
İHD ve TİHV: Ortak yaşam idealine sahip çıkalım
- 15:42 10 Ekim 2019
- Güncel
İSTANBUL - İHD ve TİHV yapmış olduğu ortak açıklamada, “İnsan hakları, demokrasi ve barıştan yana olan tüm kişi ve kurumları karşı karşıya kaldığımız tehlikeleri görmeye, barış içinde ortak yaşam idealine sahip çıkmaya, başlatılan askeri operasyonun durdurulması için çaba göstermeye davet ediyoruz” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı saldırılarına ilişkin ortak yazılı açıklama yaparak, “Savaşta atılacak her kurşunla ölen aslında insanlıktır. Birilerini düşman sayıp insanlıktan dışladığınızda aslında insan olmanın en temel değerlerini ayaklar altına almış olursunuz” dedi.
‘Şiddet tüm topluma dayatıldı
Türkiye ve dünyada insanlık değerlerinin ağır bir kriz içinde olduğu ifade edilen açıklamada, şiddetin hayatın tek gerçeği olarak tüm toplumlara dayatılmış durumda olduğu belirtildi. Bu nedenle insan haklarına ve demokrasiye dayalı barış içinde ortak yaşam idealinin büyük bir tehdit altında olduğuna işaret edilen açıklamada, “Buna karşın Birleşmiş Milletler (BM) ise insan hakları değerlerini korumakta aciz ve barışı korumaktan uzaklaşmış durumda. Çok uzağa bakmamıza gerek yok, kapı komşumuz Suriye’de yaşananlar bunun en somut örneği” denildi.
‘Savaşın kazananı yoktur’
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “İnsan hakları örgütleri olarak en başından beri siyasal ihtiraslar, hayaller ve fırsatçılıklar ile Suriye Savaşına müdahil olunmasına ısrarla karşı çıktık. Bunu maceracılık olarak nitelendirdik. Çünkü takipçisi olduğumuz değerler bize asli olanın yaşam olduğunu söylemektedir. Yaşam yoksa haklardan da söz edemeyiz. Bugün yaşananlardan en küçük ders çıkarılmaksızın Kuzey Doğu Suriye’ye dün başlatılan askeri müdahale, tartışılmaz bir zorunlulukmuş gibi topluma dayatıldı. Sebebi ise çok açıktır. Yürütülen hatalı politikalar sonucu içine girilen ekonomik, siyasal ve sosyal kriz nedeniyle yönetme zorlukları yaşayan siyasal iktidarın toplumsal rıza üretme ihtiyacıdır. Tarihsel olarak da biliyoruz ki dünyanın her yerinde hukuktan ve demokratik değerlerden uzaklaşan iktidarlar için en kolay rıza üretme yolu hep savaş çıkartmak olmuştur. Ancak her zaman iktidarlar şu basit kuralı görmezden gelmişlerdir: Savaşın kazananı yoktur.
‘OHAL uygulamaları kalıcılaştırılmaya çalışılacak’
Siyasal iktidar savaşı fırsat ve gerekçe bilip, uzun zamandır fiili olarak sürdürmekte olduğu OHAL uygulamalarını daha da yoğunlaştırmaya ve kalıcılaştırmaya çalışacaktır. Başta düşünce ve ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yapma özgürlükleri olmak üzere pek çok temel hak ve özgürlükler kısıtlanacak, böylelikle her fırsatta engellenen ve şiddetle bastırılan yurttaş eylemliliği imkansız kılınarak siyasal ve sivil alan tümüyle bir kontrol-tedbir alanı haline getirilmeye çalışılacaktır. Hepsinden önemlisi en başta söylediğimiz gibi insan haklarına ve demokrasiye dayalı barış içinde ortak yaşam ideali-arzusu onarılmaz biçimde tahrip edilecektir.
‘Askeri müdahale derhal durdurulmalı’
Biliyoruz ki, savaşta atılacak her kurşunla ölen aslında insanlıktır. Birilerini düşman sayıp insanlıktan dışladığınızda aslında insan olmanın en temel değerlerini ayaklar altına almış olursunuz. Bu nedenle de; başlatılan askeri müdahale daha fazla can kayıpları yaşanmadan derhal durdurulmalı, savaşsız, çatışmasız çözüm yolları denenmelidir. İnsan hakları, demokrasi ve barıştan yana olan tüm kişi ve kurumları da karşı karşıya kaldığımız tehlikeleri görmeye, barış içinde ortak yaşam idealine sahip çıkmaya, başlatılan askeri operasyonun durdurulması için çaba göstermeye davet ediyoruz.”