AMED - 1 Eylül mitingine katılan Barış Anneleri, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve özgürlük taleplerini istediklerini vurguladı.

 

Amed’de 1 Eylül Dünya Barış Günü İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirilen mitinge katılan yurttaşlar, barış, özgürlük, eşitlik ve adalet çağrılarını yineledi. Mitingde tecridin kaldırılması ve siyasi tutsakların özgürlüğü talepleri de dikkat çekerken, mikrofon uzattığımız Barış Anneleri, bu yönlü mesajlarını dile getirdi.

 

‘Cezaevlerini doldurdular’

 

Nuray Abay: “Bu ülkeye özgürlük gelsin, haklarımız verilsin. Artık gençler katledilmesin. Cezaevlerini doldurdular, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit gençlerimiz üzerinde de yapılıyor. Biz istiyoruz ki tecrit herkesin üzerinden kalksın. Barış, özgürlük istiyoruz. Kürt halkının tüm hakları verilsin. Kürtçe konuşan gençlerimize işkenceler yapılıyor, buna anne olarak artık yeter diyoruz. Bu zulüm dursun, hasta tutsakları bırakılsın, bütün dünya duysun artık. Kürt halkı ayağa kalkmalı bu davayı bırakmamalı. Kadınlar için, çocuklar için, gençler için ellerinden ne geliyorsa onu yapmalılar. Kürt halkı hiçbir zaman umutsuz olmasın.

 

‘Kürt oldukları için bırakılmıyorlar’

 

Meryem Turan: Kürt halkı hep beraber, el ele barışı bu ülkeye getirecek. Tecrit altında olan bütün tutsaklara buradan selam gönderiyorum. Bir an önce onları aramızda görmek istiyoruz. Fuhuş yapan, madde kullanan, hırsızlık yapan, katliam yapan kişilere af geliyor, neden Kürtlere af gelmiyor? Kürt oldukları için cezaevlerine atılıyor ve bırakılmıyorlar. Hastalanıp şehit düşüyorlar, yine de af gelmiyor.

 

‘Savaş değil barış istiyoruz’

 

Sultan Çelik: Biz istiyoruz ki Abdullah Öcalan özgür olsun, “Artık yeter” diyoruz. Devlet asla bir adım atmıyor. Artık Kürtlerin çocuklarını bıraksınlar, bu savaşları durdursunlar. Amed’de uçaklar havalandığı zaman korkuyoruz. Elimizdeki kaşık yere düşüyor, donup kalıyoruz yemek yiyemiyoruz. Hasta tutsaklar 35 yıldır içeride. Her gün cenazelerimiz geliyor, infaz ediliyor. Yeter artık annelerin ciğeri yanmasın. Kürt halkı ayaklansın. 7’den 70’e herkes ayaklanmalı. Kan emici devlet karşısında dursunlar. Savaş değil barış istiyoruz.

 

‘İmralı Cezaevi’nin zincirlerini kıralım’

 

Ayşe Hezel: Buraya gelen tüm halkımızı selamlıyorum. Şehit ve tutsak annelerinin önünde saygıyla eğiliyorum. Biz anneler olarak bugün el ele verip İmralı Cezaevi’nin kapılarını, zincirlerini kıralım. Önderimizin ve tutsaklarımızın üzerindeki tecridi kaldıralım. Cenazelerimiz cezaevlerinden çıkmasını istiyoruz ama maalesef her gün bir cenazemiz geliyor. Bütün tutsaklarımız cezalarını bitirmiş ama yine de serbest bırakılmıyor ve infazları yakılıyor. Şu an tüm çocuklarımız tek hücreli odalarda tecrit altında tutuluyor. Bütün annelere Kurdistan’daki ve Avrupa’daki bütün halklara sesleniyorum, “Artık yeter!” diyelim. Daha ne zamana kadar bu işkenceyi çekeceğiz? Mesut Barzani’ye sesleniyorum, “PKK sayesinde orada duruyorlar ama maalesef Türk devletinin karşısında 2 saat bile duramıyorlar.

 

‘Barışın ve özgürlüğün anahtarı İmralı’da’

 

Mediha Akay: Biz, “barış” diyoruz, onlar “savaş” diyorlar. Önderimiz, çocuklarımız ve doğamız işkence ve tecrit altında. Biz ne onların çocukları ölsün ne de bizim çocuklarımız ölsün istiyoruz. Önderimiz tecrit altında kaldığı sürece hepimiz tecrit altındayız. Barışın ve özgürlüğün anahtarı önderimizin elindedir. Mesut Barzani “Kürt’üm”  diyor ama Türk devletine yardım ediyor. Çocuklarımızı top ve tüfekle katlediyorlar, cenazelerini 5 yıl sonra gönderiyorlar. Bugün Hezex’te bir şehidin cenazesi 5 yıl sonra ailesine teslim edildi. Devletin bu zihniyetini kınıyorum, lanetliyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar yerimizden inmeyeceğiz. Sonuna kadar, “barış” diyeceğiz.  Sağ olduğumuz sürece hep dik olacağız ve bu davadan vazgeçmeyeceğiz. İçimiz çok dolu, ağaçlarımız ve ormanlarımız da bizim namusumuzdur. Gidip bir ağacın altında oturamıyoruz. Tank ve tüfekler ile saldırıyorlar.

 

Birlik ve beraberlik çağrısı

 

Emine Alkış: Ülkemizde huzur yok, her şeyimiz baskı altında. Buradan bütün annelere sesleniyorum artık ayaklanma zamanı. Barış davasını yapın, isteğimiz bu, başka bir şey istemiyoruz. Savaş kimseye fayda vermiyor, biz barış istiyoruz ve barış için buraya geldik. Gençlerimizin yaşı 15 ama 100 yıl veriyorlar üstelik hiçbir suçları yokken, sırf Kürt olduğumuz için. Allah bu dili bize vermiş, biz dilimiz için mücadele ediyoruz. Yüzyıldır anneler bağırıyor “barış” diye. Tüm kadınların birlik olmasını, haklarını almasını istiyoruz. Biz tecavüzü, katledilmeyi, tutuklamaları kabul etmiyoruz. Bütün devletlerde yasakken Kürtler için serbest ve kabul etmiyoruz.  Kurdistan’da 4 parçadaki bütün halklara sesleniyorum birlik olalım. Eğer birlik olmazsak tek tek yok edileceğiz.