‘Tecrit ve özel savaş politikalarına karşı kadınlar ayakta olacak’

  • 09:10 25 Şubat 2020
  • Güncel
Beritan Canözer
 
DİYARBAKIR - “Tecrit devam ettiği sürece kadınlar özgürleşemez, kadınlar özgürleşmediği sürece toplum özgürleşemez” diyen TJA aktivisti Nevriye Çur, 28 Şubat’ta Dersim’de 8 Mart etkinliklerinin startını vereceklerini hatırlatarak, “Tecrit ve özel savaş politikalarına karşı kadınlar ayakta olacak” dedi.
 
Tevgera Jinên Azad (TJA) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde “Direnişi örgütlüyor, özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla alanlarda olacak. TJA aktivisti Nevriye Çur, 2019 yılının 8 Mart’ından bugüne kadınlar olarak neler yaptıklarını anlatarak, kadın katliamlarını, tecridi ve özel savaş politikalarını değerlendirdi. 2019 yılının kadınlar açısından direniş yılı olduğunu belirten Nevriye, 2019 yılının 8 Mart’ını açlık grevleri direnişi ile karşıladıklarını ve öncelikli hedefleri olarak grev direnişçilerinin sesini duyurmaya çalıştıklarını dile getirdi.
 
‘8 Mart’ı direnişle karşıladık’
 
Açlık grevlerinin etkisi ile çok “duygulu” ve “öfkeli” bir 8 Mart geçirdiklerini söyleyen Nevriye, “Alanda bulunan kadınların sayısı oldukça fazlaydı ve zaten alanda da kadınların direnişi vardı” dedi. Kadınların direnişinin 8 Mart çalışmalarına da yansıdığını belirten Nevriye, “Miting alanında olan kadınların da tek bir mesajı vardı. O da tecridin kalkması ve açlık grevlerinin son bulmasıydı. 2019’da ‘Kadınlar özgürlük için direnişte, kadınlar grevde’ şiarıyla alandaydık. Bu yıl da ‘Direnişi örgütlüyor, özgürlüğe yürüyoruz’ şiarıyla alanlarda olacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘Tecrit devam ettiği sürece özgürleşemeyiz’
 
Nevriye, tecridin doğrudan kadınları etkilediğini ve birinci muhatabın kadınlar olduğunu dile getirerek, kadın katliamlarının da tecridin bir parçası olduğuna dikkat çekti. Tecrit ağırlaştıkça kadınlara yönelik saldırıların ve katliamların da arttığına vurgu yapan Nevriye, “Özellikle bölgede peş peşe yaşanan kadın katliamları ve intiharları söz konusudur. Yine onlarca kadın erkekler tarafından tehdit edildi, taciz edildi. 2 genç kadın haftalardır kayıp ve bunların hiçbiri tecritten bağımsız değildir. Kadınların olarak tecrit gündemi her zaman birinci ve en önemli gündemimiz olarak kalacaktır. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit devam ettiği sürece bizler de özgürleşemeyiz. Kadınların özgürlüğü tecridin son bulmasından, toplumun özgürlüğü de kadınların özgür olmasından geçiyor” diye konuştu.
 
TJA olarak 2019 yılında Türkiye ve bölge kentlerinde ev ev gezdiklerini ve “Değişim ve özgürlük için sen de ayağa kalk” şiarıyla başlattıkları kampanya kapsamında örgütlenme çalışmalarını yürüttüklerini kaydeden Nevriye, kampanyaya ilişkin şunları ifade etti: “Bu kampanya kapsamında 6 ay boyunca her ay planlama çıkararak kadınlarla bir araya geldik. Paneller, konferanslar düzenledik. Toplumsal cinsiyet eğitimleri gerçekleştirdik. Erkeklere toplumsal cinsiyet eşitliğini anlattık ve kendi eril yanlarıyla yüzleşmelerini sağlayacak çalışmalar gerçekleştirdik.”
 
‘Eşbaşkanlık kadınların bin yıllık mücadelesinin kazanımıdır’
 
Aynı zamanda 31 Mart 2019 yerel seçimlerine yönelik çalışmalarda da kadınlar olarak sokak sokak çalışma yürüttüklerini sözlerine ekleyen Nevriye,  “Eşbaşkanlık sistemi kadınların bin yıllardır yürüttüğü mücadelenin ve ödediği bedellerin sonucunda kazanıldı. İktidar eşbaşkanlık sistemine de saldırdı ve kayyımlar aracılığı ile bu kazanımımıza darbe vurmak istedi. Siyasi darbelerle aslında asıl hedefleri kadınları susturmak, sindirmek ama kadınlar susmadı ve susmayacak. Kayyımlara karşı da direndik ve direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
 
Etkinliklerin startı 28 Şubat’ta Dersim’de verilecek
 
Bu yıl 8 Mart’ın startını Dersim’de vereceklerini söyleyen Nevriye, özel savaş politikalarını da değerlendirdi. İktidarın kadınlara ve gençlere yönelik kirli politikalar yürüttüğünü dile getiren Nevriye, bu politikalara karşı kadınların örgütlenmesi gerektiğini vurguladı. Nevriye, Dersim şahsında bu özel politikaların gün yüzüne çıktığını ifade ederek, “Genç bir Kürt kadın bir aydır kayıp. Fakat babası polis olan erkek arkadaşı hala elini kolunu sallayarak geziyor. Bütün deliller erkek arkadaşını hedef gösteriyor ama Dersim emniyeti üç maymunu oynamayı tercih ediyor. Ancak biz kadınlar buna asla sessiz kalmayacağız ve göz yummayacağız. Bölgede artan kadın katliamları, fuhuş, uyuşturucu bunların tümü Kürt halkına yönelik yürütülen asimilasyon ve özel savaş politikalarının bir parçasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
 
‘Tecride, katliamlara ve asimilasyona karşı kadınlar ayakta olacak’
 
Hem milliyetçiliğin hem de cinsiyetçiliğin tırmanışta olduğu bir süreçten geçtiklerini dile getiren Nevriye, sözlerine şöyle devam etti: “Hükümetin kabul etmediği ama bizlerin farkında olduğu bir savaş gerçekliği var. Sürece yayılmış her gün başka bir yüzünü topluma gösteriyor. Türkiye halklarının milliyetçi ruhunu harekete geçirip Kürtlere karşı nefreti büyütüyorlar. Kadınlar olarak en büyük mücadele hattımızdan biri de kazanımları savunma ve büyütme hattı olacaktır. 8 Mart çerçevesinde her gün alanlarda olacağız ve zılgıtlarımızla, halaylarımızla erkek zihniyetine karşı ayakta olduğumuzu göstereceğiz. Tecride karşı ayakta olacağız. Dilimiz ve kültürümüz için ayakta olacağız. Kadın katliamlarına, fuhşa, uyuşturucuya, asimilasyon ve özel savaş politikalarına karşı ayakta olacağız. Şimdiden tüm kadınların 8 Mart’ını kutluyorum ve 8 Mart çalışmalarında yer almaya çağırıyorum.”