İZMİR - “Kadınlar savaş istemiyor barış için buluşuyor” diyerek Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı operasyona karşı eylem yapmak isteyen İzmir Kadın Platformu, polisin engellemesinin ardından yaptığı açıklamada, “Biz kadınların yapacağı şey her daim bir arada durarak barıştan asla vazgeçmemek. Sokakta, iş yerinde bu savaş politikasının nedenlerini anlatarak barış taleplerini yansıtmak” dedi.

 

İzmir Kadın Platformu, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 9 Ekim’de başlattığı ve devam eden operasyona karşı “Kadınlar savaş istemiyor barış için buluşuyor” sloganıyla Konak’ta bir araya geldi. Beyaz tülbentlerle alana gelerek balon uçurma eylemi yapmak isteyen kadınlar polis tarafından engellenince Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Şube’de basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını kadınlar adına Nuray Öztürk okurken, kadınlar sık sık, “Kadınız, anayız barıştan yanayız”, “Savaşa değil kadına bütçe” ve “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları attı.

 

‘Devlet tecavüzcü İŞİD’in güvenliğini sağlayacak’

 

Nuray, üç gün içinde 5’i çocuk 9 sivilin yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, operasyonun toplumu bölmek ve pasifize etmek amacıyla başlatıldığını söyledi. AKP’nin Türkiye’nin güney sınırında başlattığı operasyonunu “savaş olarak nitelendiren Nuray, bu operasyonun kadınların ve emekçilerin çıkarına olmadığını kaydetti. Bu operasyonun AKP iktidarının hayatta kalma çabası olduğunu belirten Nuray, “Kadın ve çocukları katleden, tecavüz eden İŞİD’in bölgede akıbeti iktidardan sorulacakmış bu savaştan sonra. Ülkede kanlı katliamlar yapan İŞİD’i biz Suruç’tan, Diyarbakır’dan 10 Ekim’den biliyoruz. Biz kadınlar hangi güvenlikten bahsettiklerini, kimin güvenliğini sağladıklarını, sağlayacakları belli olan bir savaştan yana olmayacağız” dedi.

 

‘Hiçbir kadın kendini güvende hissetmiyor’

 

Eylül ayında katledilen 53 kadından 5’inin İzmir’den olduğunu, onlarca kadının boşanmak için katledildiğini aktaran Nuray, AKP iktidarının kadın düşmanı politikaları, söylem ve uygulamaları nedeniyle kadın katliamlarının yaşandığını ve hiçbir kadının kendini güvende hissetmediğini kaydetti. Nuray, “Biz kadınlar; savaşa harcanan bütçenin kadınların ihtiyaçları için harcansa, sığınma evleri, kreşler için, meslek edinmeleri için harcansa kadınlar ölmez diyoruz” ifadeleri kullandı.

 

‘Savaşa harcanan paranın halka harcanmasını istiyoruz’

 

Resmi verilere göre 2019’da bütçe olmadığı için hiç kadın sığınma evinin açılmadığını, kamu kreşlerinin kapandığını da anımsatan Nuray, “Devlet kefen parasını bile harcamış durumda kriz gerekçesi ile. Giderek yoksullaşıyoruz. Yoksullaştıkça kadınların yükü hem evde hem de sokakta artıyor. İş güvencemiz tehdit altında. Kapıya ilk konulan biziz. Biz savaşa harcanan paranın halka, kadınlara çocuklara harcanmasını istiyoruz” dedi.

 

‘Halkların kardeşliğinden yanayız’

 

Başlatılan operasyonun barışla ilişkili olarak ne eylem ne de niyet barındırdığını söyleyen Nuray, barışın ülkede demokrasiyi yeşertmek ve bölgede halkların kardeşliğinin sağlanması ile mümkün olabileceğini dile getirdi. Başka ülke topraklarına yapılan operasyonun adının “savaş” olduğunu vurgulayan Nuray, “Biz halkların kardeşliğinden yanayız. Ülkede demokrasinin bir an önce inşa edilmesini istiyoruz. Ancak o zaman kadınlar için daha yaşanılası bir ülke olabilir. Yapılan anketlerde AKP’nin oy oranı yüzde 30’ların altına düşmüş durumda. Buradan çıkış ülkeyi şoven politikayla toplumu bölmesinden geçiyor. Aslında dış politika iç politikanın parçası. Bu ülkede barışın, demokrasinin, eşitliğin yeşermesini istemiyorlar. Dolayısıyla biz kadınların yapacağı şey her daim bir arada durarak barıştan asla vazgeçmemek. Sokakta, iş yerinde bu savaş politikasının nedenlerini anlatarak barış taleplerini yansıtmak” diye konuştu.