Tutsakların sesi olmak için mücadele ediyor

  • 09:05 10 Ağustos 2023
  • Güncel
 
 Marta Sömek
 
İSTANBUL - 31 yıl 5 aydır tutsak olan ve beş ay önce kalp krizi geçirmesine rağmen infazı üç ay daha uzatılarak tahliye edilmeyen hasta tutsak Nevzat Özdemir’in yaşamını mücadele ile ören kızı Jiyan Öztürk, “1992’den beridir babam işkence görüyor. Sürgün, hastalık ve cezaeviyle geçti bizim hayatımız. Herkes sesini çıkarmadığı sürece Kürtlere olan zulüm devam edecek. Babam tahliye edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” sözleriyle sesleniyor.
 
1992 yılında İstanbul’da gözaltına alınan Nevzat Öztürk, Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’nde haftalarca işkenceye maruz kalıyor. “Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozma” iddiasıyla Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde (DGM) yargılanan Nevzat, hakkında verilen müebbet hapis cezası ile tutuklanıyor. Bayrampaşa Cezaevi’ne gönderiliyor. Nevzat sırasıyla Bursa, Bartın, İzmit ve son olarak da Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün ediliyor. Tam 31 yıl 5 aydır tutsak olan Nevzat, cezaevinde birçok hastalığa yakalanıyor. Kalp hastası hasta tutsak Nevzat, 23 Haziran’da infazını tamamlamasına rağmen Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun verdiği rapor nedeniyle, “Elektriği tasarruflu kullanmama”, “Cezaevi kütüphanesinde yeterince kitap okumadığı” ve yıllar önce verilen disiplin cezaları bahaneleriyle tahliye edilmedi.
 
Sintigrafi testinde kelepçeli muayene!
 
Nisan ayında göğsünün sıkışması nedeniyle hastaneye kaldırılan Nevzat’ın, bir buçuk ay sonrasında yapılan sintigrafi testinin sonucunda kalp krizi geçirdiği öğrenildi. Nevzat, sintigrafi testinin yapıldığı esnada dahi kelepçeli muayeneye maruz kalarak, uzman çavuşun hakaretine uğradı. Anjiyo olması gereken Nevzat, infazını tamamlamasına rağmen ne tahliye ne de tedavi hakkına erişebiliyor.
 
İnfazı 3 ay daha ertelenen Nevzat’ın kızı Jiyan Öztürk, yıllardır yaşadıkları “düşman hukuku”, sürgün, işkence ve mücadele ile dolu yaşamlarına dair JINNEWS’e konuştu.
 
‘Hep görüşlerde gördüm babamı…’
 
Babası tutuklandığında henüz 3 yaşında olan Jiyan, “Babam tutuklandığında ben ve kardeşim Kurdistan’a geri döndük. Biz ne kadar talep etsek de babamı Kurdistan’a göndermediler. Her talebimizde daha uzağa sürgün ettiler. Bu süre zarfında hem ekonomik hem de farklı sorunlardan dolayı yılda bir imkan bulabildikçe görüşe gidebiliyorduk. İzmit ve Bartın’a sürgün edildiğinde iki - üç yıl göremediğimiz oluyordu. Telefon görüşmelerinde Kürtçe konuşmak istiyorduk, izin vermiyorlardı, disiplin cezaları veriliyordu. Açlık grevi eylemlerine giriyordu, bunun sıkıntısını çok yaşıyorduk. Biz de hapishanede yaşıyorduk. Hep görüşlerde gördüm babamı. 1992’den beridir babam işkence görüyor. Türk devleti sistematik olarak tutsaklara yıllarca işkence uyguluyor” sözleriyle yaşadıklarını anlatıyor.
 
