SES Van Şubesi: Tüm tutsakların tahliye edilmesi talebimizdir

  • 18:19 19 Mart 2020
  • Güncel
VAN - SES Van Şubesi, kononavirüs salgını nedeniyle kentteki 2 hastanenin başhekimleriyle  yapılan görüşmelerin sonucunu açıklarken, cezaevlerindeki tutsaklara dikkat çekerek, “Tüm tutsakların tahliye edilmesi talebimizdir” dedi.
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Van Şubesi,  koronavirüs salgınına (Kovid-19)  ilişkin kentteki iki hastanenin başhekimleriyle yaptıkları görüşmelerin sonucuna ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.  Şube binasında yapılan açıklama, SES Van Şube Eşbaşkanı Zeki Seven tarafından okundu.
 
Açıklamada  ilk olarak Van il Sağlık Müdürü’nün görüşme talebine olumlu yanıt vermediği belirtilirken, salgının cezaevlerine sıçraması durumunda hasta tutsakların etkilenme oranın yüksek olduğu vurgulandı.
 
‘Vaka sayısı artarsa ekipman yetersiz kalacak’
 
Açıklamada, Van özelinde mevcut resmi rakamlara ve işleyişe dair genel bilgilere ulaşmak amacıyla Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sebahattin Çelik ile yapılan görüşmede, bugüne kadar koronavirüs şüphesi taşıyan 50 kişinin karantina hastanesi olarak belirlenen Askeri Hastane’ye sevk edildiğini aktardığı belirtildi. Açıklamanın devamında yurttaşların güvenliğini sağlayacak sağlık ekipmanlarının yeterli olduğunun  vurgulandığı görüşme sonucunda vaka sayısında beklenmedik bir artış olması halinde yetersizlik yaşanabileceği kaygısının ifade edildiği kaydedildi.
 
‘Hastaneler karantina hastanesi değildir’
 
Dursun Odabaş Tıp Merkezi Başhekimi Öğretim Üyesi Dr. Ümit Haluk İlikler ‘ile yapılan görüşme ise açıklamada şu ifadelerle belirtildi: "Ümit bey kendi hastanelerinin karantina hastanesi olmadığını, buna rağmen gerekli önlemleri üst seviyede tuttuklarını, hastalık şüphesi taşıyan bireylerin test süreçlerinin kendileri tarafında yapıldığını, test sonucunun pozitif çıkması halinde hastayı ivedi bir şekilde Askeri Hastane ’ye sevk ettiklerini belirtmiştir. Hastalık belirtisi gösteren şüphelilerin hastanede bulunan diğer kişilerden izole edilmiş bir alanda müşahede altına alındığı söylendi.”
 
‘Test ekipmanları yok’
 
Görüşmede tespit edilen hijyen, koruyucu ekipman ve toplumsal bilinçlendirme konularının hassasiyetle yürütülmesi gerektiğine yer verilen açıklamada, virüsü tespit edecek test ekipmanlarının (kit) olmadığına dikkat çekildi. Erzurum veya Ankara’ya gönderilen sonuçların beklendiğinin ifade edildiği açıklamada, "Bu durumun salgına müdahalede ve kontrol altına almada ciddi zafiyetler doğurduğu, ayrıca test sonuçlarına geç ulaşılması nedeniyle yüksek miktar ve adette ekipman kullanımının gerçekleştiği bilgisine ulaşılmıştır. Salgına karşı koruma sağlayan ekipmanların ülke genelinde kısıtlı miktarda olduğu bilinmektedir. Bu nedenle yukarıda sözü edilen test sürecinin uzunluğunun, bahsi geçen ekipmanların kullanımını gereksiz yere arttırdığı, dolayısıyla ileriki süreçte vaka sayılarının olası artışı halinde sağlık emekçilerinin salgına müdahalesini ve salgından korunmasını olumsuz şekilde etkileyeceği aşikârdır. Öte yandan üyelerimizin ortak ifadesinin, çalışma saatleri dâhilinde koruyucu ekipmanların sınırlı sayıda verildiği bu durumun psikolojilerini olumsuz etkilediği şeklinde olduğu görülmüştür" denildi.
 
