Elfazi Toral

 

İSTANBUL - Karabük’te şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş olarak bulunan üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga olayına ilişkin konuşan “Dina İçin Feministler”den Avukat Tuğba Yılmaz, bir şeylerin üstünün örtünmek istendiğine,  dikkat çekerek, “Mahkeme salonlarında mücadele edeceğiz” dedi.

 

Karabük'te Filyos Çayı'nın Yeşilköy mevkinde 26 Mart günü, tren makinistinin fark etmesi ile Karabük Üniversitesi öğrencisi Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (17) şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş olarak bulunmuştu. Jeannah’ın şüpheli ölümü ile ilgili bağlantısı olduğu düşünülen 3'ü yabancı, 8 kişi, farklı zamanlarda gözaltına alınmış,  7 kişi  savcılık ifadesinin ardından, serbest bırakılırken olayla ilgili Dursun A., ise  çıkarıldığı Nöbetçi Hakimlik tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.  

 

Jeannah’ın şüpheli şekilde yaşamını yitirmesinin akabinde oluşturulan “Dina İçin Feministler”, olayın aydınlatılması için dosyayı takip ederken, aile ile de dayanışma içerisinde. “Dina İçin Feministler” içerisinde yer alan avukatlardan Tuğba Yılmaz, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.     

‘Bir şeylerin üstü örtülmek isteniyor’

 

Jeannah’ın  şüpheli ölümden bu yana davanın peşine düştüklerini  kaydeden Tuğba,  Karabük’te  bağlantılar kurduklarını ve bilgilere ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Olayın ardından Gabon’dan Jeannah’ın ailesinin geldiğini ifade eden Tuğba, aile ile iletişimde olduklarını ve sonuna kadar bu davanın takipçisi olacaklarına değindi. Tuğba,”İlk günden bu yana Dina’nın ailesinin yanında olduk. Kendimizi onlara tanıttık. Sonraki süreçte ise intihar diye haberler oldu sonrasında şüpheli ölüm dendi bir belirsizlik vardı ortada. Defalarca şüpheliler hakkında gözaltı kararı alındı ama tutuklama çıkmadı. 4’üncü defada 1 kişi tutuklandı. Bundan da her zaman olduğu gibi hukukun işleyişinde bir aksama oldu. Aslında kadın davalarında ve özellikle göçmen davalarında olduğu gibi bir şeylerin üstü örtülmek istendiğini zaten bekliyorduk. Vekaletnamemizi de aldıktan sonra bu davaya dahil olduk” sözlerine yer verdi.

 

‘Savcı olayı oldu bittiye getirmek istiyor’

 

Tuğba, “Karabük’ün nüfusu 130 bin ve oradaki Afrikalı öğrenci sayısı 12 bin 5 yüz bu çok ilginç bir rakam ve sürekli Afrika ülkelerinden bir öğrenci alımı olduğunu zaten biliyoruz. Bunlar da öğrenci kadınlar. Onlar üzerinden taciz ve fuhşa zorlanmalar da  Karabük’te yaygın. Burada göçmen kadınlara ve öğrencilere yönelik suç ve çete ağlarının olabileceğini de düşünüyoruz. Bunların aydınlatılması bizim için önemli. Bu anlamda Dina’nın ölümüyle ilgili oradaki savcı işi oldu bittiye getirmek istiyor” değerlendirmesi yaptı.

 

‘Devlet erkekleri cezasızlıkla koruyor’

 

Dosyanın şu an 8 şüphelisinin olduğunu ve sadece bir kişinin tutuklandığına işaret eden Tuğba, geri kalan şüphelilerin ise serbest kaldıklarını ifade etti. Tuğba, “ Şüpheli sayısının 8 ile sınırlı kalmadığını tahmin ediyoruz. Kadın dosyalarında uyguladıkları cezasızlık politikasını biliyoruz aslında. Ve yıllardır göçmen kadınlara yönelik taciz tecavüz gibi bir çok şeyin olduğunu gördük. Devlet, erkekleri cezasızlıkla da koruyor ve cesaretlendiriyor.  Bu tarz dosyalarda da cezasızlık yine karşımıza çıkıyor.  Bu, susturma sessizleştirme biçimleri. Devlet, erkeklere ceza vermemek için elinden geleni yapıyor” şeklinde konuştu.

 

Davayı sahiplenme çağrısı

 

Katledilen tüm kadınlar için mücadele edeceklerinin vurgusu yapan Tuğba, son olarak şunlara dikkat çekti: “Biz Feminist dava takibi yapan kadınlar olarak bununla mahkeme salonlarında da tüm süreçte de mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm kadınların bu davayı sahiplenmesine ihtiyacımız var.  Hak savunucuları, gazetecileri ve hukukçuları Karabük’te yaşananları açığa çıkarmak için bizimle birlikte mücadele etmeyi ve dayanışmaya çağırıyoruz.”