'Onurlu ve kalıcı bir barış istiyoruz'

  • 09:04 9 Temmuz 2025
  • Güncel
MÛŞ – Gimgim’de düzenlenen festivalde bir araya gelen kadınlar, barış çağrısı yaparak cezaevlerindeki tutsakların tahliyesini ve devletin adım atmasını talep etti. “Onurlu ve kalıcı barış istiyoruz” diyen kadınlar, “tek adam” rejimine karşı barışta ısrarcı olduklarını vurguladı.
 
Mûş’un Gimgim (Varto) ilçesinde, “Özgür kadın, doğa ve kültürle demokratik topluma” şiarıyla 29-30 Haziran günlerinde festival düzenlendi. Festivalde binlerce kadın bir araya geldi. Birçok etkinliğin gerçekleştirildiği festivalde öne çıkan mesajlardan biri sürece dair barış vurgusu, bir diğeri ise devletin bir an önce adım atması çağrısı oldu. Festivalde ayrıca cezaevlerindeki tutsakların tahliye edilmesi ve tutsakların sağlığa erişim haklarının sağlanması için adım atılması talep edildi. 
 
Festivale katılan kadınlar, sürece dair taleplerini JINNEWS’e anlattı.
 
Ortak çağrı: Barış istiyoruz
 
Remziye Birsin: Çoğu kişi “kandırılacağız” diyor ama hayır, biz kandırılamayız. Bizi birer birer yok ettiler ama biz bugün birer birer çoğalıyoruz. Bu süreci zaferle tamamlayacağız. Biz bu davadan vazgeçmeyiz, davamızın da, Kürtlüğümüzün de, şehitlerimizin de, halkımızın da arkasındayız. Biz onurlu ve kalıcı bir barış istiyoruz.
 
Halide Sarıbey: Biz barış istiyoruz, savaşı ve kan dökülmesini istemiyoruz. Hepimiz kardeşiz. Sadece barış istiyoruz, yan yana durmak istiyoruz. Devletin ne yaptığını bilmiyoruz ama biz güzellik, barış ve zafer istiyoruz.
 
Remziye Taş: Çocuklarımız cezaevlerinde, dağlarda yaşamlarını yitirdiler. Biz artık kan dökülmesini istemiyoruz. Bizim için de çocuklarımız için de bir çözüm bulunmalı. Cezaevlerindeki tutsaklarımızın bırakılmasını istiyoruz.
 
Fatma Tunç: Devlete biz çok güvenmiyoruz. Devlet bizi kandırıyor. Bu süreçte de Kürtleri oyalıyor. Daha hiçbir adım atmadılar. Herkesin gençleri cezaevinde. İnsanlar mağdur, perişan durumda. Baştaki insan değildir. Gerilla silahları bıraktı, devletin de karşılık olarak bir şeyler yapması lazım. İnşallah süreçte kötü bir durum yaşanmaz. Barış gelsin, kardeşlik gelsin, ama biz onları kardeş olarak kabul ediyoruz, onlar ise kabul etmiyor. Biz çok üzülüyoruz ama elimizden hiçbir şey gelmiyor. Tek bir adamın rejiminde kalmışız.
 
Revzede Can: Yeterince kayıp verdik, artık kayıp vermeyelim. Cezaevlerindeki tutsaklar hastadır, ölüyorlar. Aileler hep ses çıkarıyor, “Çocuklarımızı bırakın” diyorlar. Biz çok dert gördük, artık dert görmek istemiyoruz.