'Hasta tutsaklar tahliye edilsin’
 
Açıklamanın devamında,  "Cezaevlerinde bulunan ve salgından etkilenme olasılığı hastalık öyküsü itibariyle yüksek olan tüm tutsakların acilen tahliye edilmesi talebimizdir. Söz konusu salgının cezaevlerine sıçraması neticesinde meydana gelebilecek olumsuz sonuçlardan ilgili kamu kurum ve kuruluşları sorumlu olacaktır"  diye ifade edildi.
 
‘Herkes kişisel tedbirleri öncelemeli’
 
Salgın ile mücadelede en önemli hususların toplumsal bilinç ve yerel dinamiklerin ortak mücadelesi olduğunun altı çizilen açıklamada,  "Sendikamızın salgınla mücadele kapsamında tüm kurumsal ve toplumsal organizasyonlarda sorumluluk almaya hazır olduğunu kamuoyuna ve basına bildiriyoruz. Salgınla toplumsal mücadele doğrultusunda, herkesin kişisel hijyen ve koruma tedbirlerini önceleyerek en az temasla yaşamını organize etmesi büyük önem arz etmektedir" diye kaydedildi.
 
Açıklamada son olarak yapılan görüşmeler sonucunda iletilen talepler şöyle sıralandı:
 
“* Çalışma ortamından kaynaklanan riskleri en aza indirmek için gerekli tüm önleyici ve koruyucu önlemlerin alınması için yasadan ve mevzuattan kaynaklanan yönetsel sorumluluk üstlenilmeli.
 
* İş sağlığı ve güvenliği konusunda aşağıdakiler dahil olmak üzere bilgi, talimat ve eğitimlerin yürütülmesini sağlamak; İş sağlığı ve güvenliği için gerekli bilgi, talimat ve eğitimi sağlamak; Uluslararası standartlarda yeterli sayıda ve kişiye özgü, kişisel koruyucu ekipmanların kullanılması, giyilmesi, çıkarılması ve bertaraf edilmesi
 
* Şüpheli ya da sonucu pozitif çıkmış Kovid-19 hastalarının bakımını üstlenen sağlık personeline standart enfeksiyon önlemlerini alması sağlanmalıdır. Tüm sağlık personeli için kişisel koruyucu ekipman (KKE) (maskeler, eldivenler, gözlükler, önlükler, el dezenfektanı, sabun ve su, temizlik malzemeleri) sağlanmalıdır. İş sağlığı ve güvenliği önlemleri azami düzeyde alınmalıdır.
 
* Sağlık personeline Kovid-19 ile ilgili bilimsel ve güncel rehberlerle bilgilendirme yapılmalı ve bu rehberlerin kullanılması teşvik edilmelidir. Hasta değerlendirmesi triaj, tanı testleri ve tedavi yöntemleri konusunda bu rehberlerin kullanılması sağlanmalıdır. Ayrıca enfeksiyon önlemleri kontrol bilgileri konusunda hastalar ve halkla uygun araçlarla bilgi paylaşımı yapılmalıdır.
 
* Risk grubundaki sağlık çalışanlarının durumu; kanserli, diyabet engelli, hamile, emziren gibi gerektiğinde çalışanın kişisel güvenliği için uygun ek güvenlik önlemleri sağlanmalıdır,
 
* İş kazaları veya kaza raporlama bildirimlerinin yapılabilmesi için güvenli ortamın oluşturulması, çalışanların suçlanmasının önlenmesi
 
* Çalışanlara öz değerlendirme, semptom bildirme ve hasta olduğunda evde kalma konusunda tavsiyelerde bulunmak,
 
* Salgın durumlarında karantina koşullarında uygun çalışma saatlerinin belirlenerek, çalışmanın uygun süreli ve yeterli molalarla sürdürülerek iş yükünün hafifletilmesi,
 
* Sağlık çalışanları yaşam ve sağlığını tehdit eden herhangi bir geçici ya da sürekli tehlike durumunda yönetici, gerekli düzeltici önleyici tedbirleri alıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Bir sağlık çalışanı bu hakkı kullandığında, istenmeyen sonuçlardan korunmalıdır;
 
* Sağlık çalışanları Kovid-19 ile enfekte olması durumunda tazminat, rehabilitasyon ve tedavi hizmetleri işveren tarafından sağlanmalıdır. Bu mesleki maruziyet olarak kabul edilmeli ve ortaya çıkan hastalık meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
 
* Çalışanların ruh sağlığı ve danışmanlık kaynaklarına erişimi sağlanmalıdır.”