ANKARA – Şengal katliamın 9’üncü yıl dönümüne ilişkin konuşan TBB Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Êzidî soykırımın tanınması konusunda  ısrarcı olduklarını söyledi.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi DAİŞ’in Êzidîlerin yurdu Şengal’e yönelik 2014 yılında gerçekleştirdiği soykırımın 9’üncü yıl dönümüne ilişkin binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi  Milletvekili (Yeşil Sol Parti) Özgül Saki, Türk Tabipleri Birliği  (TTB) Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları katılım sağladı. Açıklamanın yapıldığı salonda “Bir daha asla” ve “Ezidi soykırımı: 3 Ağustos soykırımı anma günü olarak tanınsın” pankartı asıldı.

 

‘Binlerce insan katledildi’

 

Toplantıda konuşan İHD Ankara Şubesi Eş Başkanı Aslı Saraç, Ezidi Kurtarma Ofisinin Mart 2023 tarihinde paylaştığı veriler göre, DAİŞ’in Ağustos 2014’te Şengal ve çevresinde 6 bin 417 Êzidî Kürt Yurttaşı kaçırdığını, bu kaçırılanlardan 3 bin 548'si kadın ve 2 bin 869'un erkek olduğunu, şuana kadar  3 bin 562 kişinin  kurtarıldığını ve 2 bin 693'ü  kişinin halen kayıp olduğunu söyledi. Aslı, bir kez daha katliamı kınadıklarını söyleyerek, "Cihatçı çete yapılanması olan DAİŞ Ortadoğu’nun en kadim halklarından Êzidîler’e yönelik 3 Ağustos 2014 yılında Irak’ın Şengal Bölgesi’nde ve Êzidî yurdunda gerçekleştirdiği soykırım saldırısının üzerinden 9 yıl geçti. İHD olarak Êzidîler’e yönelik gerçekleştirilen soykırım saldırısını bir kez daha kınıyor ve lanetliyoruz. Êzidîler’in 73. Fermana kadar sistematik saldırılara maruz kaldığı biliniyor. Bu son saldırı sonucunda da on binlerce Êzidî katledilmiş, binlerce Êzidî kadın köleleştirilmiştir. Ağır insan hakları ihlallerine yol açan tüm bu saldırılar 21. yüzyılda hepimizin gözleri önünde gerçekleşmiştir” diye konuştu.

 

‘BM görevini yerine getirmedi’

 

Katliamla ilgili uluslararası kurumlarını görevini tam yerine getirmediğini belirten Aslı, “Böylesi ağır ihlaller karşısında başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere ilgili mekanizmaların önleyici ve onarıcı görevlerini yerine getirememiş olması bu organlar bakımından başarısızlıktan öte büyük bir utançtır. Êzidi halkının 2014 yılındaki Şengal ve Musul’a yönelik DAİŞ saldırılarından sonra mülteci durumuna düşerek sığındığı ülkelerdeki sorunları devam etmektedir. Êzidilerin kendi yurtlarına güvenli bir şekilde dönmesini sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Şüphesiz ki BM İnsan Hakları Konseyi’nin Haziran 2016’da Ezidi halkına yönelik 2014’te gerçekleştirilen DAİŞ  saldırısını soykırım olarak kabul ve ilan etmesi önemli bir gelişme olmuştur. Bu vesile ile başta Türkiye olmak üzere tüm ülkeleri, Êzidiler’e yönelik DAİŞ saldırısını soykırım olarak tanımaya ve Êzidi halkının haklı meşru müdafaa hakkına saygı göstermeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

 

‘Êzidi soykırımın tanınmasında ısrarcıyız’

 

Daha sora söz alan Şebnem Korur Fincancı, “Gerçekten DAİŞ’in bir terör örgütü olmasına rağmen Türkiye’de hangi koşullarda nasıl bakındığını ve korunduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Êzidi soykırımının tanınması konusunda ısrarcıyız. Çünkü insanlar göç ettikleri Türkiye’de dahil olmak üzere mülteci kamplarında çok ağır koşullarda yaşamak zorunda kalıyorlar. TTB olarak bu kampları ziyaret ettiğimizde yaşadıkları o koşulları sağlığa erişim hakkını ihlallerini de bunu geren ve duyurmaya çalışan bir meslek örgütü örgütüyüz. Bizlerde bu konuda ciddi çaba gösteriyoruz. Bu yüzden bu çaba ile beraber İHD’nin yanında durmak onur vericidir” dedi.