Kürt Pen üyesi Netice Altun: Kürtçe’nin kaybolmaması için mücadele etmeliyiz

  • 16:58 22 Şubat 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - Amed Okuma Grubu, Dünya Anadil Günü kapsamında "Her halk diliyle tanınır" başlığıyla yaptığı panelde konuşan Kürt Pen üyesi Netice Altun, “Gördüğüm kadarıyla Kirmancki artık yok olmaya yüz tutmuş durumda. Bir çocuğun Zazayım dediğinde utanmasını istemiyorum” diyerek Kürtçenin kaybolmaması için mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti.
 
Amed Okuma Grubu, 21 Şubat Dünya Anadil Günü kapsamında "Her halk diliyle tanınır" başlığıyla Makine Mühendisleri Odası (MMO) Diyarbakır Şubesi'nde panel düzenledi.  Moderatörlüğünü Sevgul Şaşmaz’ın yaptığı panelde Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER)  başkanı Mehmet Esen, Kürt Pen üyesi Netice Altun, Kürt yazar Şener Özmen konuşmacı olarak katıldı. Panele Kürtçe eğitim veren öğretmenlerin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.
 
‘Anneler çocuklarının eğitiminde daha dikkatli yaklaşmalıdır’
 
MED-DER Başkanı Mehmet Esen, ilkokul yıllarında öğretmenleri karşısında Türkçe konuşmadığında dışlandığını söyledi. Birçok kez öğretmenlerinin karşısında Türkçe cevap veremediğini söyleyen Mehmet, bu yüzden birçok kere şiddete maruz kaldıklarını belirtti. Biz Kürt çocuklarına ders verdiğimizde nasıl başarılı olduklarını görüyorduk. Eğitim modelini örnek almalıyız. Çocuklara daha çok kültürümüzü, dilimizi,  doğayı korumasını, demokratik yaşamı öğreterek eğitim vermeliyiz. Kürtçe sanatçıları, yazarları tanıtmalı, şiir, müzik, tiyatro, dinleterek bunları başarabiliriz. En başta anadil eğitimi anne karnından başlar. Bu yüzden anneler çocuklarının eğitiminde daha dikkatli yaklaşmalıdır” sözlerine yer verdi.
 
‘Bir çocuk Zazayım dediğinde utanmasını istemiyorum’
 
Her gittiği ortamda Zazaca konuştuğunda farklı bakıldığını dile getiren Kürt Pen üyesi Netice Altun da, “Sen konuş biz anlamasak da olur’ diyorlar. Elbette beni izleyenler ne dediğimi de anlamıyor. Bu durum çok zoruma gidiyor. Gördüğüm kadarıyla Kirmancki artık yok olmaya yüz tutmuş durumda. Bir çocuğun Zazayım dediğinde utanmasını istemiyorum. Bu durum zoruma gidiyor. Türkler Kürtleri nasıl ötekileştiriyorsa Kürtçe bilenlerde Zazaları ötekileştirdiğini gördüm. Hepimiz Kürdüz ve çok ayrı düştük. Öyle uzaklaştık ki birbirimizden anlamıyoruz. Bu durumun toparlanması dilimizin yok olmaması için mücadele etmeliyiz” dedi.
 
‘Üzerimizde büyük bir travma var’
 
Daha çok köylerde fakir çocuklar, ekmek yapan kadınların fotoğrafı paylaşılarak bu günlerin kutlandığını ifade eden yazar Şener Özmen, “Neden bir avukat, akademisyen veya statü sahibi birisi bunu paylaşmıyor. Çünkü bu kişiler Kürtçe konuşmuyor. Kim hassas davranıyor? Kürtçeye karşı olanlarda bunu biliyor. Bu yüzden bir korkuları yok. Türkçeyi Kürtçe konuşana öğrettiğimizin farkında değiliz. Üzerimizde büyük bir travma var. Türkçe koltuğumuzun altında, nereye gidersek gidelim karşımıza çıkacak. Kültürümüzü korumadığımızda nasıl yazacağız? Artık ondan bahsedemeyiz ve yaşayamayız. Dilimiz evrende konuşulmayana kadar, çocuklarımız bilmeyene kadar çözüm olmayacak. Bu yüzden Kürtçeyi her alanda konuşmalıyız. Bunun içinde mücadele etmeliyiz” diye konuştu.
 
Panel soru cevap şeklinde sona erdi.