VAN -  "İstismar yasası”nın suçlu olana af getirirken, çocuğun mahkumiyetine sebep olacağına dikkat çeken Van Barosu Çocuk Komisyonu Yönetim Kurulu üyesi Avukat Zehra Ateş, "Bu çok korkunç bir düzeleme asla yasalaşmaması gerekiyor. Bu birçok çocuk istismarına yol açacaktır. Herkesin tepkisini yükseltmesi gerekiyor" dedi. 

 

Cinsel istismar suçlarında, mağdurun fail ile evlenmesi halinde cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını öngören ve kamuoyunda “evlilik affı” olarak gündeme getirilen tasarıya kadınların tepkileri sürüyor.  Tasarıya karşı İzmir Barosu'nun hazırladığı ortak metne imza atan Van Barosu da tasarıya tepkili. Van Barosu Çocuk Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Zehra Ateş, düzenlemesinin 2016 tarihinde Meclis eliyle gündeme geldiğini belirterek, o dönem tüm toplumda her yaştan ve meslekten tüm kadınların tepkilerini nasıl ortaya koyduklarını anımsattı.

 

Kadınların isyanı sonucu tasarının geri çekildiğini kaydeden Zehra, şimdi yeniden gündeme getirilen yasa düzenlemesinin kabul edilmesi halinde Türk Ceza Kanunu’nun 231. maddesindeki koşullara bakılmaksızın kişinin cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması şeklinde bir düzenleme yoluna gidileceğini söyledi. 

 

'Tasarıyla istismarlar artacak' 

 

Bu düzenlemenin çok vahim sonuçlar doğuracağına dikkat çeken Zehra, "Çünkü Türkiye'de çocuk yaşta evlilikler çok fazla. Bu neye sebep olacak? Düzenlemenin içerisinde şu deniliyor; 'burada şiddet yoluyla; tecavüze, istismara uğrayan çocuklar bu kapsama alınmayacak' deniliyor. Ama bunun tespit ve takibinin yapılması mümkün değil. Bu yasa çocuk evliliklerin önünü açacak. 11, 12 yaşındaki çocuğun oynaması gerekir. Bir anne ya da 'eş' olamaz. 'Başlık parasıyla' veya bu tarz birleşmelerin gerçekleşmesi soncu ailelerin ikna edilmesi, çocuğun şikayetinden vazgeçmesi ve dolayısıyla evlendirilmeleri vakaları çok fazla. Bu birçok çocuk istismarına yol açacaktır. Bu çok korkunç bir düzeleme bu nedenle asla yasalaşmaması gerekiyor" dedi. 

 

‘İstismar artık normalleşecek’

 

Çocuk istismarı yoğun bir şekilde artarken bir de böyle bir düzenleme sonucu artık önünün alınamayacağına işaret eden Zehra, "İstismar artık normalleşecek. Kesinlikle hükümetin buna yol açmaması gerekiyor. Zaten yasak olan, korkunç olan bir şeyi bizim meşrulaştırmamamız gerekiyor. Bu suçtan yatan yaklaşık 10 bin kişinin bu düzenleme ile birlikte tahliye edilmesi söz konusu. İnsanlara bu cezaların verilmesinin amacı ıslah edilmesi ve cezanın çekilmesidir. Siz bu insanların cezalarını çekmesine engel olarak aslında başka bir çocuğun mahkumiyetine sebep oluyorsunuz. Bunun hiçbir yönden kabul edilmesi mümkün olmayacaktır ve hiç bir şekilde sağlıklı sonuçlar doğurması söz konusu olmayacaktır" ifadelerini kullandı. 

 

İstismara karşı çocukların hapsedilemeyeceğini belirten Zehra, "Biz çocuklarımızı eve hapsetmek zorunda kalacağız. Düzenleme ile çocuklar anne, eş olmaya zorlanacak. En korkuncu çocuğu ona tecavüz eden, çocukluğunu elinden alan insanla aynı hayata mahkum edeceğiz. Bunun kabullenilmesi  mümkün değil" diye belirtti. 

 

'Gerekirse baro ve sivil toplum örgütleriyle ortak çalışırız'

 

Her türlü hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini ve Van Barosu Çocuk Komisyonu olarak tüm yasal yollara başvuracaklarını dile getiren Zehra, şöyle dedi: "Asla bunu kabullenip bir köşeye çekilmemiz söz konusu olamaz. Çünkü ülkenin geleceği olan çocuklar söz konusu.  Tüm barolarla birlikte hareket edeceğiz. Belki toplumda, kamuoyunda bir bilinç uyandırmak için tüm kurumların katıldığı bir çalıştay yapılabilir. Çalıştay sonunda bir rapor düzenlenebilir. Bizim tarafımızdan hazırlanabilir. Hazırlayan barolara bizim destek sunmamız sonuna kadar söz konusu olabilir. Sadece barolar değil ülkemiz genelinde veya ilimiz genelinde bu konuyla ilgili çalışma yapabilecek tüm sivil toplum kuruluş örgütleriyle de birlikte hareket edebiliriz. Biz bu konuda elimizden gelen her şeyi yapacağız." 

 

'Gereken yerde gerekli tepkinin verilmesi gerekir'

 

Yasanın tekrar tekrar gündemleştirilmesinin ayrıca bir istismara yol açtığına da dikkat çeken Zehra, "Toplum olarak en hassas noktalarımızdan biri çocuklarımız. Ama siz bu tarz şeylerin karşısında sesiz kaldığınız zaman sık sık gündeme gelmesi elbette söz konusudur.  Bizim gereken yerde gereken tepkiyi vermemiz gerekir. Dileriz böyle şeyler bir daha gündeme gelmez, ne bugün ne de sonrasın da" dedi.