Canan Güllü: Günde 2-3 istismar vakası almaya başladık

  • 14:56 8 Şubat 2019
  • Hukuk
ANTALYA - Manavgat'ta görülen ve yayın yasağı olan cinsel istismar davasına katılan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Günde 2-3 istismar vakası almaya başladık. Bu, ülkenin gerçekten büyük bir ayıbı ve bu ayıbın giderilmesi için federasyon olarak mağdurlara yardım etmek maksadıyla hukuki ve psikolojik destek veriyoruz” dedi.
 
Antalya’nın Serik ilçesinde babası A.A. tarafından cinsel istismara maruz bırakılan çocuk için açılan davanın duruşması Manavgat 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, "Nitelikli cinsel istsimar" suçundan tutuksuz yargılanan fail A.A, çocuğun avukatı Serap Ertuğrul ve Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü katıldı. Daha önceki duruşmalarda yayın yasağı getirilen dava,  Mayıs ayına ertelendi.
 
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan Canan Güllü, “Bu, ülkenin gerçekten büyük bir ayıbı ve bu ayıbın giderilmesi için federasyon olarak mağdurlara yardım etmek maksadıyla hukuki ve psikolojik destek veriyoruz” dedi.
 
‘Erkeklik sendromunun tavan yaptığı bir durum var’
 
Türkiye’de şiddetin geleneksel bir süreci olduğunu söyleyen Canan, “Şiddet çok eskiden devam eden bir süreçte vardı. 2011 yılının Ocak ayında federasyon olarak bunun algıdan öte boyut değiştirdiğini, yaralamalar ve ölümlere sebebiyet vereceğini söyledik. O dönemde zaten Adalet Bakanlığının şiddetin yüzde bin 400 arttığına dair bir raporu var. Şiddet ve cinsel istismar artıyor, artıyor, artıyor. Bizim bir acil yardım hattımız var. Günde 2-3 istismar vakası almaya başladık. En az 10-17 şiddet vakası alıyoruz. Fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet başvurusu alıyoruz. Sayısal artmanın nedenlerinden biri ekonomik. Ekonomik kriz var, bir de erkeklik sendromunun tavan yaptığı bir durum var” ifadelerini kullandı.
 
‘Toplumsal cinsiyet eşitsizliğimde 149 ülkeden 131’inci sırada’
 
Canan, “TBMM'ye 2016 yılında gelen erken yaş evlendirilmelerine karşı bir af var. Temel noktada hem siyasi iradede aksama var hem Türkiye'nin geleneksel yapısı içindeki baskılarla eril zihniyetin artması sonucu toplumsal cinsiyet eşitsizliği bakımından BM'nin 2018 raporunda Türkiye 149 ülke arasında 131'inci sırada. Bu, kadını birey olarak görmeyen, cinsel obje sıfatının içine koyan zihniyetin, çalıştırmayan, okula göndermeyen, doğumuna, kürtajına, yaşamsal bütün kararlarına karışan bir benliğin olmasıdır. Bu kötü" diye ekledi.