Figen Yüksekdağ’ın savunmasından: 22 kez tutuklasınlar hakikat değişir mi?

  • 11:51 27 Eylül 2019
  • Hukuk
ANKARA - Tutuklu bulunduğu ana davadan Sincan Cezaevi Kampüsü duruşma salonunda savunma yapan HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Çifte tutuklanmış olarak karşınıza çıkıyorum. Bir tutuklama yetmedi. İki kez tutukladılar. 22 kez daha tutuklasınlar hakikat değişir mi?” diye sordu. 
 
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında hazırlanan 7 ayrı fezlekenin birleştirilmesiyle oluşturulan davanın 15'inci duruşması Ankara 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sedat Şenoğlu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanları Şahin Tümüklü ve Özlem Gümüştaş ile HDP il, ilçe yöneticileri katıldı. Ayrıca Figen’in annesi Münire Yüksekdağ da duruşmayı izleyenler arasında yer aldı. 
 
 
Duruşma salonunda yoğun güvenlik önlemi alınması dikkat çekti.
 
İzleyici sınırlaması getirildi
 
Duruşmaya izleyici olarak çok sayıda avukatın yanı sıra mahkeme başkanının emriyle 80 izleyici sınırlaması getirildi. Mahkeme başkanı ve avukatlar arasında izleyici sınırlaması yüzünden kısa süreli gerginlik çıkması sonrasında duruşma başladı.
 
‘Türkiye’de yaşanan siyasi afetlerin ardı arkası kesilmiyor’
 
Figen, savunmasına İstanbul’da yaşanan deprem dolayısıyla tüm yurttaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunarak, başladı. “Umarım korktuğumuz başımıza gelmez, bir facia yaşamak durumunda kalmayız” diyen Figen, “Siyaseti, bu ülkeyi yöneten siyasi iktidarın ve tüm siyasi kurumların felaketlerin önüne geçmek gibi bir görevi var. Ne yazık ki Türkiye’yi yöneten siyasi yapı doğal afetleri önlemek gibi birinci derece sorumlusu iken siyasi afetler yaratmanın, yaşatmanın peşinde. Türkiye’de yaşanan siyasi afetlerin ardı arkası kesilmiyor. Oysaki bizim birinci gündemimiz insanların güvenli bir biçimde yaşamasını sağlamak olmalı. Bugün İstanbul’da karşıya karşıya kaldığımız deprem riski ve arka arkaya yaşanan iki deprem bizim ne kadar öncelikli sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu hatırlattı. Doğa ve doğanın kuralları bunu hatırlattı” diye ekledi.
 
‘İhtimaller olasılıklar üzerine konuşulamaz’
 
Figen, şöyle konuştu: “Siyasi iktidarın birinci görevi de muhalefeti kovalamak değil, siyasi otoritesini despotik bir şekilde her yerde hakim kılmak değil, insan yaşamını korumak için elinden geleni yapmaktır. İstanbul başta olmak üzere ülkemizin bütün kentlerinde halkımızın güven içinde yaşayacağı koşulları tesis etmektir. Bu doğrudan politikanın konusu. Allah’ın işi değildir, kadere havale edilemez. İhtimaller olasılıklar üzerine konuşulamaz. Bugün ihtimaller üzerine konuşmak bile politika kurumu bakımından suç kapsamında değerlendirilmelidir. Siyaset kurallarına göre bu bir suçtur. Siyaset kurumunun ve yönetim merciinin birinci görevi tedbirini almak, bütün toplumsal yaşamı insani bir biçimde düzenlemek, önceliğini insandan, haktan, yaşam alanlarından yana yapmaktır. Ne yazık ki Türkiye’de bu böyle olmuyor. Arka arkaya siyasi depremler yaratıyor siyasi iktidar.”
 
