Demokrasi Nöbeti’nde 45'inci gün: Kayyım savaş politikalarının sonucudur
- 14:20 2 Ekim 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - Demokrasi Nöbeti’nin 45'inci gününde yapılan konuşmalarda, kayyımın savaş politikalarının ve Kürt düşmanlığının sonucu olduğuna dikkat çekildi.
İçişleri Bakanlığı tarafından Halkların Demokratik Partili (HDP) Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine atanan kayyımlara karşı başlatılan Demokrasi Nöbeti, 45'inci gününde sürüyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) karşısında bulunan Lise Caddesi'nde devam eden nöbete, görevden alınarak yerine kayyım atanan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Batman'da 1993 yılında katledilen Demokrasi Partisi (DEP) Milletvekili Mehmet Sincar’ın ailesi, HDP’li vekiller, HDP Gençlik Meclisi üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri ile HDP’nin Mardin İl Örgütü, HDP Siverek il örgütü ve çok sayıda yurttaş katıldı. Nöbet, söylenen şarkılar ve sloganlarla başlarken, 3 saat süren oturma eyleminin ardından basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasında konuşan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan, kayyım atamalarına karşı 45 gündür sokaklarda olduklarını belirterek, kayyım atanan belediyeleri geri alana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti.
'Bu ülkede Kürt demek yasaktı'
31 Mart ve 23 Haziran seçimleriyle Türkiye halklarının ortaya koyduğu yol haritasına dikkat çeken eski IHD Başkanı Akın Birdal, “Bir bütünen demokrasi, hukuk, insan hakları için Amed, Van ve Mardin halkının direnişine, demokrasi çığlığına, barış çığlığına başta ana muhalafet olmak üzere bütün demokrasi güçleri karşılık vermelidir. Emekçiler yeniden ürettikleri üzerinde söz ve karar sahibi olacaklarsa ‘kayyıma hayır’ demeleri gerekir. Türkiye’nin demokratikleşmesinde rol oynayacaklarsa, kayyuma ve darbeye ‘hayır’ demeleri gerekir. Bunun üzerinden gidersek, kayyımları gönderebiliriz. Savaş politikalarına son verebiliriz. Silahlanmaya ayrılan parayı, eğitime, demokrasiye ayırın. Ayıramazlarsa halkların direnişi barış politikasını Türkiye topraklarında gerçekleştirecekti. Bu coğrafyada Kürt demek yasaktı. Onların dili, kültürü yoktu. Ama bakın Kürt halkı, dili, kültürü var. Bizde varız diyoruz. Yüreğim hep Amed’te sizinle çarpıyor. Yaşasın Amed, yaşasın Mardin, yaşasın Van, yaşasın anneler ve gençler” diye konuştu.
Demokrasi Nöbeti yapılan açıklamaların ardından atılan sloganlarla sona erdi.