Wan ve Mêrdîn'de Cumartesi Anneleri için açıklama
- 12:56 29 Temmuz 2023
- Güncel
MÊRDÎN / WAN – İHD Mêrdîn ve Wan şubeleri, kayıp yakınları ve Cumartesi Anneleri için yaptığı açıklamada, “Galatasaray Meydanı'ndaki ablukanın kaldırılması, kayıplarımızın bulunması, faillerinin cezalandırılması için, mevcut adaletsizliğe karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mêrdîn Şubesi, Cumartesi Anneleri ile kayıp yakınlarının talepleri doğrultusunda kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması talebiyle İHD Mêrdîn Şubesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra sivil toplum örgütü, siyasi parti temsilcileri, Barış Anneleri Meclisi, Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ile çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” yazılı pankart açılırken, açıklama metnini İHD Mêrdîn Şube Sekreteri Aziz Türk okudu.
‘Cumhurbaşkanlığı rejimi Galatasaray Meydanı’nı esir aldı’
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve katledilen yakınlarının faillerini ortaya çıkarmak amacıyla 27 Mayıs 1995 yılından bu yana Galatasaray Meydanı'nda taleplerini dile getiren Cumartesi Anneleri ve insanlarının taleplerini haykırmaktan vazgeçmediğini ifade eden Aziz, “Ancak 4 yılı aşan bir süredir Galatasaray Meydanı TOMA'lar, ağır silahlı polisler, çelik ve beton bariyerler ile kuşatıldı. Cumhurbaşkanlığı rejimi, kayıp yakınlarının adalet ve hukukun üstünlüğü talebiyle, seslerini duyurduğu Galatasaray Meydanı’nı esir alarak taleplere cevap verdi. Her hafta Cumartesi Anneleri ve İnsanları ile kayıp yakınları gözaltına alınmaya başlandı. En başından beri bu yasaklamanın evrensel hukuka, Anayasaya ve ilgili yasalara aykırı olduğunu, keyfi olduğunu, insan haklarını ihlal ettiğini söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Galatasaray Meydanı'ndaki abluka sona erene kadar mücadele edeceğiz’
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlali yönünde verdiği kararı hatırlatan Aziz, karara rağmen Cumartesi İnsanları ve kayıp yakınlarına dönük zulmün devam ettiğine dikkat çekti. Aziz, “Galatasaray Meydanı ısrarla esaret altında tutuluyor, taleplerini dile getirmek isteyenler gözaltına alınıyor. İnsan Haklan Derneği Mardin Şubesi olarak; Anayasa Mahkemesi kararının uygulanarak Kayıp Yakınlarının buluşma ve taleplerini haykırma mekânı olan Galatasaray Meydanı'ndaki ablukayı kabul etmediğimizi bildirmek istiyoruz. Galatasaray Meydanı'ndaki ablukanın kaldırılması, kayıplarımızın bulunması, faillerinin cezalandırılması için, mevcut adaletsizliğe karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Cumartesi Anneleri ve İnsanları ile Kayıp Yakınlarının mücadelesinde yanlarında olacak, Galatasaray Meydanı'ndaki abluka sona erene kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Açıklama alkışlar ile son buldu.
Wan
Wan’da ise İHD Şube binası önünde yapılan açıklamaya, Wan Barış Anneleri Meclisi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi, Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Wan Şubeler Platformu temsilcileri katıldı. “Cumartesi İnsanları yalnız değildir” pankartının yer aldığı açıklamayı dernek adına İHD yöneticisi Avukat Nejdet Ceyhan okudu.
'Ulusal ve uluslararası haklar ülkede suç'
“Ne kayıplarımızdan ne de kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan vazgeçeceğiz” sözlerinin vurgulandığı açıklamada, “toplanma özgürlüğü, ifade hakkının demokratik toplumun temel parametrelerinden biridir” ifadesi kullanıldı. Trükiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve Anayasa tarafından da güvenceye alındığı etkinlik hakkının “ülkemizde suçlu muamelesi görüyor” denildi. Açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin başta olmak üzere yargı makamlarının, “Suç değil, hak kullanımı dediği, Cumartesi Anneleri’nin buluşmaları, bizzat hakkın etkin kullanımını sağlamaya yönelik tedbirleri almakla görevli Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından engelleniyor. Ayrıca yargı kararları ile iç hukuktaki dayanakları ortadan kalkan kolluğun keyfi müdahalesi de devam ediyor” ifadeleri kullanıldı.
‘Direnişimizi engelleyemeyeceksiniz!’
Açıklamada son olarak, “957. haftamızda bir kez daha altını çiziyoruz: gerek Beyoğlu Kaymakamlığı’nın, gerekse İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün engelleme ve gözaltı uygulamaları Anayasaya ve hukuka aykırıdır, keyfidir, suçtur. Kamu görevlileri, cezasızlık zırhının güvencesinde olduklarını bilmenin pervasızlığıyla suç işlemeye devam etmektedir. Hiç şüphe yok ki, kamu görevlileri suçta ve ihlalde ısrar etme cesaretini İçişleri Bakanı’ndan alıyorlar. Anayasa ve tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırı olan bu şiddet dolu engellemenin ana kaynağı ise, 28 yıllık adalet arayışımızı boşa çıkarmak isteyen siyasi iradenin kendisidir” denildi.
‘Sevdiklerimizi mezarlarına kavuşturma düşümüzden vazgeçmeyeceğiz’
Cumartesi Anneleri’nin direnişinin polislerce engellenmesini, direnişi “gölgelemeye” yönelik bir tavır olduğu kaydedilen açıklamada, “Yaşamdaki tüm izleri silinsin diye mezarsız, mekansız bırakılan sevdiklerimizi mezarlarına kavuşturma düşümüzden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerine dikkat çekildi.