‘İlkleri deneyimliyoruz’
 
Figen, savunmasını şöyle sürdürdü: “Geçen dönemde de bir siyasi rezalet yaşandı. Tutuklu olduğum davadan ikinci kez tutuklanmamdan söz ediyorum. İlkleri deneyimliyoruz. Aslında benim tutuklu yargılandığım davadan ikinci kez tutuklanmam bu örneklerden birisi. Demirtaş'la birlikte bir gün habersiz ve alelacele bir şekilde savcılık sorgusuna çağrıldık. Bizim bakımımızdan yeni bir durum değil. Hapishanedeki yaşamımızın önemli kısmı SEGBİS odasında geçiyor. Bunlardan birisi olduğunu düşündük. Ama hapishanedeki olağanüstü hareketlilikten olağanüstü bir durum olduğunu anladık. Temel hukuk kriterlerini ihlal ederek gerçekleştirilen bir savcılık sorgusu oldu. 
 
‘Tutuklamaya sevk ettiğini televizyondan öğrendim’
 
Yaşananları söylemek benim bile zoruma gidiyor. Yargılandığım isnat edilen suç okundu. mükerrer bir sorgu olduğunu hatırlattım. Savcı bunu bildiğini söyledi. Bu soruşturma sürecinin hukuka uygun olmadığını ifade etmiş olmamıza rağmen bu sorguyu yapmakta ısrarlı davrandı. Savcı çok net. Anladım ki savcının tasarrufunda olan bir durum değildi. Beklenmedik bir anda yapılan operasyonlardan birisi olduğunu fark ettim. Ben hukuki hakkımı kullandım. Avukatlarım yanımda olmadan ifade vermeyeceğimi, süre istediğimi belirttim. Buna itiraz da olmadı. Çünkü itiraz olması için hiçbir neden yok. Buna ilişkin bir engel koymadı. Tutanaklara da o şekilde geçti. İşin en rezalet tarafı şu: Savcı beni tutuklamaya sevk ettiğini söyleme gereğini bile hissetmeden tutuklamaya sevk etti. Ben tutuklamaya sevk ettiğini televizyondan öğrendim.”
 
‘Ne düşündüysek savunuruz’
 
Tutuklamaya sevk edilmesine dair de Figen, şunları söyledi: “Bunu tercih meselesi ya da zahmet meselesi olarak görmüyorum. Türkiye’deki yargı mensupları bunun izahını yapamayacak hale geldi. Ben tutuklanmaya sevk edildiğimde süre verildiğini sanıyordum. Televizyonlardan alt yazı geçmeye başladı. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tutuklamaya sevk edildi. Sonrası kamuoyunun malumu. Mahkemeye çıktık. Sulh ceza hakiminin nasıl çalıştığı ortada. İktidarın yargıya en fazla müdahale ettiği mahkemelerdir. Kuruluş amacına uygun olarak kendine yüklenen misyonu boşa çıkarmamıştır. İktidar gurur duyuyordu. Yine sulh ceza hakimliğinde de sağlıklı bir süreç işlemedi. Halkımıza duyduğumuz saygı gereği çıkar mahkemede söyleyeceğimiz sözü söyleriz. Ne düşündüysek savunuruz. Ben kamuoyunun bizden beklentisini meşru bir görev olarak gördüğüm için o mahkemeye çıktım. Çok fazla bir şey söylemedim. Selahattin Bey de. Söylenmesi gereken şeyleri bizim açımızdan söyledi. Ayan olan beyan edildi. Tutuklama kararı verildi. Çifte tutuklanmış olarak karşınıza çıkıyorum. Bir tutuklama yetmedi. İki kez tutukladılar. 22 kez daha tutuklasınlar hakikat değişir mi? Hiç fark etmez hakikat değişir mi? Benim sözlerim, düşüncelerim, HDP'nin varlığı, HDP'nin taşıdığı önem değişir mi? 22 kez tutuklasınlar bizi çifte tutuklayanlar.”
 
Duruşma Figen’in savunmasıyla devam ediyor.