DİYARBAKIR - DTK Divan üyesi ve HDP Kars eski Milletvekili Mülkiye Birtane, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmasında, ciddi boyuta ulaşan sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmezken, bir sonraki duruşma kasım ayına ertelendi. 

 

Diyarbakır, Ankara ve İzmir başta olmak üzere birçok kentte 26 Kasım 2018 tarihinde çok sayıda eve baskın düzenlenip onlarca kişi gözaltına alınmıştı. Diyarbakır’daki ev baskınında da, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Divan üyesi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, Diyarbakır’daki evine yapılan baskınla gözaltına alınmıştı. Mülkiye gözaltına alınmasından ardından Kars’a getirilmiş ve emniyette alınan ifadesinden sonra Kars Adliyesi’ne götürülmüştü. Savcılık tarafından ifadesi alınan Mülkiye, DTK faaliyetleri gerekçe gösterilerek “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanmıştı.

 

Kars T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mülkiye, 24 Aralık 2018 tarihinde gerekçe gösterilmeden Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. 

 

Diyarbakır’da da DTK faaliyetlerinden dolayı yargılanan Mülkiye’nin dosyası Kars’taki dosyası ile birleştirildi. Bugün Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Mülkiye’nin ilk duruşması görüldü. Duruşmaya Mülkiye, cezaevinden SEGBİS ile katılırken, ailesi, HDP milletvekilleri Saliha Aydeniz ve İmam Taşçıer, HDP’liler ve avukatları Mehdi Özdemir, Emel Sayın ve Pirozhan Karali duruşmada hazır bulundu.

 

‘Sağlık sorunlarım ilerlemiş boyutta’

 

Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada söz alan Mülkiye, “Ben daha önce savunmalarımı vermiştim, savunmalarım aynen geçerlidir. 10 aya yakındır tutukluyum, kalp ve tansiyon rahatsızlığım var. Bu rahatsızlıklarım ilerlemiş boyutta. Bu hususta ayrıntılı bilgi belgeler dosya arasındadır. Gerek uzun tutukluluk süresi gerekse sağlık sorunları nazara alınarak tahliyemi talep ediyorum” diyerek savunmasını yaptı.

 

Avukatlar ise savunmaya eklenecek herhangi bir hususlarının olmadığını mütalaadan sonra detaylı savunma yapacaklarını söyledi.

 

İddia makamı eksik hususların giderilmesini, tutuklu bulunan Mülkiye’nin üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, tutuklulukta geçilen süre, atılı suçun Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. Maddesinin 3. Fıkrasında bulunan katalog suçlardan oluşu, suçun işlendiğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren delillerin oluşu gözetilerek tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

 

‘Cezaevinde yeterli imkânlarda tedavi olamıyor’

 

Emel ise mütalaaya iştirak etmediklerini ve tutukluluk hali ile ilgili ayrıntılı beyanlarını mahkemeye yazılı bir şekilde sunduğunu ve tekrar ettiğini ifade etti. Emel, “Atılı suç ile ilgili açıklamalarımızın haricinde müvekkilimin sağlık durumu tutuklu kalması halinde çok daha kötüleşecektir. Zira kendisi birkaç kez kanser tedavisi görmüş olup, tutuklanmadan önce de kanser taraması için bir teste tutulacaktı. Bu hususa ait Genesis Hastanesi’nin evrakı dosya içerisindedir. Kaldı ki müvekkil hali hazırda yüksek tansiyondan da muzdarip olup, Elazığ yerel imkânları müvekkilimin sağlığına kavuşması içinde yeterli değildir. Şu anda hastaneye dahi gidememektedir. Beraat etme hali kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenle müvekkilimin tahliye edilmesini talep ediyoruz” dedi.

 

‘Siyasi parti faaliyetleri suç değildir’

 

Mütalaaya iştirak etmediklerini belirten avukatlar, Emel’in beyanlarına iştirak ettiklerini kaydetti. Avukatlar, Mülkiye’nin eylemlerinin tamamen siyasi parti faaliyetleri kapsamında olduğuna dikkat çekerek, “Bu faaliyetlerin suç olmadığına dair Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 2016/7026 esas sayılı ilamı bulunmaktadır. Diğer müdafii meslektaşımız sağlık durumuna ilişkin ayrıntılı açıklamada bulundu. Bu hususta nazara alınarak müvekkilimin öncelikle bihakkın tahliyesini talep ediyoruz” şeklinde savunma yaptı.

 

Mahkeme heyeti ise Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yeniden müzekkere yazılmasına, iddianameye konu DTK faaliyetleri içerisinde yapılan ortam dinlenmesine ait kayıtların hard disk ortamında mahkemeye gönderilmesinin istenmesine, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı  TEM Şube’ye müzekkere yazılarak, Mülkiye’ye ait olduğu iddia edilen konuşmaların orijinal metinlerinin gönderilmesinin istenilmesine geldiğinde duruşma günü beklemeksizin resen seçilecek bir bilirkişiye tevdii ile tercümesinin yapılmasının istenmesine,

 

Birleşen dosya tanıkları Burhan Erkmen, Mehmet Doğan, Mehmet Yasak, Turgut Taşkıran ve Mehmet Ali Ayman’ın beyanlarının alınması için yargı yetkimiz dahilinde ise takdiren zorla getirilerek, yargı sınırlamamız dışında ise ilgili mahallere talimat yazılarak, beyanlarının alınmasının istenilmesine, talimat evrakına işin tutuklu olması nedeniyle tanıkların ihrazen celp edilerek dinlenilmesi hususunun dercine,

 

Mülkiye’nin üzerine atılı suç için yasada öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, atılı suç için yasada öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının kamu düzenini bozacağı sabit olduğundan tutukluluk halinin devamına ilişkin karara karşı Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz hakkı olduğunun ihtarına,

 

Mülkiye’nin bir sonraki celse SEGBİS sistemi ile hazır edilmesi için ilgili cezaevine müzekkere yazılmasına, Mülkiye’nin Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce konulan 5275 SY’nın 59. Maddesi kapsamındaki görüş kısıtlarının tamamının ortadan kaldırılmasına ve tutukluluk durumunun 04/10/2019 ve 01/11/2019 tarihlerinde dosya üzerinde heyetçe incelenmesine karar vererek duruşmayı kasım ayına erteledi.