Annesinin mücadelesini devralıyor
 
Babasının tutuklanması ardından annesinin tek başına büyük bir mücadele yürüttüğünü dile getiren Jiyan, “Amcam dışında kimseden destek alamadık. Annem bizi okuttu, hep babamıza götürmeye çalıştı” ifadelerini kullanıyor. Babasının cezaevinde birçok açlık grevi eylemine katıldığını paylaşan Jiyan, “Sonrasında birçok hastalığı oluştu. Ülser ve reflüsü çıktı, her yemeği yiyemiyor. Kalp sıkışması var, anjiyo olması gerekiyor. O yüzden endişeliyiz. 23 Haziran’da tahliye edilmesini bekliyorduk, hazırlık yapmıştık. Disiplin cezası da kaldırılmıştı. Heyete girdi ancak heyet mahkeme kararını hiçe saymış. Puanlamada da disiplin cezasını göz önüne almışlar. Heyet de reddedip tahliyesini 3 ay erteledi. Kardeşim bağırsak hastası, 5 kere ameliyat oldu. Annem kardeşime bakıyor, ben de babam için bir şeyler yapmaya çalışıyorum” ifadeleriyle annesinin mücadelesini devraldığını aktarıyor.
 
Mücadelesi hem babası hem de Kürt kadınlar için
 
Mêrdîn’in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde yaklaşık 7 yıl önce “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanarak 6 ay cezaevinde kalan Jiyan, cezasının onanması ardından Kurdistan’dan Avrupa’ya göç etmek zorunda kaldı. Almanya’da bir devlet okulunda Kürtçe öğretmeni olarak çalışan ve sosyal pedagogluk yapan Jiyan, burada da babası için mücadele etmekten vazgeçmiyor. Burada kadın ve çocuk alanında çalışan Jiyan, sürgün ile Bakur ve Rojava'dan gelen kadınlara danışmanlık yaparak, kadın kırımına karşı da üretimini sürdürüyor.
 
Sürgün ve cezaeviyle dolu yaşam: Beni yıldıramadılar!
 
“Hayat beni ne kadar zorladıysa o kadar üretmeye çalıştım, beni yıldıramadılar” diyen Jiyan, “Babamı en son 2017 yılının Haziran ayında gördüm. Sürgün, hastalık ve cezaeviyle geçti bizim hayatımız. Almanya’da bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Sivil toplum kuruluşu ‘Gesellschaft für Bedrohte Völker’ üzerinden Almanca bir mektup yazdım Almanya Parlamentosu’na. Onlarla görüşme yapabilmek için imza kampanyası başlattım. Kampanyamız şu anda devam ediyor. Köln’de bir kez daha eylem yapacağız babam özelinde cezası biten ve bırakılmayan hasta tutsaklar için. Yine dijital medyada hashtag çalışması yaptık. Gecemi gündüzüme kattım, babamın tahliyesi için uğraşıyorum” vurgusunu yapıyor.
 
Tutsaklar için ‘ses’ olma çağrısı
 
Türkiye devletinin yıllardan beridir Kürt halkına “düşmanca” yaklaştığının altını çizen Jiyan, “Benim talebim öncelikle hasta tutsaklar olmak üzere bütün tutsakların serbest bırakılması. Çünkü çok basit sebeplerle çok bariz düşman hukukunu gösteriyorlar. Türk devletinin yıllardır bize yaptığı bu, hangi hükümet gelirse aynı şeyi yapıyor. Türk devleti, Kürtlere düşmanca yaklaşıyor” cümlelerini kullanıyor. Başlattığı imza kampanyasına destek olma çağrısında bulunan Jiyan, “Herkes sesini çıkarmadığı sürece Kürtlere olan zulüm devam edecek. O yüzden herkes elinden geldiğince bir şeyler yapmalı” sözleriyle sesleniyor. Tutsaklar için yeterince ses çıkarılmadığını da söyleyen Jiyan, “Bu insanlar bir dava için tutuklandı ve yalnızlaştırılmamalı” sözleriyle her alanda mücadelenin büyütülmesi çağrısında bulundu.
 
Tahliye edilene kadar mücadelesinden vazgeçmeyecek
 
Tutsak aileleriyle de dayanışmanın büyütülmesi gerektiğini vurgulayan Jiyan, “Biz hep babamızın yanında olduk, hiçbir zaman da yalnız bırakmayacağız. Babam tahliye edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” mesajını veriyor.