Feminist Boğaziçi: Şiddet ve tacize sessiz kalmayacağız

  • 17:24 4 Ağustos 2023
  • Güncel
 
İSTANBUL - Feminist Boğaziçi, Hisarüstü’nde yaşanan şiddet ve tacize dair yaptıkları açıklamada, yaşanan taciz ve şiddete sessiz kalmayacaklarını vurgulayarak, mücadelelerini  hem sokakta hem de kampüste sürdürecekleri belirtti.
 
Feminist Boğaziçi, İstanbul'un Sariyer ilçesinde bulunan Hisarüstü’nde yaşanan tacize ve şiddete dair Hisarüstü Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Kampüs Cadıları, Kadın Savunması ve çok sayıda kadın katılarak destek verdi. Açıklamada sık sık “Kadınlar artık susmayacak”, ”Yaşasın feminist dayanışmamız”, “ Susmuyıoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atılırken, “Tacize şiddete yer yok” pankartı açıldı. Açıklamada, “Feminist mücadelemiz kampüslerden sokaklara taşıyor”, “Kadınları ve LGBTİ+’ları cemaat yurtlarına mahkum edemezsiniz”, “Güvenli yaşam alanı için öz savunma haktır” dövizleri de taşındı.
 
Açıklamayı kitle adına Feminist Boğaziçi’nden Eftelya Koyuncu okudu.
 
‘Her türlü tacize maruz kalıyoruz’ 
 
Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi ve mezunu kadın ve LGBTİ+’lar olarak Hisarüstü mahallesinin sadece eğitim için gelip gittikleri bir yer olmadığını söyleyen Eftelya, buranın aynı zamanda yaşam alanları olduğunu kaydetti. Eftelya, “Öğrencilik hayatımız boyunca yerleşim yerimiz olan bu mahallede kadın ve LGBTİ+’lar olarak türlü tacizlere ve şiddetlere maruz kalmaktayız. Her gün uğramak zorunda kaldığımız işletmelerin esnafları tarafından bazen sözlü bazen fiziksel tacize uğruyoruz. Oturduğumuz mekanlarda ettiğimiz sohbetlerden, kullandığımız kartlardan bilgilerimizi bulup sosyal medya üzerinden taciz ediliyoruz. Mahallenin işletmelerinden siparişlerimizi getiren kuryeler bu tacizlerine kapımızın önünde devam ediyor” dedi. 
 
‘Tacizinize sessiz kalmayacağız’
 
Eftelya, yaşadıkları mahallede kampüs içinde de kadınların fiziksel, psikolojik, ekonomik gibi bir çok şekilde hocalar tarafından tacize maruz kaldıklarını ve failler tarafından hedef haline gelindiğine dikkat çekerek, ”Bu yoksulluk kıskacında çoğumuz hem okuyup hem çalıştığı için birçok arkadaşımız için burası hem okulunun hem evinin hem de işyerinin olduğu yer. Düşük ücretlerle sömürüldüğümüz bu işyerlerinde kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak tacize, şiddete ve mobbinge maruz bırakılıyoruz. Bu sistematik tacizi teşhir ediyoruz ve bu tacizi devam ettirenlere ve personellerinin tacizine göz yuman işletmelere şunu hatırlatıyoruz: Burası bizim okulumuzun olduğu yer, burası bizim yaşadığımız yer! Biz yaşam alanımızı terk etmeyeceğiz. Tacizinize karşı sessiz kalmayacağız” diye vurguladı.
 
‘Mücadelemiz hem sokakta hem de kampüste sürecek’
 
Derinleşen krizlere karşı iktidarın üniversiteye saldırmayı politika haline getirdiğinin altını çizerek şunları kaydetti: “Sanki  depremin yarattığı yıkımın sorumlusu onlar değil öğrencilermiş gibi bir gece çöp poşetleriyle birlikte sıra arkadaşlarımızı yurttan kovmuştu. Tekrardan aile evine dönmenin nasıl bir süreç olduğunu en iyi biz kadınlar ve LGBTİ+’lar biliriz. Bu sene de Boğaziçi yönetiminin eğitimci gibi değil müteahhit gibi verdiği kararlar yüzünden bine yakın öğrenci yurtsuz bırakıldı. Birçoğumuza yurt çıkmadığı için Hisarüstü’ndeki depreme dayanıksız evlerde binlerce lira kira ödeyerek yaşamaya mecbur bırakıldık. Cebine beş kuruş fazla girsin diye öğrencinin cebindeki üç kuruşa göz diken emlakçıları ve yaşam tarzımıza dil uzatan ev sahiplerini de teşhir etmeden bu basın açıklamasını bitiremezdik.
 
‘Ne kayyım ne de esnafın tacizi yolumuzdan döndürebilir’
 
Bizleri yaşam alanlarımızda taciz ve şiddet sarmalına itmeye çalışanlara karşı bu feministlerin son ihtarıdır:Bizler ne yaşam alanlarımızdan ne de birbirmizden vazgeçeriz. Buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Bu okul bizim bu sokaklar bizim. Ne kayyumun cinsiyetçiliği ne de esnafın tacizi bizi yolumuzdan döndürebilir. Hisarüstü kadınlar ve LGBTİ+’lar için ya güvenli olacak ya da güvenli olacak. Mücadelemiz hem kampüste hem de sokaklarda sürüyor, sürecek.” 
 
Açıklama kadınların alkışlarıyla son buldu.