MUĞLA - Çocuğa yönelik sistematik cinsel istismar suçundan yargılanan fail A.P ve oğlu F.P.'nin  görülen duruşmada, istismara dair rapor talebini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. 

 

Muğla'da sistematik bir şekilde çocuğa yönelik cinsel istismar suçundan yargılanan baba A.P. ve abi F.P. hakkında görülen davanın ikinci duruşması Bodrum Adliyesi, Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya taraf avukatları Muğla Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan A.P., Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, önceki duruşmada çocuğun ifadesi ile serbest bırakılan abi F.P. ise katılmadı. Muğla Barosu’nun müdahillik talebinin kabul edilmediği  duruşmayı Bodrum kadın Dayanışma Derneği aktivistleri de takip etti.

 

Şu an reşit olan çocuğa sistematik olarak cinsel istismarda bulunan tutuklu fail A. P., bilindik ifadelerle kendini aklamaya çalıştı. 

 

Duruşmada, kadının annesinin ve diğer abisinin babaya yönelik ifadesi alındı. Duruşmada kadının avukatlarının ses ve görüntü kaydının alınması teknik donanım yetersizliği gerekçe gösterilerek reddedildi. Avukatların istismara maruz kalan kadına yönelik psikolojik durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu alınması talebi de reddedildi. Duruşma Siber Suçlar Bürosu'ndan telefon kayıtlarının dökümünün henüz mahkemeye ulaşmaması nedeniyle 27 Ekim'e ertelendi.

 

'Adalet sistemi çocuğu faillerle birlikte kalmaya zorladı'

 

Geçen duruşmada kadının Adli Görüşme Odası'nda uzman psikolog eşliğinde dinlendiğini ve travma sonrası stres bozukluğu teşhisinin konduğunu ifade eden dava avukatlarından Evrim İnan savcının bu hususları göz ardı ettiğini ve kadının psikolojik destek almadığını dile getirdi. Henüz reşit olan çocuğun kendisine uygun olmayan bir sığınma evine gönderildikten sonra baba ve abi ile aynı evde kalmaya zorlandığını ifade eden Evrim, “Adalet sisteminin kadını ve çocuğu korumadığının, çocuğu güçlendirecek bir mekanizma oluşturulamadığının göstergesi. Hukuki olarak onu koruyan takip eden bir mekanizma da yok. Çocuk şiddet ortamına geri gönderildi. Bu süreçte karşı tarafın avukatı 3 kez çocukla görüştü. Belki de annesi, abisi lehine ifade vermeye zorladı ve abiye yönelik şikâyetinden vazgeçirildi. Çocuk yargı mekanizması tarafından yalnızlaştırıldı. Hukuki olarak abi geçen celse tahliye oldu ve bu duruşmaya gelmedi” dedi.

 

'Karar hukuka aykırı'

 

Adli Tıp Kurumu'ndan (ATK) psikolojik rapor alınması taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu dile getiren Evrim, “Adli tahkikatla bilimsel zeminde çözülmesi gereken hususu reddettiler ve beyanları esas aldılar. Oysa Yargıtay’ın dahi benimsediği bilimsel usul var ATK üzerinden ruh sağlığı raporundan istifade etmezsen dava usulden bozulur. Yargıtay’ın AİHM’den örnekler vererek bozduğu karar örnekleri var. Bu kadar içtihatlara rağmen hukuka aykırı karar verildi” şeklinde konuştu.

 

'Teknik donanım eşitsizliği adil yargılamanın önüne geçirildi'

 

Duruşmada ses ve görüntü kaydı isteklerinin  teknik gerekçelerle reddedilmesini teknik donanım eşitsizliği olarak değerlendiren Evrim, “Özellikle ses kaydının önü kesildi. İfadeler zabıta geçene kadar değişikliğe uğruyor ve hâkimin yönlendirmeli soruları nedeniyle ifadelerde hakikat değil farklı anlamlar ortaya çıkıyor. Teknik olarak da eşitsiz bir konumda yargılama yapılıyor”  diye konuştu.