DAKAP ve Şiddetle Mücadele Ağı: Bir kadın daha eksilmeyeceğiz
- 14:08 27 Eylül 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - DAKAP ve Şiddetle Mücadele Ağı boşanmak istediği erkek tarafından saldırıya maruz kalan kadına ilişkin yaptıkları basın açıklamasında, “Kadın cinayetlerinin durdurulması konusunda özel önlemler alınmalı, politikalar geliştirilmeli ve izleme mekanizmaları kurulmalıdır. Bir kadın daha eksilmeyeceğimizi haykırıyoruz” dedi.
Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) ve Şiddetle Mücadele Ağı geçtiğimiz günlerde boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından kesici silahla saldırıya maruz bırakılan kadına ilişkin Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, Rosa Kadın Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Eğitim Sen’li kadınlar katıldı. Açıklamada, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesini uygula” pankartı açılırken “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı. Açıklamayı kadınlar adına SES Eşbaşkanı Gönül Adıbelli okudu.
‘Erkek şiddet üreten bu sistemin bir parçasıdır’
Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesi’nde taşeron şirkete bağlı emekçi olarak çalışan bir kadının mesaiye başlamak için geldiği iş yerinde, boşanma arifesinde olduğu erkek tarafından saldırıya uğradığını söyleyen Gönül, kadının hastane çalışanları ve hastaların araya girmesi ile tesadüfen kurtulduğunu belirtti. Gönül, "Hastane polisi olaya müdahale etmediği gibi, İçişleri Bakanlığı uygulaması olan KADES uygulamasını tıklayan kadın, ekiplere 45 dakika bekledikten sonra ulaşabildi. Üzülerek belirtiyoruz ki, 45 dakika yaşamı tehdit altında olan biri için oldukça uzun bir zamandır. Kadın arkadaşımız 2 gün önce yine evde şiddet gördüğünü, olayı emniyete bildirdiği halde saldırganın yeniden serbest kaldığını belirtmiştir. Koruma kararı olmasına rağmen, bir kamu kurumunda elini kolunu sallayarak bıçakla, çok rahat bir şekilde kadını öldürmeyi kafasına koymuş bir erkek var yine karşımızda. Çok iyi biliyoruz ki; bu erkek şiddet üreten bu sistemin bir parçasıdır ve kullandığı yöntemler de devletin yarattığı şiddet dilinden bağımsız değildir. Gözaltına alınan saldırgan her zamanki gibi hiçbir tedbir alınmadan yeniden serbest bırakılmış ve tehditleri hala devam etmektedir” diye konuştu.
‘İktidar söylemleri erkeğe cesaret veriyor’
Yaşanan bu olayın her gün yaşanan kadın katliamlarının ön sahnesi olduğuna vurgu yapan Gönül, yaralanan kadının hikayesinin yaşam hakkına son verilen tüm kadınların ortak hikayesi olduğunu dile getirdi. Gönül, “Bu olayla bir kere daha görüyoruz ki 6284 sayılı yasa da, İstanbul Sözleşmesi hükümleri de yok sayılmaktadır. Her gün şiddet gören ve öldürülmekle yüz yüze olan bir kadın daha korunmamakta, gerekli yasal tedbirler alınmamaktadır. Bir kere daha belirtiyoruz; her gün artan erkek şiddeti, devletin yarattığı şiddet politikalarından ve devlet liderlerinin 6284 sayılı yasayı ve İstanbul Sözleşmesi’ni itibarsızlaştıran sözlerinden bağımsız değildir. Kadınların hak arama mücadelesi önündeki bürokratik engeller, işlevsiz ve kısa süreli tedbirler, boşanmaların önlenmesine dair iktidar söylemleri ve politikaları, kadınları erkek şiddeti karşısında yalnızlaştırmakta ve erkeğe de cesaret veren bir alan açmaktadır” dedi.
‘Var olan yasalar derhal uygulanmalıdır’
Son olarak Gönül şunları kaydetti: “Biz Sivil Toplum Örgütleri, kadın örgütleri ve kadın hakları savunucuları olarak, kadının öldürüldüğünü rakamlarla ifade etmeyi istemediğimiz bir noktadayız. Taraf devlet olarak Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nin yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için gerekli tüm mekanizmalarını işlevselleştirmelidir. Var olan yasalar derhal aktif bir şekilde uygulanmalıdır. Kadın cinayetlerinin durdurulması konusunda özel önlemler alınmalı, politikalar geliştirilmeli ve izleme mekanizmaları kurulmalıdır. Tüm kadın kazanımlarımıza yönelik saldırılara karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi ve bir kadın daha eksilmeyeceğimizi buradan haykırıyoruz.”
‘Sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz’
Ardından söz alan HDP’li Saliha Aydeniz ise her gün sayısız kadının şiddete uğradığını ve katledildiğini hatırlatarak, kadınların ne giyeceğine, ne konuşacağına, ne yapacağına karar vermeye çalışan iktidarların şiddet ve katliamların sebebi olduğuna dikkat çekti. Saliha, “Kadın katliamları ve şiddeti politiktir. Kadın mücadelesi de politik olacaktır. Biz kadınlar sustukça faşizm her yerde karşımıza çıkacak. Biz kadınlar şiddet ve katliamlara karşı diz çökmedik, susmadık, korkmadık. Her gün alanlarda haklarımızı haykırmaya devam edeceğiz. Toplumun yarısını oluşturan kadınlar siyasetin, kamunun, yaşamın da yarısıdır. Tüm haklarımızı mücadele vererek kazandık ve bunları kaptırmayacağız. Kadınlar sokakları terk etmeyecek, susmayacak ve kendi geleceklerini kendileri kuracak. Kimse kadınlar üzerinden siyaset yapmasın. Kadınlar her yerde mücadelenin en önünde olacak. Bilsinler ki kadınlar olarak şiddete, katliama, tekçi erkek zihniyetine karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Açıklama “Jin jiyan azadî” sloganlarının ardından sona erdi.