
Tutsak: ‘Avukat’ adı altında görüşmeye çağrılıyoruz!
- 09:08 26 Şubat 2020
- Güncel
Şehriban Aslan
ELAZIĞ - Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutsaklar yaşadıkları hak ihlallerini paylaştıkları mektupta, emniyet ve istihbarat birimlerinden kendilerini ‘avukat’ adı altında görüşmeye çağırdığına dikkat çekti. Tutsaklar, cezaevine gelen yemekler nedeniyle kampüste zehirlenme yaşandığını aktardı.
Türkiye ve bölge cezaevlerinde bulunan siyasi tutsaklara dönük hak ihlallerinde artış yaşanırken, gündeme gelen ihlal ve işkencelere dönük herhangi bir soruşturma da başlatılmıyor. Cezaevi yönetiminin tutsakları işkenceye hak ihlallerine maruz bıraktığı cezaevlerinden biri de Elazığ Cezaevi. Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutsakların İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’ne gönderdiği mektupta yaşadıkları hak ihlalleri gözler önüne seriliyor.
Tutsakların gönderdiği mektupta şunlar yer alıyor:
“8 Haziran 2018 tarihinden beri Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunmaktayız. Geldiğimiz tarihten bu yana sürekli hak ihlalleri ile karşı karşıyayız. Daha önce sizlere yaşadığımız hak ihlalleri ile ilgili mektup ve dilekçeler yazdık. Zaman zaman İHD’den heyetler bizleri ziyarete geldiler. Daha önce belirttiğimiz gibi hak ihlalleri azalmamakla beraber her geçen gün yenileri ekleniyor. Bundan önceki sorunlara dair tek düzelen durum, idare personelinin yaklaşımlarındaki yumuşama ve eskisi gibi tutanak tutmama durumu oldu. Aslında biz de bunun için çaba sarf ediyoruz. İnfazı yanacak ya da iyi hal durumunun etkileneceği arkadaşlarımız var. Bizim için elzem olan sorunların bir kaçını yazacağım.
‘3 kişiden fazla çekilen fotoğraflar verilmiyor’
Sizin de bildiğiniz gibi en elzem olan havalandırma sorunumuzdur. Aslında idare isterse çözüm yolu var. Fakat idare sorunu çözmek istemiyor. Havalandırmayı yarım gün kullanabiliyoruz. Başka cezaevlerinde 1 zarfa birden fazla arkadaşa mektup geliyor ama bir zarfın içine gönderici dışında mektup bırakamıyoruz. Toplu foto çekemiyoruz. Ayrıca başka cezaevinden gelen fotoda 3 kişiden fazla olursa foto verilmiyor, depomuza kaldırılıyor. Mektuplarımızın taahhütlü mektup çıktıları verilmiyor aynı şekilde mektup ile gelen pul da verilmiyor. Kırtasiye malzemeleri, nevresim, terlik verilmiyor. Kantinde var deniliyor. Anlayacağınız tekelleşme durumunu yaşıyoruz. Yemekler çok kötü. Yaklaşık bir ay önce kampüste zehirlenme durumları da yaşandı. Yemekten kaynaklı mide ve bağırsak sorunları yaşıyoruz.
Yemeklerden taş, tırnak, saç çıkıyor
Kelepçeli muayene, kola girme, ayakkabı sorunlarımız devam ediyor. Emniyet veya istihbarattan gelen kişilerce ‘avukat’ adı altında görüşmeye çağrılıyoruz. En son tahliye olan arkadaşımız adına kayıtlı olan kitapları bizden birinin adına hibe ederek dilekçe yazmıştı. Kitapları almak için geldiler. Dilekçe yazdığını söyledik fakat bize, ‘bir tutuklu ya da hükümlü kitaplarını bırakamaz, para havale edemez’ dediler. Yemeklerden sık sık taş, tırnak, naylon ve saç çıkıyor. Defalarca söyledik fakat iyileştirme olmadı. Zaten yaklaşık bir aydır makarna, bulgur, pirinç, kuru fasulye, nohut dışında neredeyse hiç çeşit yok. Ekmekten de kaç defa fare pisliği çıktı. Dışarıdan arkadaşlarımız destek amaçlı adımıza pul gönderdiler fakat kantinde var denilerek vermediler.”
Kadın tutsaklar yaşadıkları sorunları İHD’ye aktararak, kamuoyunun cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı duyarlı olması çağrısında bulundu.
Konuya ilişkin görüştüğümüz İHD Diyarbakır Şubesi Cezaevi Komisyonu’nda yer alan avukatlar ise hak ihlalleriyle yakından ilgileneceklerine dikkat çekti.