Diyarbakır’da bir öğretmene ajanlık dayatması

  • 16:38 26 Şubat 2020
  • Güncel

DİYARBAKIR- Diyarbakır’da öğretmen olarak çalışan Pelda Sevim’e, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı’nın odasında polisler tarafından ajanlık dayatmasına karşı İHD ve Eğitim Sen’in yaptığı ortak açıklamada, bu olayın açığa çıkması gerektiğine vurgu yapılarak gerekli hukuki sürecin başlatılacağı kaydedildi. 

Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi’nde müzik öğretmeni olarak görev yapan Pelda Sevim, 20 Şubat’ta Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olan H.Ö tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne çağrıldı. Milli Eğitim’de bulunan 3 polis tarafından örtük cümlelerle tehdit edilen Pelda, kendisine ajanlık dayatmasında bulunulduğunu dile getirdi. Pelda’nın maruz bırakıldığı tehdide ilişkin Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) ile İnsan Hakları Derneği, İHD şubesinde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya İHD Diyarbakır Şube Başkanı, Eğitim-Sen Diyarbakır Şube Eşbaşkanı ile birlikte Pelda ve annesi Müzeyyen Sevim katıldı.
 
‘Çok korkuyorum’
 
Açıklamada konuşan Pelda, bir eğitim kurumu içerisinde böyle bir olayla karşılaştığı için endişe ve korku içerisinde olduğunu dile getirdi. Pelda yaşadıklarını şu cümlelerle ifade etti: “20 Şubat 2020 tarihinde okuldan çıktıktan sonra çalıştığım okulun müdürü beni arayarak ‘İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden aradıklarını ve benimle görüşmek istediklerini’ söyledi. Ben nedenini sorunca bilmediğini evraklarla ilgili bir durum olabileceğini söyledi. Ben aday öğretmenim bununla ilgili bir evrak işlemi olabilir düşüncesiyle gittim. Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne geldiğimde müdür yardımcısı olan H.Ö. beni odasına çağırdı. Ben odasına gittiğimde bana ‘polis arkadaşlar geldiler, seninle görüşmek istiyorlar’ dedi. Bunu dedikten hemen sonra odaya 3 polis gelerek beni sorguya aldılar ve ailemle ilgili, örgütle ilgili sorular sormaya başladılar. ‘Ailende örgüt mensubu var mı? Bir şey öğrenirsen bize bilgi ver. Daha aday öğretmensiniz, sözleşmeleriniz yenileniyor mu?’ gibi sorular yönelttiler. Ben çok korktum ve hala korkuyorum. Bulunduğum kurumun kutsaliyetinden kaynaklı da çok üzüldüm. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gerekli soruşturmanın başlatılmasını talep ediyorum. Ben de gerekli yerlere suç duyurusunda bulunacağım.”
 
‘Bir anne olarak kaygı duyuyorum’
 
Ardından söz alan annesi Müzeyyen ise, kızı Pelda’nın göreve başladığı ilk yılda böyle bir olay yaşamasının çok üzücü olduğunu belirterek, duyduğu kaygıyı dile getirdi. Müzeyyen, “Kızım bu olayı yaşadıktan hemen sonra beni aradı. Sesi çok kötü geliyordu, çok korkmuştu. Hala da olayın etkisinden çıkabilmiş değil. Bunu kim yapıyor neden yapıyor? İl Milli Eğitim Müdürü’nün anahtarı polislere verip kızımı orada sorguya almaları ne demektir? Ben bir anne olarak böyle bir yaklaşımı kabul etmiyorum. Bu durum bana endişe veriyor. Bu olayın derhal açığa çıkması gerekiyor”  diye konuştu.  
 
‘Bu suça destek veren suçludur’
 
Son olarak konuşan Abdullah ise, “Bu olayın gerçekleştiği yer Diyarbakır İl Milli Eğitim binasıdır. Hukuksuzca ifade alma yöntemi artık her kuruma sızmış durumda. Derneğimize bu konuya dair çok fazla başvuru alıyoruz. İnsanlar tehdit ediliyor ve insanlara ajanlık dayatılıyor. Bu bir suçtur. Bu suça karışan ve destek olan herkes suç işlemiş sayılıyor. Savcılığa gerekeni derhal yapması çağrısında bulunuyoruz. Meclis İnsan Hakları Komisyonu’ndan bir alt komisyon oluşturarak bu olayı araştırmasını istiyoruz. Öğretmen arkadaşımızın her anlamda yanında yer alacağız” dedi.  
 
Konuşmaların ardından açıklama sona erdi.