23 Ağustos 2014: 'Güneşimizle soframızda buluşuyoruz' çağrısı

  • 10:47 23 Ağustos 2021
  • Tarihte Bugün
 
Öcalan'a Özgürlük Platformu, PKK Lideri Abdullah Öcalan için yürütülen, "Öcalan'a Özgürlük" imza kampanyasının geldiği aşamaya ilişkin 23 Ağustos 2014 günü İstanbul’da basın toplantısı yaptı. 
 
Gökkuşağı Kadın Derneği'nde düzenlenen toplantıya, Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) aktivistleri katılım gösterdi. Kadınlar adına açıklamayı Gökkuşağı Kadın Derneği üyesi Burcu Şahinli okudu. Açıklamada “Çatışmasızlığın müzakereye evrildiği bu günlerde devlet içindeki derin yapılarının provokasyonlarla gerilimi tırmandırma politikaları karşısında hükümeti sorumlu davranmaya çağırıyoruz” denildi. 
 
Abdullah Öcalan’ın sağlığı ve cezaevi koşullarına ilişkin Kürt halkının ve DÖKH’ün defalarca eylem yaptığı hatırlatılan açıklamada “Hükümet, üstüne düşeni şu ana kadar yapmadığı gibi bizlerin taleplerini ısrarla görmezden geldi. Hükümetin anlamamakta ısrar ettiği bu talepler gerçekleşmediği sürece bizler, müzakere sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülemeyeceğini ve nihai barışın sağlanmayacağını düşünüyoruz” ifadeleri yer aldı. 
 
Eylül ayı içerisinde “Güneşimizle soframızda buluşuyoruz” etkinlikleri, Türkiye ve Kürdistan’da şölen, film gösterimleri ve forumlar düzenleneceği, 28 Eylül’de de her yerde insan zinciri oluşturarak Abdullah Öcalan’a özgürlük talebinin haykırılacağı belirtildi. 
 
Tarihte bugün öne çıkan diğer kimi önemli gelişmeler ise şöyle: 
 
1990: 4 Ekim 1926’da yürürlüğe giren 743 sayılı Medeni Kanun’un 159. maddesi, bir kadının ancak evli olduğu erkeğin izniyle bir iş ve sanatla iştigal edebileceğine hükmediyordu. Erkeğin izin vermemesi halinde kadın mahkemeye başvurabiliyor, mahkeme kadının çalışmasının aile birliğine zarar vermediğine ikna olursa çalışma iznini veriyordu.
 
İzmir’de, evli olduğu erkeğin izniyle turistik yerlerde çalışan bir kadın konuyu gündeme taşıdı. Kadın, erkeğin kendisini istismar ettiği gerekçesiyle boşanma davası açınca; erkek de kadına verdiği çalışma iznini iptal etti. Bunun üzerine kadın, 14 Nisan 1990'da hem mahkemeden çalışma iznini almak hem de erkeğin iznini zorunlu kılan 159. maddenin Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle dava açtı. İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesi, bu savların ciddi olduğu kanısına vararak Medeni Kanun’un 159. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
 
159. maddenin Anayasa Mahkemesi’ne gitmesi üzerine, İstanbul’daki feminist kadınlar Ağustos 1990’da bir imza kampanyası başlattılar. 23-24-25 Ağustos tarihlerinde Ortaköy, Salacak ve Moda’da stant açılarak imza toplandı ve toplam 5 bin bildiri dağıtıldı. Toplanan 2 bin 500 imzalı dilekçe 16 Eylül 1990 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne gönderildi.
 
Anayasa Mahkemesi bu başvuruyu değerlendirdi ve 29 Kasım 1990 tarihinde 159. maddeyi iptal etti.
 
2016: Basın özgürlüğünün her gün yeni bir darbe aldığı Türkiye'de, bir grup gazeteci tarafından çıkartılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesi okuyucu ile buluştu. Gazetenin ilk sayısının sürmanşetinde tutuklanan Özgür Günden Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bilir Kaya ve Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya'ya yer verildi. Gazete Antep’te DAİŞ'in yaptığı katliamı ise "Mahallede çocuk bırakmadılar" başlığıyla verdi. Gazete günlük 12 sayfayla okurla buluştu.
 
2019: Kırıkkale’de 18 Ağustos günü daha önce evli olduğu erkek Fedai Varan tarafından katledilen Emine Bulut’un yaralı haldeyken çekilen görüntüsünün dijital medya platformlarında yayılması ile birlikte Türkiye’nin birçok yerinden kadınlar Emine’nin “Ölmek istemiyorum” çığlığını 23 Ağustos 2019 günü sokağa taşıdı.
 
Emine Bulut ve diğer kadın katliamlarını protesto eden Ankara Kadın Platformu, Kuğulupark’ta eylem gerçekleştirdi. Yüzlerce kadının katıldığı eylemde, “Ölmek istemiyoruz” pankartı açılırken, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “Koruma akla yargıla”  ve “Erkek adalet değil gerçek adalet” dövizleri taşındı. Platform, “Şiddeti bizzat yaratan ve körükleyen sisteminiz öldürdü Emine’yi. O yüzden şimdi siyasal iktidarın bütün temsilcileri sussun” dedi. 
 
İstanbul’da eylem yapan Anarşist Kadınlar, “Biz artık devletten bir şey beklemiyoruz. Artık susmayacağız. Kadınlar ölürken devlet neredeydi” diye sordu. 
 
Mersin Kadın Platformu üyeleri de kadın katliamların sorumlusu olarak erkek iktidar ve yandaş medyayı işaret etti: “Kadın kazanımlarına yönelik saldırılara karşı mücadelemizi yükselteceğiz.”
 
İzmir Kadın Platformu ise “kadınları korumayan, uğrayabileceği şiddetle onları baş başa bırakan ve şiddeti bizzat yaratan sistemin Emine’yi öldürdüğünün” altını çizdi. Kadınlar Aile Bakanı’na istifa çağrısı yaptı.
 
Dijital medya platformu kullanıcıları da “#EmineBulut, #Ölmekİstemiyorum, #AnneLütfenÖlme, #KadınaŞiddeteHayır” etiketleriyle kadın katliamına tepki göstererek eylem gerçekleştirdi. 
 
2020: Kongreya Star Efrîn Kantonu üyeleri, Batman’da uzman çavuş Musa Orhan tarafından tecavüz edilerek intihara sürüklenen İpek Er’e ilişkin basın açıklaması yaptı. Kadınlar, “Kürt halkına özelde kadınlara karşı sistematik suçlar işleniyor” dedi.
 
2020: 312 kadın, LGBTİ+ örgütü ve 150’den fazla kurum ve kuruluşun destek sunduğu Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin yazılı açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada, hazırlanan yol haritalarına, sürdürülen tartışmalara ilişkin ortak sözlerini tüm kamuoyunun ve yetkililerin bilgisine sundukları 5 maddeyi açıkladı. EŞİK, herkesin bu maddelere destek vermesi gerektiğini ve İstanbul Sözleşmesi'nin tek bir maddesinden dahi vazgeçmeyeceklerini kaydetti.