DAİŞ saldırılarına karşı askeri alanda örgütlenen Süryani kadınlar, "Bet Nahrin Kadınları" adıyla ilk askeri taburunu 30 Ağustos 2015 tarihinde Tirbespiyê kentinde kurdu.

 

Süryani Askeri Meclisi'nin Süryani kadınlar için Tirbespiyê'deki Rota Askeri Akademisi'nde düzenlediği ilk askeri eğitim devresi ardından "Bet Nahrin Kadınları" adıyla kurulan taburun ilanı için düzenlenen törene Cizîr Kantonu Eşbaşkanı Hediye Yûsif, Savunma Konseyi Başkan Yardımcısı Ebdilehed Gewriyê, YPJ komutanlarından Zinarîn Kobanê ile Süryani Askeri Meclisi sözcüsü Kîno Girayîl ve çok sayıda YPJ savaşçısı ile Sutoro gücü de katıldı. Askeri törende konuşan Savunma Konseyi Başkan Yardımcısı Ebdilehed Gewriyê, Süryanice yaptığı konuşmada, tarihte büyük acılar yaşamış olan Süryani halkı ve kadınları için bugünün tarihi olduğunu söyledi. Ebdilehed, sonuçlarının ileride daha somut görüleceğini de sözlerine ekledi.

 

'Rojavalı kadınların direnişi dünyaya örnektir'

 

YPJ komutanlarından Zinarîn Kobanê de Kürtçe, Süryani askeri Meclisi sözcüsü de Arapça konuşarak "Bet Nahrin Kadınları" taburunun kuruluşunu selamladı. Rojava'nın savunulmasının tüm halkların ve Rojavalıların görevi olduğu belirtilen konuşmalarda özellikle Rojava kadınlarının savaş cephelerinde sergiledikleri direnişle dünyaya örnek olduğu ve Süryani kadınlarının attığı bu ilk adımın tarihi bir aşama olduğu ifade edildi.

 

"Bet Nahrin Kadınları" taburunun ilan töreninde, savaşçı kadınların tüm halkları ve tüm toplumsal kesimleri savunacaklarına dair verdikleri söz ve ardından kutlama etkinliği gerçekleşti."Bet Nahrin Kadınları" taburu, Süryani Askeri Meclisi bünyesinde çalışmalarını sürdürüyor.

 

Tarihte bugün öne çıkan diğer önemli olaylar şunlar:

 

1797: Kadın hakları aktivisti feminist Mary Wollstonecraft'ın kızı olan yazar  Mary Wollstonecraft Godwin Shelley dünyaya geldi. Mary ayrıca ünlü Frankenstein eserinin de sahibi. 

 

1995: Pekin'e 35 kilometre uzaklıktaki Huairou'da, dünyanın dört bir yanından gelen 30 binden fazla kadın buluştu. Bu buluşma, Birleşmiş Milletler'in (BM), 4 - 15 Eylül 1995 tarihleri arasında 189 hükümetten temsilciyle yapacağı Dördüncü Dünya Kadın Konferansı öncesinde yapıldı. Kadınlarla ilgili çalışma yürüten sivil toplum örgütü temsilcilerinin bu buluşması tarihi bir buluşma oldu. Buluşmanın ana hedefi resmi konferanstan çıkacak eylem planına etkide bulunmaktı.

 

Kötü hava koşulları, yetersiz barınma ve hükümet baskısı ile ilgili sorunlara rağmen, etkinlik alanında kurulan çadırlarda sayısız çalıştay, sergi, kabin, gösteri, dans, konuşmalar yapıldı. Farklı ülkelerden katılanların çoğunun birbirini dinleyecek kadar verimli vakti oldu.

 

Resmi BM konferansı Pekin'in merkezinde daha lüks konaklama birimlerinde gerçekleşti. Her ne kadar çok çeşitli konularda paneller yapılsa da, öncelikli görevi bir Bildirge ve Eylem Platformu oluşturmaktı. 130 sayfalık belge gece boyunca yazılmadı; yazılacakların çoğu üzerinde önceden mutabakata varılmıştı. Yine de, kelimeler üzerinde yoğun çatışmalar vardı. 

 

Konferans sonucunda oluşturulan Pekin Deklarasyonu ve Eylem Planı (Beijing Declaration and Platform for Action), 1995 yılından sonra BM'deki kadının insan hakları gündemini belirlemekte pozitif anlamda etkili oldu.

 

Türkiye'den Pekin kadın buluşmasına Pazartesi dergisinden kadınlar da katıldı. Kadınlar daha sonra izlenimlerini dergide aktardı.

 

2013: Afganistan’da bir gurup kadın, baskılara ve yasaklara rağmen eğitimlerini tamamlayarak, Afganistan Ordusu’na katıldı.

 

2013: Urfa’da Demokratik Özgür Kadın Hareketi-DÖKH öncülüğünde Rojava’yla dayanışma amacıyla yürüdü. Yürüyüş de, "Rojava'yı savunmak, kadının özgürleşmesini savunmaktır" mesajı verildi.

 

2018: Paris'te feminist aktivistler, "ayrımcı ve cinsiyetçi" buldukları sokaklardaki pisuvarları protesto etmek için tıkadı. Kadınlar tarafından pisuvarlara bırakılan notlarda, kadınların dışarıda hâlâ bebek emzirmesine hoş bakılmadığı bir ortamda, belediyenin erkekleri sokak ortasında ihtiyaçlarını gidermeye teşvik ettiği belirtildi.