Devrimci Parti’den tecride karşı tutum alma çağrısı
- 23:30 12 Ağustos 2023
- Güncel
İSTANBUL - Birleşik Devrimci Parti, “Abdullah Öcalan üzerindeki tecride derhal son verin” başlığıyla yayınladığı yazılı açıklamada, tecridin soykırım siyaseti olduğuna dikkat çekerek, kamuoyuna tecride karşı tutum alma çağrısı yaptı.
Birleşik Devrimci Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), dijital medya hesabı üzerinden “Abdullah Öcalan üzerindeki tecride derhal son verin” başlıklı yazılı bir açıklama yaptı. PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekilen açıklamada, tecridin son bulması çağrısında bulunuldu.
‘Kürt halkına yönelik soykırım siyasetidir’
Abdullah Öcalan’ın 24 yıldır mutlak bir tecrit altında tutulduğuna ve 4 yıldır avukatları ile görüştürülmediğinin vurgulandığı açıklamada, “Son 2 yıldır da ailesi dahi her türlü iletişim hakkı engelleniyor. Mutlak tecrit altında 2 yıldır yaşamına dair en küçük bilgi edinilemiyor. Türkiye Anayasasının ve uluslararası sözleşmelerin askıya alındığı İmralı’da uygulanan ‘kişiye özel hukuk’ sömürü hukukudur. Bu zamana yayılmış mutlak bir tecritle ‘idam’ rejiminin Öcalan şahsında sürdürülmesi ve Kürt halkına yönelik soykırım siyasetidir” denildi.
‘Tecrit sadece Kürtleri etkilemiyor’
İmralı’da sürdürülen tecridin sadece Kürt halkını değil tüm halkları etkilediğinin belirtildiği açıklamada, “İmralı’da ve tüm zindanlarda işletilen tecrit artık tüm ülkeyi ‘Tecrit Cumhuriyeti’ne dönüştürmüş durumda. Öyle ki bu baskı ve şiddet politikaları; Cumartesi Anneleri’nden Akbelen’e, işçi grevlerinden gazetecilere her türlü hak arama mücadelesi hedef altına alınarak ezilenlerin mücadelesi yok edilmek isteniyor” ifadelerine yer verildi.
Kamuoyuna tecride karşı tutum alma çağrısı
Savaş ve tecrit politikasının reddedildiğinin ifade edildiği açıklamada şu çağrıda bulunuldu: “Gerçek ve tutarlı bir demokrasi mücadelesinin yolu Kürt halkının meşru mücadelesiyle dayanışmaktan geçmektedir. Türkiye işçi sınıfının iktidarı için mücadele yürüten Devrimci Parti olarak; tüm aydınları, demokratları, sosyalist örgütleri, gazetecileri, işçileri, gençleri, kadınları, LGBTI+’ları Kürt halkına uygulanan tecrit rejimine karşı açık tutum almaya çağırıyoruz.”