İSTANBUL - Görevden alınarak yerlerine kayyım atanan HDP’li belediye eşbaşkanları gazetecilerle bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan eşbaşkanlardan Bedia Özgökçe, “Meşruluğunu halkın desteğinden alıyor. Bundan vazgeçmeyeceğiz, mücadele edeceğiz. Eşbaşkanlık bizim için vazgeçilmezdir” dedi.

 

31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Demokrasi Partisi (HDP) tarafından kazanılan Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine İçişleri Bakanlığı kararıyla 19 Ağustos’ta kayyım atanmasına ilişkin belediye eşbaşkanları Taksim’de bulunan Elite World Otel’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı ve Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün yanı sıra HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ve HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan da katıldı.

 

‘İftiralar yalanlar ortaya konuldu’

 

Basın toplantısında ilk olarak konuşan Ahmet Türk, 19 Ağustos’ta “siyasi bir darbe” yaşandığını dile getirdi. Kayyum atamalarıyla bir algı operasyonu yapıldığını dile getiren Ahmet, “Bu darbeyi meşrulaştırmaya çalışan bir anlayışla karşı karşıya kaldık. Birilerini düşman ilan ederek bazı iftiralar ve yalanlar ortaya konuldu.  Bizim farklı yerlere para aktardığımız söylendi. 31 Mart seçimlerinde belediyeyi 406 milyon borçla devraldık. Kayyım gittiği gün memurların parasını ödemeden gitti. Büyük çabalarla memurların parasını ödedik” dedi.

 

Ahmet Türk’ün konuşmasının ardından eşbaşkanlar, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

 

‘Eşbaşkanlık bizim için vazgeçilmezdir’

 

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan eşbaşkanlardan Bedia Özgökçe Ertan, “kayyıma gerekçe olarak eşbaşkanlığın gösterilmesine ilişkin soruyu yanıtladı. Eşbaşkanlığın parti tüzüğünde de yer alan temel uygulamalarından biri olduğunu dile getiren Bedia, şöyle devam etti: “Bunun kanunlaştığını da biliyorsunuz. Bütün örgütsel alanlarımızda işlerlik kazanmış durumda. Meşruluğunu halkın desteğinden alıyor. Bundan vazgeçmeyeceğiz, bunun için mücadele edeceğiz. Eşbaşkanlık bizim için vazgeçilmezdir. Bizim yapıp ettiklerimiz ortada. Tüm iş ve işlemlere ilişkin resmi yazışmalar var. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyoruz.”

 

 ‘Çok dilli eğitimi amaçladık’

 

“Çocuklar için ana dilde kreş açtınız mı?” sorusuna ise Bedia, şöyle yanıt verdi: “Van'da vardı. Perperok'tu ismi. Ama kayyım ismini ve müfredatını değiştirdi. Yasa gereği eğitim Türkçe dışında bir dilde yapılamıyor. Ama öğretim yapılabiliyor yasa gereği. Bununla ilgili sürekli suçlandık biz. Perperok'la ilgili sadece Kürtçe de değil çok dilli eğitim ve yaşam merkezleri açmayı planladık. Ama çalışmalarımız başlar başlamaz suçlamalar da başladı.”

 

‘Topluma, gençlerimize ne anlatacağım?’

 

Gazetecilerin sorularının ardından söz alan Selçuk Mızraklı, "16 Nisan'da biz göreve başladık. İlk işimiz 103 buçuk trilyon lira borç ödemek oldu. Tüm işlemlerimiz resmi olarak kayıtlı ve tüm işlemler İçişleri Bakanlığından eş zamanlı olarak görülüyor. Bu suçlamalara kargalar güler. Mızrak çuvala sığmıyor. HDP'yi, Kürt demokratik siyasetini yerel alandan süpürme girişimidir bu. Ben şimdi dönüp topluma, gençlerimize ne anlatacağım? Devlet bu kararla beraber dağın yolunu açtı. Eğer demokratik siyasete kapıları kapatırsanız sonucu ve bedeli çok ağır olur" şeklinde konuştu. 

 

‘Göreve gelir gelmez gerekçeler üretildi’

 

Toplantıda son olarak konuşan Bedia, şu ifadelere yer verdi: “Van'ın 1,2 milyar lira borcu vardı. Atanan valilerin kanun tanımaz işler yaptığına tanıklık ettik. Onca usulsüzlük ile ilgili tek bir mülkiye müfettişi incelemesi yok ama biz göreve gelir gelmez görevden alınmamıza gerekçeler üretildi. Van'da makam araçlarından, akaryakıttan 4 buçuk milyon tasarruf ettik ilk bir ayda. Kayyım için özel mescit, lavabo yapılmış. Sadece kayyım eşi ve erkanının kullanabileceği yemek takımına 48 bin lira ödenmiş. AKP binalarının tadilatı belediye bütçesinden yapılmış. AKP mitinglerinin masrafları belediye bütçesinden karşılanmış.”