‘Evimi terk etmediğim için 10 yıl ceza verdiler’

  • 09:11 25 Şubat 2020
  • Güncel
MARDİN - Nusaybin'de sokağa çıkma yasaklarında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Nurşan Demir’e, 4 yıllık tutukluluk sonrasında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 10 yıl hapis cezası verildi. Karara tepki gösteren Nurşan, "Ben evimde kaldım diye ceza aldım ama ceza alması gerekenler bize işkence edenlerdir” dedi.
 
Mardin'in Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasağı sırasında 24 Mayıs 2016 tarihinde gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 17'si çocuk 70 kişi arasında, 5 çocuğu olan Nurşan Demir de bulunuyordu. 4 yıllık tutukluluğunun ardından Mart 2019’da tahliye edilen Nurşan'a, Mardin 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 10 yıl hapis cezası verildi. "Yemek ve temizlik yapardı" ifadeleri delil gösterilerek ceza verilen Nurşan, karara tepkili.
 
'Üzerimize bomba yağdırıldı’ 
 
Aralık ayında görülen duruşmada ceza verilen Nurşan, "Evde kaldığımız sırada 3 gün boyunca silah sesleri geldi. İlan edilen yasağın diğer yasaklardan farklı olacağını bilmiyorduk. Tanklarla, toplarla, uçaklarla saldırıldı. Daha sonra evime gelen biri buranın tehlikeli olduğunu söyleyip beni bir bodruma götürdü. Oradayken sadece çocuklarımı düşünüyordum. Sonra bir başka bodruma geçtik burada bir telefon bulduk ama üzerimize sinyalle birlikte hemen bomba yağmaya başladı" dedi.
 
'Kamera olmayan yerde işkence yapıyorlardı’ 
 
Gözaltına alınmalarını anlatan Nurşan, "Bize ‘beyaz bir bez parçası ile çıkın’ dediler. Kamera önünde bir şey yapmadılar ama kameralar kapandıktan sonra 'cehenneme hoş geldiniz' dediler. Hepsi 10 kişiyle tek birine saldırmaya başladı. Merdivenden düşürüldükten sonra 10 kişi beni işkenceye maruz bıraktı. Başımıza çuval geçirdiler. Kamera olmayan yerde işkence yapıyorlardı.  Ben Nusaybin'de doğdum, Nusaybin'de büyüdüm. Benim kolumu kırdılar. Ağza alınmayacak küfürler ettiler. Defalarca kaldığımız okulun merdivenlerinden yuvarladılar. O işkenceden bile sağ çıkabileceğimi düşünmüyordum. Bütün bunlardan sonra tutuklandığımızda da Mardin'den Van'a sürgün edildim" şeklinde konuştu.
 
'4 yıl çocuklarımdan ayrı kaldım’
 
Cezaevi süreci boyunca da ailesinin maddi ve manevi anlamda yıprandığını aktaran Nurşan, o süreci anlattı: "4 yıl boyunca çocuklarım bensiz büyüdü. Hem maddi hem de manevi anlamda çok yıprandılar. Birden çok kez mahkeme oldu ama ben sadece bir kere savunma verdim. 4 yıllık haksız tutukluluğum ardından da geçen yıl serbest bırakıldım. Önce ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla yargılandım, daha sonra ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla 10 yıl hapis cezası aldım. Benim kendi evimde kalmam suç sayıldı. Bize değil, işkence yapanlara ceza verilmeliydi. Türkiye'de zaten adalet diye bir şey kalmadı. Biz bunu çok iyi biliyoruz. Nusaybin davasında her anlamda mağdur edilen taraf biz olduk. Bin bir işkenceden geçtik. Bize işkence yapanları mahkemeye getirip, bize gözdağı vermek istiyorlardı. İşkenceyi kimin yaptığını bilmelerine rağmen bunu yapanlardan ifade bile alınmadı. Ama ben bir anne olduğum için kendi evimde kaldığım için bana 10 yıl ceza verdiler."
 
'Dosyada tek delil işkence fotoğrafıdır'
 
Nurşan Demir'in avukatı Gülbin Şahin Dağhan da verilen cezaya ilişkin konuştu. Dosyada herhangi bir delil olmadığını belirten Gülbin, “İfadelerin hepsinin de işkence altında verildiği ortaya çıktı. Dosyadaki tek delil Nurşan Demir'in işkence sonrasında çekilen fotoğrafıdır. Biz buna karşı suç duyurusunda bulunduk ama dosya halen Nusaybin'de tozlu raflarda tutuluyor” diye konuştu.