
Nusaybin Davası’nda yargılananların duruşması sürüyor
- 15:23 27 Eylül 2019
- Hukuk
MARDİN - İki yılı aşkın bir süredir görülen Nusaybin Davası’nda yargılamalar sürüyor.
Mardin'in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında 26 Mayıs 2016'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 17'si çocuk toplamda 70 kişi hakkındaki iki ayrı davanın duruşmaları devam ediyor. Dosyaların tefrik edilmesinin ardından ayrı ayrı görülmeye başlanan davalarda bugün de 5 kişinin duruşması görüldü. Mardin 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmalar, geçici heyet ile devam etti. Bir haftadır görülen duruşmalarda en son dün jandarmaların tutsaklara müdahale etmesi ve savunma sırasında bir tutsağın ağzını kapatması nedeniyle jandarma sayısı azaltıldı. Dün mahkeme heyetinin de tepki göstermesi üzerine bugün duruşma salonunda her kişi için sadece 2 jandarma bulunduruldu.
Ardından duruşmalara geçildi. İlk olarak dosyada "İtirafçı" olarak belirtilen Sevda Deli'nin, duruşması görüldü. Sevda'nın getirildiği duruşmada mahkeme tutukluluk halinin devamı yönünde karar vererek, bir sonraki duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Ardından tutsak Erkan Benli duruşmada hazır edildi. Erkan'ın avukatının da hazır bulunduğu duruşma gelen evrakların okunması ile başladı. Ardından savunma yapan Erkan'nın avukatı Bergan Acun, müvekkili ile birlikte diğer tutsakların ifadelerinin işkence altında alındığını ifade etti. İşkence ile ilgili yapılmış olan suç duyurusuna ilişkin soruşturma neticesinin mahkemeye gönderilmesini talep ettiklerini kaydeden Bergan, müvekkilinin gözaltı öncesi ve ifade sonrası çekilen fotoğraflarının da dosyaya gönderilmesini istedi. Bergan, iddia makamının mütalaasını da kabul etmediklerini kaydederek, dosyanın tekrar birleştirilmesi gerektiğini ve tahliye talebini yineledi.
'Ölümlerden biz değil devletin kendisi sorumludur'
Savunma yapan Erkan ise avukatının savunmasına katıldığını belirterek, kararı dinlemek için geldiğini söyledi. Dosyaların kopyala-yapıştır olduğunu kaydeden Erkan, savcının mütalaasını ve pozisyonunun kamu düzenini bozduğunu ifade etti. Erkan, devletin işlediği suçların kendi üstlerine yüklenmek istendiğini belirterek, "Bizim elimizde, Nusaybin'de ağır silah yoktu. Kimyasal silahlar da ağır silahlar da asker ve polisin elindeydi. Şehri onlar yıktı. Yaşamını yitiren kolluk güçlerini devlet ölüme gönderdi. Bunun sorumlusu biz değiliz. Devletin kendisidir. Çünkü Nusaybin'de devlet birbirine girdi. Yaşadığı psikolojik sorunlar sonrası devlet birbiri ile çatıştı. İlerleyen zamanlarda Kürt halkının vermiş olduğu özgürlük mücadelesi elbet başarıya ulaşacaktır. Ben bu halkın bir sanatçısı olarak Kürt halkının kendi mücadelesinin yanında durmaya devam edeceğim" diye konuştu.
Mahkeme savunmaların ardından talepleri reddederek, Erkan'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 16 Ekim'e ertelendi.
'Dosya içinden çıkılmaz bir durumda'
Ardından ise, tutuklu Ömer Karataş'ın duruşması görüldü. Ömer ve avukatının hazır edildiği duruşmada gelen evraklar okundu. Ömer, gelen evraklar hakkında bir diyeceği olmadığını söyledi. Ardından Ömer'in avukatı savunma yaparak, ek süre talebinde bulundu.
Ardından söz alan Ömer, dosyanın siyasi olduğunu belirterek, savcılığın tutumunu kabul etmediklerini ifade etti. Mahkeme bir sonraki duruşmayı 3 Ekim tarihine erteledi.
Tutsaklar SEGBİS'i kabul etmedi
Ardından duruşması görülen Dilber Tanrıkulu, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile duruşmaya katılmadı. Savcılık makamı Dilber hakkındaki mütalaasında 76 ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ve yüzlerce yıl ayrı ayrı hapis cezası talep etti.
Dilber'in avukatı müvekkili açısından hangi eyleme katıldığının belli olmadığını ifade ederek, tespitinin yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi. Avukat duruşmada ek süre talebinde bulundu. Talebi kabul eden mahkeme bir sonraki duruşmayı 21 Kasım'a erteledi.