ŞIRNAK - Cizre’deki yasak sırasında binaların bodrum katlarında katledilen yüzlerce kişinin ölümünün üzerinden 3 yıl geçti. Bu bodrumlarda yaşamını yitiren ve vücudundan geriye sadece bir parça kalan Berjin Demirkaya’nın dosyası ise bir yıldır bekletiliyor.

 

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı 2 Mart 2016 tarihinde kısmi olarak kaldırılmıştı. Cudi ve Sur mahallelerinin Bostancı, Narin ve Akdeniz sokaklarında büyük çoğunluğu bodrum katı olan üç binanın enkazında 23'ü çocuk 117 kişi yanıcı ve ağır savaş silahlarıyla saldırıya uğrayarak yaşamını yitirmişti. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Berjin Demirkaya da Bostancı Sokak'taki bodrum katında yakılarak katledilenler arasındaydı.

 

6 cenaze parçası 4 kişiye ait çıkmıştı!

 

Ablasının, “Morg morg yanan bedenini aradık” dediği Berjin’in soruşturma dosyasına ise 2017’nin Aralık ayında takipsizlik kararı verildi. KJA üyesi olmasının dahi “Örgüt üyeliği” ile açıklandığı karar için avukatlar itirazda bulunmuştu. 12 Şubat 2016 tarihinde Cudi Mahallesi Bostancı Sokak No:23 kırmızı renkli çok katlı ve (C-3095) diye bilinen binanın alt katından yanan 17 kişinin cenazesinden 6 parça tek bir cenaze torbasına konulmuştu. Cizre Devlet Hastanesi’ne getirildikten sonra otopsi için Antep’e gönderilen 6 vücut parçasının 4 kişiye ait olduğu ortaya çıkmıştı.

 

Aylarca yan yana kalan üç kadın defnedildiklerinde ayrıldı

 

Berjin’in ablasının o süreçte verdiği bir röportajda, “Arkadaşı Sakine’ye sarılarak yaşamını yitirmişti o yüzden cenazelerini bir türlü ayıramadık” dediği Berjin’in olduğu cenaze torbasından Gülistan Eylem Üstün, Sakine Şiray ve kimliği hala belirlenmemiş birine ait cenaze parçaları çıktı. Çıkarıldıkları gün gönderildikleri Antep’te bir gün içerisinde otopsinin yapıldığı cenazeler için aynı gün içerisinde mezarlıklar müdürlüğüne, “15 gün içinde tespit edilmezler ise defin edin” dilekçesi yazıldı. Çıkarıldıktan 13 gün sonra cenazeleri teşhis edilen üç kadın ailelerine teslim edildi. Cizre’de bulunan yurttaşların anlatımına göre, bütün sokakları birlikte gezen bu üç kadın aynı yerde yaşamlarını yitirmiş ancak defin sırasında ayrılmak zorunda kalmışlar. Cizre’deki halkın adını çocuklarına verdiği Berjin memleketi Erzurum, Sakine Batman ve Gülistan’da Cizre’de defin edildi.

 

Ölüme birlikte giden kadınların ikisinin dosyası ise verilen takipsizlik kararı ile tozlu raflara gönderildi. Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) çalışanı Gülistan Eylem Üstün’ün dosyası Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gönderilirken Berjin için de geçtiğimiz senenin Mart ayında takipsizlik için yapılan itiraza halen bir cevap verilmedi. Takipsizlik kararının verildiği dosyaya gerekçe olarak da farklı yerlerden Berjin hakkında açılan 5 soruşturma ve “KJA Üyesi olma”sı gösterildi.

 

‘KJA Üyesi’ olma suç delili olarak gösterildi!

 

“PKK üyesi” olduğunu iddia ettiği Berjin hakkındaki iddialarına dayanak bulmak için internet sitelerinden delil toplamaya çalışan savcı, bu iddialarını yine gizli tanık ifadeleriyle desteklemeye başvurdu. Fakat ifadelerine başvurulan gizli tanıklardan her birinin Berjin hakkında bir birinden farklı anlatımlarda bulunması dikkat çekti. Berjin’in “PKK üyesi” olduğunu ispatlamak için ilk olarak Genel Bilgi Taraması (GBT) sorgulaması yoluna başvuran savcı, hakkında şu ana kadar açılmış 5 ayrı soruşturma evrakını da alt alta sıralamış. Ancak hakkında açılan soruşturmaların tümü daha sonra düşen Berjin, yine hakkındaki davalardan da beraat etmesine rağmen, bu bilgilerine soruşturma evrakında yer verilmedi.

 

Yine hakkındaki soruşturma evrakının ilk paragrafında Berjin’i “PKK üyesi” olarak tanımlayan savcı, hemen ikinci paragrafta ise bu kez OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kapatılan yasal bir dernek statüsündeki Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi olduğunu kabul ediyor. Bu konuda bilgi başvurusunda bulunulan Şırnak TEM Şube Müdürlüğü’nden ulaşan istihbarat notunda da Berjin’in KJA üyesi olduğu ve faaliyet yürüttüğü belirtilmiş.

 

Takipsizlik için verilen somut deliller birbiriyle çelişiyor!

 

Berjin hakkındaki iddialarına dayanak arayan savcılık, açık kaynak araştırmasına da gitmiş. Fırat Haber Ajansı’nda yer alan “YPS Genel Koordinasyonu Öz yönetim direnişlerinde yaşamını yitiren savaşçı ve sivillerin kimlik bilgilerini paylaştı” başlıklı haberde isminin yer alması, ileri sürülen “örgüt üyeliği” iddiasına delil olarak kabul edilmiş. Fakat söz konusu delilde, Berjn’in isminin “savaşçılar” değil, “yaşamını yitiren siviller” kısmında yer alması da atlatılmış.

 

Fotoğraf teşhisi ile Berjin’i tanıdıklarını belirten gizli tanıklardan biri, Berjin’nin öğrenci ve DEM-GENÇ üyesi olduğunu söylerken, diğerleri de “YDG-H üyesi”,  “Örgütün dağ kadrosundan” ve “Halk Meclisi üyesi” olduğunu yönünde farklı tanımlamalarda bulunuyor. Yine “tanık” olarak ifadesi alınan Kadri Bayık ise, Berjin’in KJA üyesi olduğunu ve KJA logolu afişleri kendilerinden alıp, panolara astığını söylüyor.

 

Daha önce Erzurum Cumhuriyet Savcılığı tarafından baba ve kardeşi hakkında açılan davada ise Berjin’in “YPG üyesi” olduğu iddia edilmişti.

 

Savcının soruşturma evrakında yer verdiği bu bilgilerle, “Erzurum’dan Cizre’ye gelerek örgüte katıldığını” ileri sürdüğü Berjin’in, hastalığı nedeniyle 2013 yılından 2015 tarihine kadar Erzurum Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde düzenli olarak tedavi gördüğü de ortaya çıktı. Hastane raporları sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı döneme kadar dahi Berjin’in belli aralıklarla hastaneye kontrole gittiğini gösteriyor.