Ayşegül Doğan: 11 Temmuz’da Süleymaniye’de olacağız

  • 14:04 9 Temmuz 2025
  • Siyaset
ANKARA - DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, “11 Temmuz’da Süleymaniye'de gerçekleştirilecek 12 Mayıs Kongre kararlarına uygun bir şekilde atılacak bu somut adımı izlemek için eş genel başkanlarımız, bileşen partilerimizin eş genel başkanları, eş sözcüleri, MYK üyelerimiz, vekil arkadaşlarımızın bir kısmı ile birlikte DEM Parti Heyeti orada olacağız” dedi. 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın görüntülü ikinci çağrısının ardından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, genel merkez binalarında basın toplantısı düzenledi.
 
‘Yepyeni bir sayfa açılıyor tarihi biz yazacağız’
 
Yeni aşamanın herkese sorumluluk yüklediğini ifade eden Ayşegül Doğan, “Yepyeni bir sayfa açılıyor. Tarihi bir eşikteyiz ve bu tarihin içindeyiz. Tarihi biz yazacağız. Bu süreçte yalnızca tanıklık etmiyoruz. Bu süreç çok hayati sorumluluklar da yüklüyor çünkü insan hayatından bahsediyoruz. Bu hafta bir kez daha gördük ki bahsettiğimiz konu çok kıymetli. Çatışmasızlık, savaş ve savaşın son bulma ihtimalinin gerçekleşmesinde daha önemli bir aşamaya doğru ilerliyoruz. İlerlediğimiz her aşama hepimize yeni sorumluluklar yüklüyor. Bugün yıllardan sonra tam 26 yıl sonra ilk kez sayın Öcalan’dan İmralı’dan bir görüntü gördük. Dünya da ilgiyle takip ediyor” dedi. 
 
‘Yıllarca çözümün adresi Öcalan dedik’
 
“Türkiye’nin de ikinci yüzyılını belirleyecek tarihi bir an, tarihi bir gelişme olarak değerlendirilmelidir” diyen Ayşegül Doğan, “Yıllarca çözümü demokratik bir çözümün, barışın, eşit adil onurlu kalıcı bir barışın çözümünün adresi İmralı’dan Sayın Öcalan’dan geçer dedik. Bugün bir kez daha görülmüş olmalıdır. Önce DEM Parti İmralı heyeti Sayın Öcalan ile görüştü, akabinde Sayın Cumhurbaşkanı ile bir görüşme gerçekleşti. Nihayetinde bugün bir video mesaj geldi. Birkaç gün içinde ki onun da tarihini ve yerini sizlerle paylaşacağız silahların tümden devre dışı kalması için bir ilk adıma hazırlanılıyor. Eşit adil onurlu ve kalıcı bir barış için yıllardır uğruna mücadele ettiğimiz evrensel değerler için halkların bir arada özgür yaşamı için, eşit bir kardeşlik ve demokratik bir Türkiye için dün olduğu gibi bugün de kararlı umutlu heyecanlı ve hazırız” diye konuştu. 
 
‘Yapmamız gereken siyaset alanını genişletebilmektir’
 
Devamında Ayşegül Doğan şunları belirtti: “Bugünün önünü açanlar var bugünlere ulaşmamızı canı pahasına sağlayanlar var. Dolayısıyla biz Vedat Aydını anarken ismini sayamayacağımız onlarca yüzlerce binlerce insanı birlikte anıyoruz. Onların anılarına bağlılığın nasıl bir sorumluluk yüklediğini biliyoruz, bunun farkındayız. Sorumluluktan kaçmıyoruz. Bilakis herkesi en az bizim kadar risk almaya, sorumluluk almaya, cesur olmaya davet ediyoruz. Koşullar ne olursa olsun yapmamız gereken siyaset alanını genişletebilmektir. Bu, ciddiyet, sahicilik, cesaret, özveri, fedakarlık, göze alabilmeyi gerektirir.
 
Yan yana gelişimiz arttıkça endişeler ve kaygılar da azalacaktır
 
Yeni dönem hepimize sorumluluklar yükleyecek dedik. Bunun en önemli konularından biri de adalet meselesi. Bugün Türkiye’de bir yandan yaşanan adaletsizlikler bir yandan süren anti demokratik uygulamalar biliyoruz, görüyoruz, kaygıları ve endişeleri artırıyor. Ancak bu kaygı ve endişeleri azaltabilecek olanlar yani Türkiye’de barışın ve aynı zamanda demokratikleşmenin yolunu açabilecek olanlar, birlikte yol almak üzere dayanışanlardır, bizleriz. Yan yana gelişimiz arttıkça, bu yolu açma kararlılığımız yükseldikçe endişeler ve kaygılar da azalacaktır.
 
