Yerlerine kayyım atanan eşbaşkanlarının ilk duruşması 2 Haziran'da

  • 09:08 23 Mart 2020
  • Hukuk
MARDİN - Yerlerine kayyım atandıktan sonra farklı tarihlerde gözaltına alınarak tutuklanan Kızıltepe Belediye Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz ile Savur Belediye Eşbaşkanı Gülistan Öncü hakkında iddianame hazırlandı. Siyasi parti çalışmaları suç sayılan eşbaşkanların ilk duruşması 2 Haziran’da görülecek.
 
Mardin Savur Belediye Eşbaşkanı Gülistan Öncü’nün, 15 Kasım 2019’da gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından yerine kayyım atandı. Kızıltepe Belediye Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz ise 4 Kasım 2019 tarihinde yerine kayyım atanmasından sonra 15 Aralık 2019 tarihinde gözaltına alınarak tutuklandı. Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) belediye eşbaşkanı seçilen Gülistan ve Nilüfer hakkında açılan soruşturma tamamlanarak, iddianameleri hazırlandı. "Örgüte üye olmak" suçlamasıyla hazırlanan ortak iddianame Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Eşbaşkanların ilk duruşması 2 Haziran'da görülecek.
 
Gizli tanık ifadeleri esas alındı
 
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, birçok gizli tanığın beyanları bulunurken, "Ölü olarak ele geçirilen örgüt mensubunun üzerinden elde edilen bir adet örgütsel dokümanın da bu gizli tanık ifadelerini doğruladığı, nitekim ele geçirilen dokümanda, belediye meclis üyesi ve belediye başkan adaylarının, bölgede bulunan örgüt mensupları tarafından değerlendirildiği ve aday olacak kişilerin anılan örgüt tarafından ayrıca yapılacak bir soruşturmadan sonra belirlenmesinin ve açıklanmasının istenildiğinin görüldüğü, bir kısım tanık ifadeleri ve ele geçirilen örgütsel dokümanlardan da anlaşılacağı üzere, Mardin ilinde HDP adına 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerine katılan belediye meclis üyesi ve belediye başkan adayların PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından belirlendiğinin anlaşıldığı" ifadelerine yer verildi.
 
Aday tanıtım toplantısı ve DTK çalışması suç sayıldı
 
Seçimlerden önce yapılan aday tanıtım toplantısının da “suç delili” sayıldığı iddianamede, "Yine belediye başkan adaylarının belirlenmesinden sonra, 30/01/2019 tarihinde, Mardin ili Bilen Tesislerinde düzenlenen aday tanıtım toplantısında, salonda bulunan kişilerin saygı duruşunda bulundukları esnada, PKK/KCK silahlı terör örgütüne ait olan Gerilla Marşı'nın okunmaya başlanıldığı, devamında yapılan sine vizyon gösterisinde öldürülen örgüt mensuplarına ilişkin görüntülerin ve sözde öz yönetim taleplerine ilişkin yazıların yer aldığının görüldüğü ve toplantının sonlarına doğru ‘yaşasın HDP, yaşasın PKK’ şeklinde slogan atıldığının tespit edildiği ve söz konusu toplantının PKK/KCK silahlı terör örgütü mensuplarına saygı duruşunda bulunulan ve bu örgütü öven birer toplantı haline dönüştürüldüğü, belediye başkanlarının da bulunduğu bir kısım siyasi kişi ve kurumlar ile PKK/KCK silahlı terör örgütünün organik bağ kurduklarının anlaşıldığı..." sözleri kullanıldı.
 
1KO3SOV0A8 isimli gizli tanığın ifadesine dayandırılarak, Nilüfer Elik Yılmaz ve Gülistan Öncü'nün Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Mardin delegesi sıfatıyla toplantılara katılması da iddianamede yer aldı.
 
Basın açıklamaları delil olarak gösterildi
 
İddianamede, Nilüfer Elik Yılmaz'ın HDP milletvekillerince HDP il binasında gerçekleştirilen açlık grevlerine destek amaçlı katılım yaptığına, Artuklu ilçesinde cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin yapılan açıklamaya katıldığına, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla yapılan basın açıklamasına katıldığına, HDP Mardin il örgütünün Facebook hesabından Nilüfer Elik Yılmaz'ın "Zindanlarda kimse şehit olmasın, tabutlar çıkmasın, bizim bu arkadaşlara sahip çıkmamız gerekir" şeklindeki konuşmasına yer verilerek, bu açıklamalar da suç delili olarak gösterildi.
 
Gülistan Öncü hakkında da aynı şekilde tecridi protesto etmek amacıyla yapılan basın açıklamasına katıldığı, açlık grevleri döneminde cezaevi ziyareti ve ardından düzenlenen basın açıklamasına katıldığı, açıklamada "Yaşasın zindanların direnişi" şeklinde sloganlar atıldığı belirtilerek, söz konusu faaliyetler “suç” olarak gösterildi.
 
İddianamede, iki eşbaşkana “örgüte yardım” ve “örgüt üyesi olmak” iddialarıyla ceza verilmesi talep edildi.