ÖHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu
- 15:29 13 Nisan 2025
- Güncel
AMED- ÖHD gerçekleştirdiği 4’üncü Olağan Kongresi’nde yaptığı seçimde Ekin Yeter ile Serhat Çakmak tekrardan Eş Genel Başkan seçildi.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), "Özgürlükçü ve demokratik hukukla onurlu barışa" şiarıyla 4'üncü Olağan Kongresini Amed'de bulunan Çand Amed Kongre Merkezi'nde gerçekleştirdi. Kongreye ÖHD üyeleri, Asrın Hukuk Bürosu, Barış Anneleri, Tevgera Jınên Azad (TJA), siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu katıldı. Kongrenin yapıldığı salona, "Umut hakkı derhal", "Yaşasın halkların demokrasi ve özgürlük mücadelesi", "Jin jiyan azadî", "İrade gaspına hayır", "Hukuku ve siyaseti demokratikleştireceğiz", "Zımanê me hebûna me ye" ve "Hiqûqa azadîxwaz bi ciwanên azad ava dibe" pankartları asıldı.
Ayrıca kadın avukatlar kongreye ulusal kıyafetleri ile katıldı. Sık sık, "Jin jiyan azadî" sloganları atıldı.
Kongrenin açılış konuşmasını kapan ÖHD Amed Şubesi üyesi Rıza Polat, iki yıl boyunca emek veren yönetime teşekkür ederek, yeni dönemde görev alacak yönetime başarılarını iletti.
'Özgür hukuk mücadelesi kutlu ve gereklidir'
Sonrasında konuşan divan üyesi DEM Parti Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan, ÖHD’nin kuruluş amacına değindi. Önemli bir süreçten geçildiğine işaret eden Newroz Uysal Aslan, “Barış, özgürlük, demokratik toplum demokratik hukuktan geçiyor. Bunun için demokratik, özgür hukuk mücadelesi kutlu ve gereklidir" dedi.
Ardından hazırlanan sinevizyon salonda izletilirken Burdur Cezaevi’nde tutsak bulunan Avukat Volkan Bilecek’in kurula gönderdiği mesaj okundu.
Yargı üzerindeki baskılara değinildi
Sonrasında konuşan ÖHD Eş Genel Başkanı Ekin Yeter, yaşamını yitiren avukatları anarak cezaevinde bulunan tutsak avukatlara da selam gönderdi. Ekin Yeter, Türkiye’de son yıllarda “Siyasi yönlendirmeye teslim olan” yargının insan hakları mücadelesini geriletmek isteyen siyasetin en temel baskı aracı haline geldiğini belirtti. Adaletin en temel ihtiyaç olduğu bugünün Türkiye’si ve Kürdistan'ında özgürlükçü hukukçu bakış açısına olan ihtiyacın her geçen gün arttığına dikkat çekti. Ekin Yeter, “Mevcut hukuk sistemi baskıcı, ayrımcı ve şoven karakterini korumakta ve her geçen gün bu karakterini genişletmektedir. Muhalifken muhafazakar demokrat geçinen bir siyasal geleneğin 20 yılı aşkın iktidar döneminde plesibiter diktatörlüğe dönüşmesinin ve bu dönüşüm kapsamında antidemokratik rejimini pekiştirmek için Kürt halkı başta olmak üzere ezilen ve sömürülen tüm halklara, inançlara, ekolojiye, cinsel kimliklere, kültüre, temel hak ve özgürlüklere yönelik kapsamlı saldırılarını arttırmasında yer yer mağdur, yer yer tanık, yer yer hak savunucusu olarak yer aldık” sözlerine yer verdi.
Umut hakkı hatırlatıldı
Ekin Yeter, İmralı tecrit rejimiyle, yasaların ve uluslararası mevzuat hükümlerinin askıya alınması ve demokratik kamuoyunun taleplerinin görmezden gelinmesi, hatta bu meşru ve hukuki taleplerin yargılanması ile derinleştiğini, işkence niteliğinde olan bu uygulamanın kalıcı bir hale getirildiğini belirtti. Ekin Yeter ayrıca, “Gerçekleştirilen birkaç aile ve heyet görüşü ile bu rejimin kaldırılması söz konusu değil. Ayrıca Anadolu ve Mezopotamya halkları başta olmak üzere Ortadoğu’da kalıcı bir barışın tesisinde Sayın Öcalan’ın rolünü oynayabileceği koşulların sağlanması için elzem olan, hukukun evrensel ilkeleri ile AİHM’nin Sayın Öcalan hakkında verdiği ve 10 yılı aşkın süredir uygulanmayan umut hakkı kararı, yerel ve uluslararası mevzuat hükümleri hiçe sayılarak uygulanmamaktadır” şeklinde konuştu.
Konuşmasının devamında Ekin Yeter şu ifadelere yer verdi: “İktidar Anayasa Mahkemesi, AİHM'nin nadiren verdiği özgürlükçü kararları dahi milli görmeyerek saldırdı ve uluslararası insan hakları hukuka karşıt bir konumda olduğunu söylem ve icraatlarıyla ortaya koydu. İktidar cemaat ile verdikleri kavga sonucunda kendi imtiyazlı hukuk ve yargısını yarattı. Tüm bu ideolojik, ekolojik,kültürel saldırı hattı, antidemokratik uygulamalar ve hukuksuzluklar, hak ihlalleri kapsamında hak arayışı ihtiyacından dolayı ortaya çıkan ve büyüyen kurumumuz tüm baskı politikalarına karşı kurulduğu günden bu yana mücadelesine kesintisiz bir biçimde, mücadele çıtasını yükselterek devam etti. Biz özgürlük mücadelesine katkı sunmaya çalıştık. Çalıştıkça örgütlendik, örgütlendikçe özgürleştik, özgürleştikçe özgürlükçü hukuk iddiamız güçlendi. Şimdi temelleri inkarla asimilasyonla yağma ve talan siyaseti ile imha ile kurulu kimliksiz bir ülkede kimliğimizi arıyor, özgürleşmeyi arıyoruz.”
Tutsaklardan gelen mesajlar okundu
Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’inde tutuklu bulunan Avukat Mervenur Doğan, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Fırat Epözdemir’in ve Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Avukat Doğan Erbaş’ın ve diğer birçok cezaevinde bulunan tutsaklardan, kurula gönderdiği mesajlar okundu. Onun dışında yurt içi ve yurt dışından birçok kurumun kurula gönderdiği mesaj da kurulda okundu.
Okunan faaliyet raporunun ardından kurumlar kısa bir şekilde söz aldı.
Yapılan konuşma ve seçimin ardından Ekin Yeter ile Serhat Çakmak tekrardan Eş Genel Başkan seçildi.
27 Şubat mesajına dikkat çekildi
Yeni yönetimin seçilmesinin ardından söz alan avukat Serhat Çakmak, "Yüz yıllık bir sorunun var olmasıyla birlikte çalışmalarda emek vermeye çalışan arkadaşlarımızdan tutalım da örgütlenmeye başladığımız tarihten bugüne kadar binlerce meslektaşımızın emeği sonucu buradayız, bugünlere geldik" diyerek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta gönderdiği mesaja dikkat çekti.
Kongre yapılan selamlamanın ardında sona erdi.