Çok net ifadeler var Sayın Öcalan açıklamasında. Silahların tamamen devre dışı kalmasını istiyor. Bunun çabası ve mücadelesi onlarca yıldır sürüyor. Sesi bugünkü kadar koşullar elvermediği için yankılanmamış olsa da bugün ulaştığımız noktanın ardında onlarca yıllık bir çaba emek ve uğraş olduğunu hatırlatmak isterim. 1993’te yarım kalmış bugün yeniden siyaset alanının genişlemesi ve silahların tümden devreden çıkarılması için bir yeni sayfadan bahsediyoruz. Bu kez yarım kalmamalı. Bu tarihi eşikte yapılması gereken her şey ama her şey demokratik siyaset alanını genişletmeye dönüş bir biçimde yapılmalıdır. Ne olabilir güvence sağlayacak şey. Hukuk olabilir. Hepimizin ortak teminatı ve ihtiyacı hukuktur. 
 
Komisyon bir an önce özel yetkilerle oluşsun 
 
Bizim aylarca öncesinde çağrısını yaptığımız komisyon kurulmuş olsaydı çok daha aktif bir rol üstlenebilirdi. Meclis aktif bir rol üstlensin dedik ki tüm siyasi partilerden oluşan özel yetkilerle donatılmış bir komisyon oluşturulsun. Temennimiz o komisyon bugünlere yetişmedi ama zaman kaybedilmesin artık. Hızlanalım. Madem bir devlet politikasından bahsediyoruz Kürt meselesinin çözümüne dair o zaman bunların emarelerini somut bir şekilde görelim. Toplumun bunları görmeye ihtiyacı var, komisyon biran evvel oluşsun. Özel yetkilerle oluşsun. Bu bir kazanım olarak görülmelidir. Çok hayırlı önemli tarihi bir meselenin çözümü için yola koyulacaktır bu komisyon. 
 
11 Temmuz’da DEM Parti heyeti olarak Sülaymaniye’de olacağız 
 
Biz 11 Temmuz’da Süleymaniye'de gerçekleştirilecek 12 Mayıs Kongre kararlarına uygun bir şekilde atılacak bu somut adımı izlemek için eş genel başkanlarımız, bileşen partilerimizin eş genel başkanları eş sözcüleri MYK üyelerimiz vekil arkadaşlarımızın bir kısmı ile birlikte DEM Parti Heyeti olarak 11 Temmuz’da Süleymaniye'de bir grup PKK’linin katılımı ile gerçekleştirilecek bu ilk adıma bu tarihi ana tanıklık etmek için orada olacağız. 
Bunun yalnızca bir tanıklık olmadığını biliyoruz. Tanıklığın çok önemli bir sorumluluk ciddiyet yüklediğinin farkındayız. Biz bu meseleye ciddi yaklaşıyoruz ve herkesi de ciddiyetle yaklaşmaya davet ediyoruz. Bu tarihi anı yani silahların tümden devreden çıkması için atılacak bu somut adıma kongre karalarına uygun bir şekilde ve Sayın Öcalan’dan gelen bugünkü mesaja uygun bir şekilde atılacak bu adıma bu ülkede Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt meselesinin eşit adil ve onurlu bir şekilde çözülmesi için kendisini sorumlu hisseden herkesin aynı hassasiyetle yaklaşmasını temeni ediyoruz. Bunu bir yenme yenilme, tasfiye, taviz, gibi görmemek böyle yaklaşmamak ve bu dili üslubu ve yaklaşımı değiştirmek gerekir. 
 
İktidar da muhalefet de tanıklık etmelidir
 
Demokratik siyasete tam geçiş için gereken tüm mekanizmalar bir an önce oluşturulmalı. Bu yasal güvencelerle desteklenerek bu fırsat kalıcı hale getirilmelidir. İlk tarihi açıklama değil ancak yeni tarih yazımı için unutulmayacak açıklamalar. Kendimize güveniyoruz. İktidar bloku da muhalefet partileri de parlamento dışındaki muhalefet partileri de 11 Temmuz’da Süleymaniye’de bu ana tanıklık etmeli ve tanıklık edip bu sorumluluğa ortak olmalıdır.”