DERSİM - 21’nci Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nde düzenlenen “Doğal Bir Olaydan Afete: Deprem” başlıklı panelde konuşan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen, “Bir dizi yasal düzenleme yapıldı. Bu kadar çok sayıda yasal düzenleme olmamıştı. Ama tüm bunların sonucunda kentlerimiz depreme hazırlıklı hale gelmedi” dedi.

 

Dersim’de “Madencilik Talanına Karşı Doğayı Yaşamı Savunuyoruz” şiarıyla başlayan 21’nci Munzur Kültür ve Doğa Festivali, etkinliklerle devam ediyor. Sanat Sokağı’nda düzenlenen “Doğal Bir Olaydan Afete: Deprem” başlıklı panele Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen, Dersim Belediyesi imar müdürü Özcan Karadağ, Gebze Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisi Doç. Dr. Savaş Karabulut, Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, Jeoloji mühendisi Nihat Mugillioğlu ve Dersim Munzur Arama Kurtarma Derneği (MUDAK)  MUDAK temsilcileri Diren Atan ile Hikmet Gökmen konuşmacı olarak katıldı.

 

“21’nci Munzur Kültür ve Doğa Festivali Madencilik Talanına Karşı Doğayı Yaşamı Savunuyoruz” yazılı pankartın açıldığı panele çok sayıda kişi katıldı.

 

Panel saygı duruşuyla başladı

 

Panel depremde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

 

Hatay’ın Defne ilçesinde yaşamını kaybeden Mehmet Yıldırım’ın kardeşi abisini anlattı.

 

‘Afet riskini azaltacak yerde daha da olumsuz adımlar atıldı’

 

Ardından söz alan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen, 1999 Marmara depremini hatırlattı. Afet bilincinin önemine değinen Esin, “1999 Marmara depreminden sonra İstanbul’u da etkileyecek ciddi çalışmalar yapılmaya başlandı. Afet riski taşıyan kentler için nelerin yapılabileceği noktasında yapılan çalışmaların tamamlanmasına, yaşam bulmasına izin verilmedi. İstanbul’da afet riskini azaltacak yerde daha da olumsuz adımlar atıldı. Hem ekonomik hem de toplumsal bir mutabakatın sağlanması gerekiyordu. Bizde ise kural koyucular tarafından yasal düzenlemeler üzerinden gidiyor. Gayrimenkul firmaların rantlarıyla mücadele etmek zorunda kaldık. Ortaya konan projeleri iptal etmeye yönelik çalışmalar yürüttük. AFAD’ın oluşması ve tüm bu kurumların kendi başına iş yapması süreci daha olumsuz bir duruma götürdü. Türkiye’nin politik yapısının, idarecilerin politik yapısını ve kentteki canlılara bakış açıcını belirleyen bir durum” dedi.

 

'Bir yılda özel iletişim vergisinden toplanan para 88 milyar 398 milyon lira'

 

1999 yılı Marmara depreminin ardından Bakanlar kuruluna verilen olağanüstü yetkileri hatırlatan Esin, “Yapılacak düzenlemelerle ilgili bir kanundu bu. Bedelli askerlikten gelen gelirlerin deprem için kullanılması kararı alınmıştı ve yine deprem sigortası da bunlardan biri. Birçok vergi gelirinin de depreme harcanacağı söylenmişti. Yalnızca özel iletişim vergisinden toplanan para miktarı bir yıl içinde 88 milyar 398 milyon lira. Birçok kamu yapısı özel sektöre devredildi. Bir dizi yasal düzenleme yapıldı. Bu kadar çok sayıda yasal düzenleme olmamıştı. Ama tüm bunların sonucunda kentlerimiz depreme hazırlıklı hale gelmedi” diye konuştu.

 

Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz de deprem ve Türkiye hakkında konuştu. 6 Şubat depreminin bilindiğini ancak kimseye dinletemediklerini ifade etti.

 

Ardından konuşan MUDAK Kurucu üyesi Diren Atan, MUDAK’ın önemine işaret etti.

 

Konuşmacıların ardından panel sona erdi.

 

Panelin ardından festival, sergi, halk oyunu, konser ve belgesel gibi etkinliklerle devam ediyor.