Eğitim-Sen: Kürtçe kamusal alanda kullanılan bir dil olmalı
- 15:58 5 Eylül 2023
- Güncel
WAN - Eğitim-Sen Wan Şubesi, “Mafê perwerdeya zimanê zikmakî” başlığıyla düzenlediği forum sonrası gerçekleştirilen basın açıklamasında Kürtçe'nin kamusal alanda kullanılan bir dil haline gelmesi gerektiği vurgulandı.
Forumda anadile sahip çıkılması çağırısı yapıldı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Wan Şubesi, “Mafê perwerdeya zimanê zikmakî” ( Anadilde eğitim hakkı) başlığıyla forum düzenledi. Musa Anter Parkı’nda düzenlenen foruma çok sayıda kişi katıldı. Forumun yapıldığı alana “Perwerdehiya bi zimanê Kurdi mafê bingehîn û gerdûnî ye. Binpêkirana vi mafî sûcê mirovahiye ye” pankartı asıldı. Öte yandan forum sonrası basın açıklaması gerçekleştirildi.
‘Dilimize sahip çıkmamız gerekiyor’
Forumun açılışında ilk olarak konuşan Eğitimci Kıyasettin Karatajdin, “Tarihe baktığımızda toplumların varlıkları dil üzerinden olur. Dil olmadığı zaman bir toplum, toplum olmaz. Ama dilin sahiplenmesinin gittikçe azaldığını üzülerek görüyoruz. Bu nedenle her ailenin çocuklarıyla anadillerinde konuşması gerekiyor. Kürt halkı Kürtçe yazma ve okuma konusunda oldukça geride bir durumdadır. Dilimiz çok engin bir deniz gibidir. Buna sahip çıkmamız ve yok olmasını engellememiz gerekiyor. Evlerimizde daha önce yüzde yüze yakın Kürtçe konuşulurken, şuan yüzde 5’lere kadar düştü. Bunu düşerek hareket etmemiz gerekiyor ve bunun için herkese sorumluluk düşüyor” dedi.
‘Yasalarda sadece Türk ve Türkçe var’
Ardından söz alan Wan Barosu Kürtçe Dil Komisyonu üyesi Avukat Ali Şapkacı, “Türkiye anayasasında herkes Türk olarak kabul ediliyor ve Kürtçenin eğitim dili olmasını yok sayıyor. Türkiye’nin kanunlarında sadece Türk’ten ve Türk dilinden söz ediyor. Yani Kürtçe azınlık dile bile kabul edilmiyor. Uluslararası hukukta azınlık dilleri ve hakları sıralanıyor ama Türkiye’de sadece Türk ve Türkçe var. Bunu kırmanın tek yolu dile sahip çıkmak ve günlük tüm yaşamı anadilinde bir yaşama dönüştürmektir. Yani hukuki olarak bir şey elde etmek çok güç bunun yolu dile sahip çıkmak ve her evin bir eğitim alanına dönüşmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘Özgür basın, asimilasyona karşı anadilin savunmasını yapıyor’
Forumda Özgür Basın adına konuşan JINNEWS Muhabiri Rojda Aydın ise, “Kürtçeye yönelik asimilasyon politikalarına karşı Kürtler her zaman büyük bir mücadele verdi. Medyada da durum aynı böyledir. Anadilinde haber yazmak ve gazete çıkarmak bir bedel gerektiriyor ve bedel verildi. Tüm asimilasyon politikalarına karşı Kürtçe gazetelerimiz çıkmaya devam etti ve Kürt basını bunda ısrarcı oldu. Özgür basın bugün dilin savunulmasında çok önemli bir rol oynuyor ve Kürtçe için bir yol açmaya devam ediyor. Bunun bedelini vermeye ve Kürtçeyi ajans, gazete ve diğer tüm alanlarda kullanmaya devam edeceğiz. Her insan kendi dilinde gazete okuyabilmeli, konuşabilmeli ve eğitim alabilmelidir” dedi.
‘Dili yasaklayanlar her alanda küçüldüler’
“Dil neden yasaklanıyor ve dilin yasaklanmasının tarihsel süreci” ile ilgili konuşan Eğitimci Mehmet Kayra, “Milliyetçilik geliştikçe diller yasaklanıyor ama dili yasaklayan devletler de aynı şekilde ekonomi, sosyal, siyasal ve her alanda küçülüyor. Dünyadaki devletler bambaşka şeylerle uğraşırken Türkiye dili yasaklamanın peşinde. Bir ülke insanına neden ‘Türkçe konuş çok konuş!’ diye bir slogan üretir. Kürtçe radyo, TV var, kitaplar basılıyor ama bu durum yaranın iyileşmesine yetmiyor. Dil, yasaklandığı günden beri çok büyük yaralar aldı ve bunun iyileştirilmesi günlük politikalarla geçiştirilemez. Dili yasaklayanlar bizden daha fazla dilin önemini biliyor. Onlar dilin ne kadar önemli olduğunu bilmeselerdi dili yasaklamazlardı. Dil, çocuk ve dede arasındaki zincirdir. Torun dedesini anlamıyorsa çok büyük sıkıntılar vardır” dedi,
Forum, soru-cevap kısmı ile sona erdi.
Forum sonrası basın açıklaması düzenlendi
Gerçekleştirilen forum sonrası basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada “Perwerdehiya bi zimanê Kurdi mafê bingehîn û gerdûnî ye. Binpêkirana vi mafî sûcê mirovahiye ye” yazılı pankart taşınırken sık sık “Be ziman jiyan nabe”, “Zimane me rumeta me ye” sloganları atıldı. Basın metnini kitle adına Eğitim-Sen Wan Şube başkanı Murat Atabay okudu. Açıklamaya Eğitim-Sen ve KESK üyelerinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu katıldı.
‘Bir dilin kaybolması bir toplumun kaybolması demektir’
Dilin evrensel olduğunu ve her dilin kendi toplumunun kimliği olduğunu belirten Murat bu sebeple yok olan bir dilin, yok olan bir toplum olduğunu ifade etti. Bugün Kürtçe’nin, Anadolu ve Mezopotamya dillerinin asimilasyon politikaları sebebiyle yok olduğuna dikkat çeken Murat, “Bir dili bireysel çabalarla korumanın mümkün olmadığı unutulmamalıdır. Günümüzde bir dilin korunmasının ilk şartı, dilin kamusal alanda özgür bir şekilde kullanılması ve kamu gücü tarafından desteklenmesidir. Bugün Kürt dili hala resmi belgelerde bilinmeyen bir dil olarak kayıtlı” dedi.
Anadil hayatın her alanında kullanılmalı
Bir dilin sürdürülebilirliğinin hayatın her alanında kullanılmasıyla mümkün olduğunu dile getiren Murat son olarak şu ifadeleri kullandı: “En önemlisi kendimizden başlayıp, evlerimizi okul hale getirmek gerekir ki bu dil yeni nesillerin zihninde kök salabilsin”
Açıklama sloganlarla sona erdi.