Leyla Güven: Kimse dilimizi yasaklayamaz

  • 14:30 21 Şubat 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - Kürt Dil Platformu’nun Kürt dili üzerindeki baskılarına ilişkin yaptığı açıklamada konuşan Leyla Güven, “Kürdistan’da Kürtçe günlük yaşam dili olsun.Kimse dilimizi konuşmamızı yasaklayamaz” dedi.
 
Kürt Dil Platformu, 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle Kürt dili üzerindeki baskılara ilişkin açıklama yaptı. Diyarbakır Sur ilçesinde bulunan bir otelde yapılan açıklamaya Kürt siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven de katıldı. 
 
Açıklamada Kürt dili ve kültürüne yönelik ciddi baskıların gerçekleştiğine dikkat çekilerek, ebeveynlerin çocuklarıyla Kürtçe konuşmadığına vurgu yapıldı.
 
‘Kadının rengi eksik’
 
Açıklamada söz alan Leyla Güven, açıklamayı gerçekleştiren divana eleştiri yaparak, “Öncelikle böyle kıymetli bir konuda yapılan her çalışma sahiplenilmelidir. Yalnız ben bu divanda bir kadın da görmek isterdim. Çünkü biz her şeyin öncüsü ‘kadındır’ diyoruz ve dil gibi önemli bir konuda kadınların da söyleyecek önemli sözleri vardır. Bugüne kadar kadınlar dilleri ve kültürleri için büyük bedeller ödedi. Burada kadının rengi eksik maalesef” diye belirtti.
 
‘Kürtçe savunma almak zorunda kaldılar’
 
Leyla, Kürtlerin yıllardır asimilasyon politikaları ile yüz yüze olduğunun altını çizerek, 21’inci yüzyılda Kürtlerin hala haklarına sahip olamadığını söyledi. Leyla, “Bir halk diliyle, kültürüyle vardır. Dili ve kültürü yoksa halk da yoktur. Varlığımız bu topraklarda hala yasaklı. Biz Kürdistan’ın en büyük parçası olan Bakur’da yaşıyoruz. HDP’li bir vekil mecliste Kürtçe konuşmak istediğinde meclis başkanı ‘bilinmeyen bir dil’ olarak tanımlıyor Kürtçe’yi. Biz KCK’den tutuklandığımızda Kürt siyasetçiler olarak 5 yıl cezaevinde kaldık ve 2 yıl duruşmamız görülmedi. Sırf Kürtçe savunma vermek istediğimiz için bizi duruşmalara çıkarmadılar. Bu kararımızda geri adım atmadık ve devlet Kürtçe savunma almak zorunda kaldı. Şimdi tüm siyasi tutsaklar Kürtçe savunma veriyor ama açıklamalarımızı Türkçe yapıyoruz” diyerek siyasi partileri ve kurumları eleştirdi.
 
‘Kimse dilimizi yasaklayamaz’
 
Kürtçe’nin gelişmesi için güçlü bir öz verinin olmadığını ifade eden Leyla, “Partimin bir çabası oluyor dersem birbirimizi kandırmış oluruz. Şuan burada Türk basını var mı? Hayır, hepsi Kürt basını, özgür basın. Kim izliyor bizi bu kanallarda? Kürt halkı izliyor, dinliyor. Peki, neden açıklamalarımız Türkçe veriliyor? Bu gerçekten bizim açımızdan ciddi bir sorundur ve özeleştrisi verilmelidir” dedi. Leyla, bir kampanya başlatılması talebinde de bulunarak, “Kürdistan’da her esnaf Kürtçe tabela asmalıdır, Kürtçe reklam yapmalıdır. Bu yönde bir kampanya başlatabiliriz. Dilekçe yazalım, binlerce yazalım. Kürdistan’da halk kendi dilini konuşsun ve bu dil günlük yaşam dili olsun. Kimse dilimizi yasaklayamaz, kimse bize dilimizi konuşmamızı yasaklayamaz. Onlar ne kadar yasakladıysa biz dilimizi yaşattık, yine yaşatacağız ve bizden sonraki tüm nesiller de bu dili konuşacak” ifadelerine yer verdi.