dikkati çekildi. Elazığ’da bulunan cezaevlerini ziyaret sırasında avukatlara dezenfektan verildiği ve maske ile eldiven takılması gerektiği belirtilen raporda, ziyaret işlemlerini gerçekleştiren gardiyanların eldiven kullandığı ancak maske takmadığı gözlemi yer aldı. Raporda, avukatlara ateş ölçümü yapıldığı, cezaevi koridorlarında dezenfektanların asılı olduğu, cezaevinin 18 Mart’ta ilaçlandığı ve ilaçlama etkisinin 20 gün olduğu bilgisi paylaşıldı. Tutuklu ve hükümlülerle kapalı görüş yapıldığı belirtilen raporda “Görüşmeye gelen tutukluların eldiven ya da maske kullanmadığı gözlemlenmiş ancak görüşe getiren personelin maske ve eldiven taktığı görülmüştür” diye belirtildi.
 
Aile ile ikinci telefon hakkı ücretli 
 
Raporda Elazığ Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlülerin dezanfektan taleplerinin idarece reddedildiği kaydedilen raporda, tutsaklara idare tarafından sıvı sabun verildiği, sıcak su sorunu yaşanmadığı, temizlik malzemelerini kantinden temin edildiği, koğuşlarda yapılan ilaçlamaların yüzeysel yapıldığı, tutsakların rutin olarak temizlik yaptıkları ve gardiyanların koğuşlara zaman zaman maske ve eldiven takmadan girdiği ifade edildi.
 
Raporda tutsakların, “Aile görüşlerinin olmaması nedeniyle kendilerine haftada ikinci telefon hakkının ücreti karşılığında tanındığı” yönünde ifadelere yer verildi. 
 
Kurala uyulmuyor
 
Raporda Diyarbakır Kampüs Cezaevi’nde ise askerler tarafından avukatlara yurtdışına çıkıp çıkılmadığının sorulduğu, ateş ölçümü yapıldığı ancak arama ve kayıt yerlerinde bulunan çoğu gardiyanın eldiven ve maske takmadığı gözlemi paylaşıldı. Tutuklu ve hükümlülerle kapalı görüş yapıldığı belirtilen raporda, Diyarbakır Cezaevi’nde de “Görüşmeye gelen tutsakların eldiven ya da maske kullanmadığı görülmüş, ancak onları görüşe getiren personelin maske ve eldiven taktığı görülmüştür” tespitinin altı çizildi. Raporda, cezaevinde sıvı sabun verildiği, sıcak su sorunu yaşanmadığı, çamaşır suyu gibi temizlik malzemelerini kantinden alındığı, koğuşlarda tek seferlik ilaçlama yapıldığı, ilaçlama yapıldığı gün askerlerle birlikte aylık aramanın yapıldığı, kolonya ve dezenfektanın kantine getirileceği ve zaman zaman koğuşlara giren gardiyanların maske ve eldiven takma kuralına uymadıkları ifade edildi. Raporda cezaevindeki aile görüşlerinin kaldırılması nedeniyle haftada ikinci telefon hakkının ilk telefon hakkıyla birleştirilerek 20 dakikalık uzatılarak kullandırılırken, disiplin cezası bulunanların bundan yararlanamadığı kaydedildi.
 
Yüzeysel dezenfektan işlemi 
 
Raporda Antep H ve L Tipi Cezaevi’nde gardiyan ve askerlerin gruplar şeklinde hareket ettikleri, kayı işlemi yapan personelin maske ve eldiven takmadığı ayrıca koridor ve odalarda dezenfektan bulunmadığı belirtildi. Cezaevine giriş yapan avukatlara maske ve eldiven verildiği aktarılan raporda, kapalı görüşe getirilen tutsakların maske ve eldiven kullanmadığına işaret edildi. Raporda, idarenin tutsaklara çok az miktarda sıvı sabun ve çamaşır suyu verdiği, sıcak su sorunu yaşamadığı, koğuşların yüzeysel olarak dezenfekte edildiği, hasta tutuklu/hükümlülere ilişkin bir tedbirin alınmadığı ve açlık grevlerinden sonra bağışıklık sistemlerinin çöktüğü bilgisine yer verildi. Raporda tutsakların cezaevi idaresinden istedikleri dezenfektan ürünlerinin verilmediği kaydedilirken, aile görüşünün kaldırılması nedeniyle haftada ikinci telefon hakkının tanındığı belirtildi.
 
Raporda, Oltu T Tipi Cezaevinde hem idare hem tutuklu ve hükümlülerce yapılan görüşmelerde, tüm tutuklu ve hükümlülerin sağlık taramasından geçirildiği ve dezenfektan işlemlerinin yapıldığı gardiyanların ise maske ve eldiven kullandığı gözlemine yer verildi.
 
Avukatların Van T, F ve Yüksek Güvenlikli ile Patnos L Tipi Cezaevi'nde yaptıkları görüşmelere dair raporda, cezaevlerinde tutsaklara dezenfektan, maske, eldiven ve temizlik malzemesi verilmediği, elektrik ve su kullanımlarının, temel gıda ihtiyaçlarının ücretsiz sağlanmadığı, aile görüşlerinde ve sosyal faaliyetlerinin salgın nedeniyle kısıtlandığı, telefon görüş haklarının 2 katına çıkarıldığı, gardiyanların maske takmasının zorunlu kılındığı ancak hapishanede görev yapan tüm personelin yan yana ve temas halinde olduğu, koğuşların dezenfekte edilmediğine vurgu yapıldı.
 
‘Amasız' tahliye önerisi 
 
Raporun sonuç kısmında şu öneriler yer aldı: 
 
* Bugün yeni infaz sistemindeki değişiklikler gündemde iken bilhassa hasta mahpuslar, 60 yaş üstü mahpuslar, çocuk mahpuslar, çocukları ile kalan anneler açısından ciddi riskler barındırdığını söylemek mümkündür. Mevcut hapishane koşullarının, uzun süreli özgürlüğünden yoksun bırakma hallerinde sağlık problemlerinin ortaya çıktığını gözlemlerken hali hazırda böylesi ciddi bir tehdit oluşturan salgının kapatılma mekanlarında yayılması halinde önlenemez sonuçlar doğuracağı kesindir. Bu nedenle; güncel olarak da tartışılan yeni infaz yasasında düzenlemeler yapılırken, mahpusların yasal durumları nedeniyle ayrımcılığa tabi tutulmaksızın ülkedeki sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanına sahip olmalı ve risk gruplarının “amasız” bir şekilde tahliyesi sağlanmalıdır. 
 
* Tutuklu olarak yargılamalarına devam edilen kişilere yönelik adli kontrol hükümlerinin öncelikli olarak düşünülmeli ve tahliyeleri sağlanmalıdır.
 
* Tutuklu/ hükümlülerin özgürlüğünden alıkonulduğu süre boyunca hijyen koşullarına dikkat edilmeli, kişisel koruyucu malzemeler ile temizlik malzemelerinin kantinden ücreti karşılığında değil, ücretsiz erişimi sağlanmalıdır.
 
* Açık görüşlerin iptal edilmesi de göz önünde bulundurularak mahpusların telefon görüş haklarının arttırılması ve bu uygulamanın ücretsiz olması gerekmektedir. 
 
* Hapishanelerin belli rutinlerde dezenfektesi sağlanmalıdır.